Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

açıklanan nedenlerle; davalı adına Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde ........ no ile tescilli markanın SMK'nın 6/1, 25.maddeleri uyarınca hükümsüzlük şartlarının oluştuğu" hususlarını tespit ve rapor etmiştir....

    davalarında markalar aleyhinde hükümsüzlük kararı verildiğini ve markaların sicilden terkininin sağlandığını ileri sürerek, 31.10.2015 tarih 2015-M-10197 sayılı YİDK kararının iptaline, başvuru markasının tesciline karar verilmesini istemiştir....

      Davacı şirketin hükümsüzlük davasında dayandığı ... sayı ile tescilli "..." ibareli marka ile ... sayı ile tescilli "..." ibareli markanın daha önce ... A.Ş. Adına tescilli olduğu ve 2016 yılında yapılan marka devir sözleşmeleri ile, davacı şirkete devredildiği anlaşılmaktadır. Davalının markanın boşta olduğuna dair savunması yerinde olmadığı gibi ve genel ibarelerden olduğuna dair savunması da kendisine karşı açılan hükümsüzlük davasında savunma olarak ileri sürülemeyecektir. Davalı tarafça markanın dava dışı şirket adına tescilli olduğu biliniyorken, her iki marka ve şekil unsuru birebir kopyalanarak ve birleştirilerek, 11. Sınıfta davalılar adına tescil edildiği, markalar arasında büyük benzerlik nedeniyle iltibas ihtimalinin bulunduğu ve SMK'nın 6/1 ve 25/1 maddeleri uyarınca hükümsüzlük şartlarını oluştuğu anlaşılmakla, usul ve yasaya uygun mahkeme kararına yönelen davalı istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

        Sınıfta gerçek hak sahibi olduğu, bu çerçevede SMK 6/3 maddesi kapsamında davalı markasının hükümsüzlük koşullarının oluştuğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Yine SMK 6/1 maddesi kapsamında yapılan değerlendirmede her iki taraf markasının asli unsurunun "......." ibaresi olup, markalar arasında görsel işitsel ve anlamsal benzerlik bulunduğu gibi tescil sınıfları da aynıdır. Bu itibarla SMK 6/1 maddesi anlamında da hükümsüzlük koşulları oluşmuştur. Yine, ".....com.tr" uzantılı alan adı 18/10/2010 yılından itibaren davacı adına tescilli olup, SMK 6/6 maddesi çerçevesinde davalı adına tescilli dava konusu markanın davacı tarafça birebir unsur mahiyetinde alan adı olarak tescil edilmesi ve kullanılması karşısında dokuz yıl sonraki davalı marka başvurusu yönünden hükümsüzlük koşullarının oluştuğunun sonuç ve kanaatine varılmıştır....

          yönde açılabilecek bir hükümsüzlük davasında alınacak kararı etkisiz hale getirmek amacıyla ve kötüniyetle yapılmış bir başvuru olduğu ve tescil edilen markanın uyuşmazlık konusu bütün emtialar yönünden hükümsüzlük koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile, TPE YİDK kararının kötüniyet nedeni ile iptaline, davalı adına tescilli 2013/15880 sayılı "PN PRONAILS" ibareli markanın tescilli olduğu 03. sınıf yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir....

            Mahkemece, direnme kararı verilerek, taraflarca hükümsüzlük davasının açıldığına dair dosyaya hiç bir beyan ve savunmada bulunulmadığı, karar verildikten sonra temyiz safhasında hükümsüzlük davasından bahsedildiği, dosyaya bildirilmeyen davanın sonucunun beklenilmesine karar verilmesi yada sonuçlanan davaya göre 43. madde kapsamında davacının aktif dava ehliyeti konusunda değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı, hükümsüzlük kararının kesinleştiği, davacının tescilli 2004/12822 sayılı ... ibareli markasının sadece 35. sınıf alt grubunda yer alan “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi” hizmetleri yönünden kısmen hükümsüz kılındığı, davacı markasının 35. sınıftaki çok değişik hizmetler grupları ile tescilli olduğu, davaya dayanak hizmetler yönünden ise tescilin devam ettiği, bu halde davacının 556 sayılı KHK 43. maddesinde belirtilen dava açabilecek şahıslardan olduğu, davacı yanın aktif dava ehliyetinin bulunduğu...

              +KALP ŞEKİL” ibareli başvurusunu da uzun yıllardan beri kullandığını, “J’...” markasını tasarladığı faaliyetlerine ek olarak farklı sınıflar için de tescil ettirmek istediğini, müvekkilinin 2000/09266 tescil numaralı “J’...+...” ibareli markasının 16.05.2000 tarihinden beri tescilli olup tekstil sektöründe 7 yılı aşkın süredir ve etkin bir şekilde kullandığını, bu nedenle Paris Sözleşmesi’nin 6/2. maddesi gereğince hükümsüzlük davası açılamayacağını, 556 sayılı KHK’nin 42/a maddesine göre de 7 yılı aşkın süredir etkin şekilde kullanımdan dolayı hükümsüzlük davası açılamayacağını, 7 yıllık etkin kullanımdan sonra hükümsüzlük davası açılmasının hakkın kötüye kullanılması ve dürüstlük kuralına da aykırı olduğunu, davacının kötüniyet iddialarının da temelsiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

                Davalı vekili, davacı şirketin dava açmakta ehliyeti ve hukuki yararı olmadığını, hiç bir hak ve gerekçeye dayanılmadığını, işbu hükümsüzlük davasının tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde açılması gerektiğinden açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkilinin dava konusu markayı fiilen kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalının dava konusu markayı kullanma iradesinin bulunduğu, yurtiçi ve yurt dışı satışlarının azımsanmayacak miktarda olduğu, dava tarihinden geriye dönük 5 yıllık dönem içerisinde bisküvi emtiası yönünden ciddi kullanımının bulunduğu, "gofret" ve "kraker" emtiaları da "bisküvi" emtiasının bulunduğu sınıfın alt grubuna girmesi nedeniyle aynı mal olarak kabulü gerektiği, kısmi hükümsüzlük bakımından KHK'nun 7. ve 8. maddelerine atıfla korunması gereken bir hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....

                  Davalı şirket vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davalının “NEXT” ibareli çok sayıda tanınmış markası bulunduğunu, itiraza mesnet markalar hakkında hükümsüzlük kararı verildiğini, taraf markaları arasında benzerlik bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

                    +ŞEKİL ibareli, 2004/2150 no.lu ... ibareli markalarına dayanarak başvurunun reddi için itirazda bulunduğunu, müvekkilinin başvurusunun reddedildiğini, bunun üzerine müvekkilinin itirazının 35, 41 ve 44.sınıf hizmetler için kabul edildiğini, 43.sınıf hizmetler için itirazın reddedildiğini, kararın hukuka uygun olmadığını, başvuru konusu işaretle redde mesnet alınan markaların bütünsel olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürebilecek derecede benzer olmadığını, kapsamlarının farklı olduğunu, müvekkilinin önceki marka tescilleri nedeniyle 43. sınıf hizmetler için kazanılmış hakkı olduğunu ileri sürerek, YİDK kararının iptalini; karşı davada ise, YİDK kararının iptali istemli davanın süreden reddini, hükümsüzlük istemi yönünden de yetkisizlik kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, asıl ve karşı davanın reddini talep etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu