Asliye Hukuk ve Germencik Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, tapu kaydına murisin baba adının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, tapu kaydında düzeltim davasının çekişmesiz yargı işi olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın 1086 Sayılı HUMK.'nun yürürlükte olduğu tarihte açıldığını, mahkemece keşif yapılıp taşınmaz değerinin tespit edilmediğini belirterek, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarında Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde belirtilen ve kütükte bulunması zorunlu olan kimlik bilgilerinden tapu malikinin adı ile soyadı, baba adındaki yanlışlıkların düzeltilmesi istenebilir....
Somut olayda; dava konusu taşınmazda 29.04.1988 tarihinde doğrudan kat mülkiyeti kurulduğunda; bağımsız bölümlerin değerinde ve dolayısıyla arsa paylarının tespitinde dikkate alınmayan bu nedenle arsa payları arasında orantısızlığa yol açan somut ve haklı nedenler ortaya konulmadığı ve kat mülkiyetinin kurulduğu tarihteki değerlerin yukarıda açıklanan unsurları ve bu belirlemeye göre tapu sicilinde kayıtlı arsa paylarında düzeltilmesi gereken bir yanlışlık olduğu bilirkişi kurulunca açıkça saptanmadığı görülmektedir. Bilirkişilerce hesaplanan yeni arsa payları ile mevcut arsa payları arasında oransal olarak anlamlı bir farkın bulunmadığı ve kat mülkiyetinin kurulduğu tarihten bu yana geçen uzun süre içerisinde arsa paylarına herhangi bir itiraz ileri sürülmediği de dikkate alındığında arsa payının düzeltilmesi davasının reddi yerine, soyut ve genel ifadeli bilirkişi raporu esas alınarak kabulü doğru görülmemiştir.” denilmiştir....
Ancak; 84016/5 nolu parselasyon planı ile davacıların dava konusu taşınmazdaki paylarının şuyulandırıldığı ve tapuya tescili sağlanan 64306 ada 2 parsel, 64308 ada 1 parsel ve 64285 ada 1 parseldeki paylarının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. bendinin çıkartılmasına, yerine (... İlçesi, ...Mahallesi 64306 ada 2 parsel, 64308 ada 1 parsel ve 64285 ada 1 parseldeki davacı paylarının iptali ile davalı idare adına tesciline) cümlesinin yazılmasına,Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA davalıdan peşin alınan karar düzeltme ve temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 10/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, arsa paylarının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalılardan.... vekili Av..... tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalı vekili Av.... ile aleyhine temyiz olunan davacı vekili Av...., davalı ..... vekili Av.... ve davalı .... vekili Av..... geldiler....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kat irtifaklı taşınmazda bağımsız bölümlerin arsa paylarının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Somut olayda; dava konusu taşınmazda .......1968 tarihinde kat mülkiyeti kurulduğu, bilirkişi raporunda kat mülkiyetine geçiş tarihi olan .......1968 tarihinde arsa paylarının orantılı olarak dağıtılmadığı belirtilmişse de; bağımsız bölümlerin değerinde ve dolayısıyla arsa paylarının tespitinde dikkate alınmayan bu nedenle arsa payları arasında orantısızlığa yol açan somut ve haklı nedenler ortaya konulmamıştır. Dava konusu taşınmazda 1968 yılında kat mülkiyeti kurulduğu dikkate alındığında aradan geçen süre zarfında taşınmazda arsa paylarına herhangi bir itiraz olmadığı, bağımsız bölümlerin, kat mülkiyetinin kurulduğu tarihteki değerlerinin yukarıda açıklanan unsurları ve bu belirlemeye göre tapu sicilinde kayıtlı arsa paylarında düzeltilmesi gereken bir yanlışlık olduğu konusunda mahkemece herhangi bir değerlendirme ve gerekçe içermeyen soyut ve genel ifadeli bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, arsa paylarının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davalılar ... ve ...'a yönelik davanın reddine, diğer davalılara yönelik davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Mahkemece yargılama sırasında öldüğü anlaşılan 6 nolu bağımsız bölüm maliki ...'ın mirasçısı ... davaya dahil edilmiş, 6 nolu bağımsız bölüm de dahil olmak üzere tüm bağımsız bölümlerin arsa paylarının düzeltilmesine karar verilmiş olduğu halde davalı ... hakkındaki davanın reddinin maddi hataya dayandığı sonucuna varılmış ve esasa etkili görülmemiştir....
KARŞI OY Yalova Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/469 Esas sayılı dosyasında arsa paylarının düzeltilmesine ilişkin dava mevcut olup, bu dava sonucu verilecek karar iş bu davanın sonucunu etkileyeceğinden, mahkemece arsa paylarının düzeltilmesi ile ilgili davayı bekletici mesele yapıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceğinden kararın bozulması düşüncesindeyiz....
Bilirkişi raporunda kat mülkiyetine geçiş tarihi olan 22.09.1976 tarihinde arsa paylarının orantılı olarak dağıtılmadığı belirtilmişse de; bağımsız bölümlerin değerinde ve dolayısıyla arsa paylarının tespitinde dikkate alınmayan bu nedenle arsa payları arasında orantısızlığa yol açan somut ve haklı nedenler ortaya konulmamıştır. Dava konusu taşınmazda 22.09.1976 yılında kat mülkiyeti kurulduğu dikkate alındığında, aradan geçen süre zarfında taşınmazda arsa paylarına herhangi bir itiraz olmadığı, bağımsız bölümlerin, kat mülkiyetinin kurulduğu tarihteki değerlerinin yukarıda açıklanan unsurları ve bu belirlemeye göre tapu sicilinde kayıtlı arsa paylarında düzeltilmesi gereken bir yanlışlık olduğu konusunda mahkemece herhangi bir değerlendirme ve gerekçe içermeyen soyut ve genel ifadeli bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Dava, anataşınmazda bulunan bağımsız bölümlere ait arsa paylarının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Anataşınmazda kat irtifakı veya kat mülkiyetinin kurulması sırasında arsa payları bizzat kendileri tarafından düzenlenmiş olan kat maliki veya maliklerinin sonradan arsa paylarının düzeltilmesini istemekte iyiniyetli olup olmadıklarının ve ayrıca arsa paylarının düzeltilmesini isteyen kat malikinin bu isteminde korunmaya değer bir hukukî yararının bulunup bulunmadığının mahkemece dikkatle değerlendirilmesi gerekir. Açıklanan bu yasal durum çerçevesinde somut olayda; anataşınmazda kat mülkiyeti kurulması sırasındaki belgeler ile arsa paylarının düzenlenmesine yönelik listede davacıların veya murislerinin imzalarının olup olmadığı araştırılmadığı gibi Yargıtay 18....