-KARAR- Dava, paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkin olup çekişme konusu 17 parsel sayılı taşınmazın taraflar adına 1/2 şer pay ile kayıtlı olduğu ve niteliğinin tarla olduğu sabittir. Her ne kadar mahkemece taşınmazda fiili kullanma biçiminin oluştuğu kabul edilmiş ise de davacı 06.03.2013 tarihinde taşınmazda pay satın almış olup davacı paydaş olduktan sonra oluşmuş bir fiili kullanmadan söz edilemez. Önceki paydaşlar arasında fiili kullanma biçimi oluşmuş olsa bile davacıyı bağlaması için TMK 695. maddesi uyarınca tapu kütüğüne şerh edilmesi gerekir. Oysa ki tapu kütüğünde böyle bir şerh yoktur. Bu durumda uyuşmazlığın paylı mülkiyet hükümlerine göre çözümleneceği açıktır. Paylı mülkiyet hükümleri gözetildiğinde de taşınmazın tümü davalı kullanımında olmayıp bilirkişi krokisinde (B) harfi ile gösterilen alan boş, (C) harfi ile gösterilen alan ise dava dışı üçüncü şahsın kullanımındadır. Dolayısıyla davacının kullanabileceği bir alan vardır....
Anılan düzenlemeler karşısında harcın alınması ve tamamlatılmasının kamu düzenine ilişkin olduğu, kamu düzenine aykırılığın mutlak istinaf sebebi olup istinaf dilekçesinde ileri sürülmesine gerek olmadan mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gerektiği ve harcın yatırılmasının dava şartlarından olduğu tartışmasızdır. Öte yandan 6100 sayılı HMK’nin 341. ve 362. maddeleri uyarınca verilecek kararların tabi olacağı yargı yollarının bu değere göre belirleneceği açıktır. Dava el atmanın önlenmesi ve ecrimisil olarak açılmış, dava dilekçesinde el atmanın önlenmesi talebi yönünden dava değeri 10.000,00 TL olarak gösterilmiştir. İlk derece mahkemesince taşınmaz başında keşif yapılmasına rağmen el atmanın önlenmesi talebi yönünden dava değerine yönelik rapor alınıp bu değer üzerinden harcın tamamlattırılmamış olması usul ve yasaya aykırıdır....
Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve katılma yolu ile davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı vekili; el atmanın önlenmesine ilişkin vekalet ücretinin maktu olması gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir. Davacılar vekili, el atmanın önlenmesine ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 683 üncü maddesi, 722 inci maddesi, 725 inci maddesi, 995 inci maddesi, 3. Değerlendirme 1....
Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi, ecrimisil ve kâl davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 11.10.2023 gün ve 2023/3248 Esas, 2023/4625 Karar sayılı ilâmı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: Dava, paydaşlar arası el atmanın önlenmesi, kâl ve ecrimisil talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizin 11.10.2023 gün ve 2023/3248 Esas, 2023/4625 Karar sayılı ilamıyla temyiz talepleri reddedilerek karar onanmış, davacı vekili tarafından karar düzeltme yoluna başvurulmuştur....
Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralayabiliriz. Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir. Paylı mülkiyete konu taşınmazlarda paydaşlardan herhangi biri, paydaş olmayan kişilere karşı müdahalenin önlenmesi davası açmasına engel bulunmamaktadır....
Ayrıca eldeki davada el atmanın önlenmesi talep edilmiş olmasına rağmen el atmanın önlenmesi talebi yönünden eksik harç ikmal edilmeksizin yargılamaya devam olunması da doğru olmamıştır. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. Maddesinde; "Değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerler esastır. Müdahelenin men'i tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taallük eden davalarda gayrimenkulün değeri nazara alınır. Gayrimenkulün aynına taallük eden davalarda ecrimisil ve tazminat gibi taleplerde de bulunulduğu takdirde harc, gayrimenkulün değeri ile talebolunan tazminat ve ecrimisil tutarı üzerinden alınır. Değer tayini mümkün olan hallerde dava dilekçelerinde değer gösterilmesi mecburidir. Gösterilmemişse davacıya tesbit ettirilir.Tesbitten kaçınma halinde, dava dilekçesi muameleye konmaz. Noksan tesbit edilen değerler hakkında 30 uncu madde hükmü uygulanır." hükmü mevcuttur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece el atmanın önlenmesi isteminin feragat nedeniyle reddine, ecrimisil isteminin kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, ecrimisil istemine ilişkindir....
Hemen belirtilmelidir ki; el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteği ile eldeki davanın açıldığı; davanın taşınmaz malın aynına yönelik olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu anlaşıldığından; böyle bir davada, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 120. (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 413.) ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından ibaret olacağı kuşkusuzdur (4.3.1953 tarihli ve 10/2 sayılı İBK). Dosya içeriğinden, davanın talep edilen ecrimisil miktarı üzerinden harç ödenmek suretiyle açıldığı, el atmanın önlenmesi yönünden harç yatırılmadığı gibi, yargılama sırasında bu yönden harç ikmali de yapılmadığı görülmektedir....
hakkında davalı ...’ya karşı açılan davanın reddine karar verilmiş ve kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmesi üzerine yargılamaya devamla; dosya kapsamında tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarına göre taraflar arasında taksim anlaşmasının bulunmadığı ve fiili taksim olmadığı, fen bilirkişisi raporunda E harfi ile gösterilen evin davacı,davalı ve dava dışı babaları ... tarafından birlikte masrafları karşılanarak yapıldığı,yapının arza tabi olup taşınmazdaki tüm pay sahiplerinin kullanımında olduğunun kabul edildiği, davacının taşınmaza 23.10.2007 de paydaş olduğu ve dava konusu evin davalı tarafından kullanıldığı sabit olmakla davacının mülkiyet hakkını devraldığı tarihten itibaren işleyecek ecrimisilin davacı payı oranında hesaplanarak ve davaya konu taşınmaza davacının payı oranında davalı müdahalesinin menine karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir....
Köyü 134 ada 48 ve 51 parsel, 138 ada 25 ve 27 parsel ... taşınmazlarda tarafların elbirliği halinde malik olup dava dışı kişilerin de malik bulunduğu, elbirliği yada müşterek maliklerden her birisinin diğer paydaşa karşı payına vaki müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil davası açabileceğini, ecrimisil talep edilebilmesi içinde intifadan men koşulunun gerçekleşmesi gerektiği ve davalı tarafından dosyaya sunulan ve geçersiz bir sözleşme olan taksim sözleşmesinden önce davacıların dava konusu taşınmazları kullanmak istediklerine dair bir ihtar veya ihbar bulunmadığı gibi daha önceden açılmış el atmanın önlenmesi, ecrimisil ve ortaklığın giderilmesi davası bulunmadığını, bu nedenle 2016 yılı Ocak ayı öncesi yönünden intifadan men koşulunun gerçekleşmemesi sebebiyle davacıların daha öncesi için ecrimisil talep edemeyeceklerini, davalının dava konusu edilen 138 ada 25 parsel dışındaki (27-48-51 parseller) parselleri kullanmayı davadan önce bırakmış bulunduğunun, mahallinde yapılan keşif ve tanık...