WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu 1822 parsel, 30.10.1983 tarihinde paylı mülkiyet şeklinde 5/20 payı ortak miras bırakan Ayşe, kalan paylar da davacılar, davalı ve katılan davalı mirasçılar adına tescil edilmiştir. Davacı yan, 04.03.2004 tarihli adi nitelikli miras paylaşım senedine dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Az yukarıda da açıklandığı gibi taşınmaz, paylaşım tarihinde paylı mülkiyet esasına göre tescillidir. TMK'nın 676. maddesine uygun miras payının devri ancak elbirliği halindeki mülkiyette söz konusu olur. Paylı mülkiyette anılan kanun maddesinin uygulanması olanağı yoktur. Tüm bu açıklamalar karşısında, miras bırakan Ayşe'ye ait 5/20 pay dışındaki paylar yönünden davanın reddi doğrudur....

    Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK'nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Somut olaya gelince; dava konusu 201, 261, 292, 352, 338, 475, 473 ve 431 parsel sayılı taşınmazlarda paylı mülkiyette paydaş olan tapu kayıt malikleri Sakine .... parsel sayılı taşınmazda paylı mülkiyette paydaş olan tapu kayıt malikleri..... davada taraf olarak yer almadığı anlaşılmıştır....

      TMK.’nun 688. maddesinde “Paylı mülkiyette birden çok kimse, maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla maliktir. Başka türlü belirlenmedikçe, paylar eşit sayılır. Paydaşlardan her biri kendi payı bakımından malik hak ve yükümlülüklerine sahip olur. Pay devredilebilir, rehnedilebilir ve alacaklılar tarafından haczettirilebilir” hükmü yer almaktadır. Somut olayda gayrimenkulün 15/133 hissesi ihale yolu ile satılmış ve alıcısı adına tescil edilmiş ve üçüncü kişi şikayetçiye İİK’nun 135. maddesi uyarınca tahliye emri gönderilmiştir. Yukarıda anılan madde hükmüne göre paylı mülkiyete konu gayrimenkul payı satışa konu edilebilir ise de, paylı mülkiyette payın gayrimenkulün hangi bölümüne isabet ettiği belli olmayıp, yalnızca gayrimenkuldeki hissenin miktarına işaret ettiği tartışmasız olup bu tür mülkiyetin izaleyi şuyu sonucu oluşacak duruma göre satılması gerekir....

        Bölme istemi durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak yoksa, açık artırmayla satışa hükmolunur. Satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır." düzenlemesini içermektedir. TMK'nun el birliği mülkiyet hükümlerini düzenleyen 703.maddesinde ise "Elbirliği mülkiyeti, malın devri, topluluğun dağılması veya paylı mülkiyete geçilmesiyle sona erer. Paylaştırma, aksine bir hüküm bulunmadıkça, paylı mülkiyet hükümlerine göre yapılır." düzenlemesi bulunmaktadır. Bu yasal düzenleme uyarınca paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez....

        Bölme istemi durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak yoksa, açık artırmayla satışa hükmolunur. Satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır." düzenlemesini içermektedir. TMK'nun el birliği mülkiyet hükümlerini düzenleyen 703.maddesinde ise "Elbirliği mülkiyeti, malın devri, topluluğun dağılması veya paylı mülkiyete geçilmesiyle sona erer. Paylaştırma, aksine bir hüküm bulunmadıkça, paylı mülkiyet hükümlerine göre yapılır." düzenlemesi bulunmaktadır. Bu yasal düzenleme uyarınca paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez....

