Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

16 parsel sayılı taşınmaza ilişkin;Davacı T3 bakımından;17.09.2015- 17.09.2016 tarihleri arası ecrimisil bedeline ilişkin talebin REDDİNE; 17.09.2016- 17.09.2017 tarihleri arası ecrimisil bedeline ilişkin 647,52- TL'nin,17.09.2017- 17.09.2018 tarihleri arası ecrimisil bedeline ilişkin 712,14- TL'nin, 17.09.2018- 17.09.2019 tarihleri arası ecrimisil bedeline ilişkin 810,06- TL'nin, 17.09.2019- 30.12.2019 tarihleri arası ecrimisil bedeline ilişkin 194,27- TL'nin dönem sonlarından itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Davacı T1 bakımından; 17.09.2015- 17.09.2016 tarihleri arası ecrimisil bedeline ilişkin talebin REDDİNE; 17.09.2016- 17.09.2017 tarihleri arası ecrimisil bedeline ilişkin 647,52- TL'nin, 17.09.2017- 17.09.2018 tarihleri arası ecrimisil bedeline ilişkin 712,14- TL'nin, 17.09.2018- 17.09.2019 tarihleri arası ecrimisil bedeline ilişkin 810,06- TL'nin, 17.09.2019- 30.12.2019 tarihleri arası ecrimisil bedeline ilişkin 194,27...

Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/02/2018 tarih, 2016/332 Esas ve 2018/63 Karar sayılı ilamının HMK'nın 353/1.b.2. maddesi gereği KALDIRILMASINA, aşağıdaki şekilde yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına; 1- Davanın KISMEN KABULÜ ile, 24/06/2011- 24/06/2012 tarihleri arası için 4.294,94 TL, 24/06/2012- 24/06/2013 tarihleri arası için 4.579,75 TL, 24/06/2013- 24/06/2014 tarihleri arası için 4.818,99 TL, 24/06/2014- 24/06/2015 tarihleri arası için 5.286,08 TL ve 24/06/2015- 24/06/2016 tarihleri arası için 5.639,24 TL olmak üzere toplam 24.619,00 TL ecrimisil bedelinin dönem sonlarından itibaren işleyecek kademeli yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, 2- Hüküm altına alınan alacak miktarı üzerinden hesaplanan 1.681,79 TL nispi harcın, peşin alınan 170,78 TL harç ile 273,70 TL tamamlama harcı toplamı 444,48 TL'den mahsubu ile, bakiye 1.237,31 TL'nin davalıdan tahsili ile Hazineye İrat Kaydına, İlk Derece Mahkemesince 10/04/2018 tarihinde 964,07...

Parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın tüm hak ve yükümlülükleri ile birlikte aynen taksimi mümkün olmadığından hissedarlar arasında yapılacak açık artırma sureti ile satış yolu ile giderilmesine karar verilmiştir. Hüküm istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. Davacı vekili 17.02.2022 tarihli kanun yararına temyiz talebini içeren dilekçesiyle Adalet Bakanlığı’na başvurmuş; Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’nün 18.07.2022 tarihli ve 39152028-153.01-376-2022-E., 1818/21513 sayılı yazılarında; “…Taşınmazın hissedarlar arasında satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilebilmesi için, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 699'uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca tüm paydaşların rızasının bulunması gerekir. Duruşmalara tüm hissedarlar katılmadığı gibi katılan paydaşların da satışın hissedarlar arasında yapılmasını isteyip istemedikleri konusunda beyanları alınmamıştır....

    O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, TMK'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. "Tüm paydaşları bağlayan fiili kullanım biçiminin oluştuğu açık olup, davalılardan Tamer'in de diğer davalıların kiracısı olduğu belirlendiğine göre elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının koşulları oluşmadığından reddine karar verilmesi gerekirken" (Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2018/4807 Esas 2020/2057 Karar) "Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır (6100 s. HMK. md. 255). Akrabalık veya diğer yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz....

    DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ... ve davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacı, elbirliği halinde malik oldukları ... ada ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binadaki katların davalı paydaşlar tarafından kiraya verilerek gelir elde edildiğini ve ikamet etmek suretiyle kullanıldığını ileri sürerek ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalı ...’ya yönelik davanın reddine, davalı ... hakkındaki davanın ise; kabulüne karar verilmiştir....

      Kararkaş’ın yargılama aşamasında vefatı üzerine davaya katılan mirasçıları murisin mirasını hükmen reddi için dava açtıklarını, bu davanın sonucunun beklenmesi gerektiği, 2.Ecrimisil tazminatına hak kazanıp kazanmadıklarının incelenmediği, 3.Belirlenen ecrimisil miktarının oldukça fahiş olduğu, 4.Ecrimisil tazminatına hak kazanılabilmesi için, bir kişinin kendisine ait olmayan bir yeri kötü niyetli ve haksız olarak işgal etmesi gerektiği, ancak taraflar arasında yapılan fiili taksimde, davacı ve davalıların murisinin yerleri belirlenmiş olup; muris ...'ın, kendisine ait olan yeri kullandığı, hal böyle olup; davacıya ait taşınmazın işgal edilmesinin söz konusu olmadığı, belirtilerek hüküm temyiz edilmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, müşterek malikler arasındaki ecrimisil istemine ilişkindir. 2. İlgili Mevzuat Dava, paydaşlar arası ecrimisil alacağına ilişkindir. Dava konusu taşınmazda taraflar paydaştır....

        Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekili, davalı ... ve ... vekili ve davalı ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, paydaşlar arası ecrimisil talebine ilişkindir. 1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Paydaşlar (kural olarak) intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. Bu koşul dava şartı olması nedeniyle kendiliğinden gözetilir. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Ecrimisil (Paydaşlar Arası) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu taşınmaz üzerindeki tek katlı binanın davacıya ait olduğunu, davalının kat çıkarak kullanmaya başladığını belirterek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebinde bulunmuştur. Davalı vekili cevap dilekçesinde, binayı davalının yaptırdığını, davacının oturmasına rızasının olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, paydaşlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve kal talebine ilişkindir....

            Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz. Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı) 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Somut olaya gelince; taşınmaz arsa niteliğinde olup, doğal semere getiren yerlerden değildir....

              gereğince muris Sine Deniz adına olan tapusunun iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline dair 11.10.2012 tarihinde karar verildiği ancak kararın henüz kesinleşmediğinin anlaşıldığı, ecrimisil ile ilgili talebin incelenebilmesi için öncelikle taraflar arasındaki mülkiyet uyuşmazlığının çözümlenmesi gerektiği, Mahkemece, davalı tarafından dava konusu edilen taşınmaza yönelik açılan tapu iptal ve tescile ilişkin ... 1....

                UYAP Entegrasyonu