        Dosyada yer alan 2745 parsele ait tapu kaydından davacının 300/2142, davalının ise 442/2142 payının bulunduğu, paylı mülkiyet rejimine tabi taşınmazda dava dışı maliklerin de mülkiyet haklarının olduğu görülmektedir. Türk Medeni Kanunu m.688’de paylı mülkiyet “birden çok kimsenin maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla olmaları “şeklinde ifade edilmiştir.Bu tanıma göre paylı mülkiyetin söz konusu olabilmesi için;birden fazla kişinin bir mala paylı malik bulunması ve bu malın malikleri asında maddi olarak paylaşılmış olunmaması gerekir.Paylı mülkiyette,mülkiyet hakkına sahip birden ziyade kişi olmasına rağmen eşya üzerinde tek bir mülkiyet hakkı mevcut bulunur.Eşya üzerindeki bu tek mülkiyet hakkı malikler arasında bir paylı mülkiyet birliği meydana getirir.Her paydaş mülkiyet hakkının belli bir payına sahip olur.Her pay diğerinden bağımsız,ayrıca tasarrufi işlemlere konu olabileceği için kanun bazı istisnalar hariç,payları taşınmaz hükmüne tabi tutmuştur....

          nedeniyle oradan çıkarma olanağı bulunmamaktadır....

            Yitken’in de paylı malik olduğu ancak yükleniciyle yapılan arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesine katılmadığı, bu hususun 21.05.1998 günlü sözleşme metnine de yazıldığı görülmektedir. Türk Medeni Kanununun 688. Maddesinde paylı mülkiyet “birden çok kimsenin maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla malik olmaları” şeklinde ifade edilmiştir. Bu tanıma göre paylı mülkiyetin söz konusu olabilmesi için birden fazla kişinin bir mala paylı malik bulunması ve bu malın malikleri arasında maddi olarak paylaşılmış olunmaması gerekir. Paylı mülkiyette, mülkiyet hakkına sahip birden ziyade kişi olmasına rağmen, eşya üzerinde tek bir mülkiyet hakkı mevcuttur. Diğer taraftan Türk Medeni Kanununun 692. maddesi hükmü gereğince paylı mülkiyette olağanüstü yönetim işleri ve tasarruf için bütün paydaşların kabulü koşulu aranır....

              Ne var ki, taşınmazın kullanma biçimi bütün paydaşlar arasında yapılan bir anlaşmayla belirlenmiş ya da fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre paydaşlar bu durumu benimsemişlerse kayıtta paylı, fiilen bağımsız bu oluşumun tapuda yapılacak resmi taksime kadar korunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesi ve sözleşmeye sadakat kuralının gereğidir. Bütün yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Az yukarıda sözü edildiği üzere 1037 parsel sayılı taşınmaz, tapuda paylı mülkiyet rejimine tabi olarak davacıların mirasbırakanı ... dışında ... ve ... adına da paylı olarak tescillidir. Davacı, taşınmazın paydaşlar arasında taksim edildiğini iddia ettiğinden kayıt maliki paydaşlar arasındaki taksim olgusunu ve bu taksimde taşınmazın mirasbırakanı ...’ye bırakıldığını, onun mirasçıları arasında yapılan taksimde de kendisine terk edildiğini ispat yükü Türk Medeni Kanununun 6. maddesi hükmü gereğince davacıya düşer....

                Kısaca taşınmaz paylı mülkiyet rejimine tabidir. Türk Medeni Kanununun 688. maddesinde paylı mülkiyet “birden çok kimsenin maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla malik olmaları” şeklinde ifade edilmiştir. Paylı mülkiyette, mülkiyet hakkına sahip birden ziyade kişi olmasına rağmen eşya üzerinde tek bir mülkiyet hakkı mevcuttur. Eşya üzerindeki bu tek mülkiyet hakkı malikler arasında bir paylı mülkiyet birliğini meydana getirir. Her paydaş mülkiyet hakkının belli bir payına sahip olur ve her paydaş diğerinden bağımsız ayrıca tasarrufi işlemlerde bulunabilir. Dolayısıyla somut olayda, bir paydaşın temsilen diğer paydaşların menfaatini koruması durumu söz konusu edilemez....

                  UYAP Entegrasyonu