Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin "İç ve dış cephe kaplamaları için kullanılan alüminyum vb türevli levhaların doğal ahşap malzeme ile kaplanması" buluşu hakkında Türk Patent Enstitüsü'ne 25/10/2011 tarihinde 2011/10581 sayı ile patent başvurusunda bulunduğunu, müvekkilinin söz konusu patent başvurusuna konu buluşunu, hissedarı olduğu Alaz Mobilya Dek.ve Kap.San.Tic.Ltd.Şti v e T2 vasıtasıyla başarılı bir şekilde birçok projede kullandığını ve kullanmaya devam ettiğini, davalının, müvekkilinin patent başvurusuna konu buluşunu, müvekkilinden izin almadan kullandığını, müvekkilinin patent başvurusuna konu iç ve dış cephe kaplamaları için kullanılan alüminyum vb türevli levhaların doğal ahşap malzeme ile kaplayıp, müvekkilinden izinsiz olarak ürettiğini ve bu malları yine müvekkilinden izinsiz bir şekilde...
Gerçekten SMK 109/1,2 maddeleri uyarınca, "patent isteme hakkı, buluşu yapana veya onun haleflerine ait olup bu hakkın başkalarına devri mümkündür. (2) Buluş birden çok kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmişse patent isteme hakkı, taraflar başka türlü kararlaştırmamışsa bunların tamamına aittir". Buluş üzerinde, mucit veya halefinin hak sahibi olduğu SMK109/4'de ifadesini bulmuştur. Anılan hükme göre, "Patent almak için ilk başvuran kişi, aksi sabit oluncaya kadar patent isteme hakkının sahibidir". Görüldüğü üzere SMK bir taraftan patent almak için başvuruda bulunan kişinin, buluş sahibi veya onun halefi olduğu, bu sebeple patent almaya hakkı bulunduğu, başka bir deyişle, başvuranın kendisine patent verilecek kişi olduğu karinesine yer vermekte, diğer taraftan da gerçek buluş sahibinin veya onun halefinin bu karineyi çürütebilmesine imkan tanımaktadır....
Ayrıca, TRİPS 70/8 maddesine göre üye ülkeler DTÖ Anlaşması'nın yürürlüğe girdiği tarihte farmasotik ve tarımsal kimyasal ürünler için patent korunması sağlayamadığı takdirde; (a) bu tür buluşlar için patent başvurusunun yapılabileceği bir yöntemi temin edecek, (b) başvurulara, bu Anlaşma'da yer alan patent verme kriterlerini uygulayacaklardır. TRİPS 65. maddesi ve 1/95 sayılı Türkiye-AB Ortaklar Konseyi kararı uyarınca da, Türkiye Tıbbi ve Veterinerliğe ilişkin ürün ve usüllere dair patent başvurularını 1 Ocak 1995 tarihinde itibaren kabul etmekle birlikte; patent belgesi verilmesi işlemini 1 Ocak 1999 tarihine kadar ertelemiştir. Davacıya ait 29590 sayılı patentin başvuru tarihi de 21.02.1995 olduğundan somut uyuşmazlıkta öncelikle TRİPS hükümlerinin dikkate alınması gerekir. TRİPS 27. maddesine göre teknolojinin her alanındaki ürünler ve usüllere patent verilebilmesi için yenilik, buluş basamağı ve sanayide uygulanabilirlik koşullarını taşıması zorunludur....
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, bilirkişi heyet raporunda; dava konusu patent başvurusunun araştırma işlemlerinin devam ettiği ve henüz tescil edilmemiş olduğu, dava konusu patent başvurusunun 1 no.lu bağımsız isteminin bir üretim yöntemine yönelik olduğu, dava dosyasında tecavüz teşkil ettiği iddia edilen ürünlerin üretim yöntemine yönelik bir açıklama ya da delil bulunmadığı, dava konusu patent başvurusunun 1 no.lu isteminde geçen yönteme göre sığır eti ile koyun etinin birlikte kullanılması gerektiği ancak, tecavüz teşkil ettiği iddia edilen ürünlerin içeriğinde yalnızca dana eti bulunduğu, koyun eti bulunmadığı, bu nedenle söz konusu ürünlerin dava konusu patent başvurusunun koruma kapsamına girmediği" belirtilmiştir....
tarihli 2015/02155 sayılı patent henüz başvurusu aşamasında olduğundan, mahkemece başvurunun nihai sonucunun beklendiği, bir yandan da teknik araştırma yapıldığı, sonuç olarak, başvurunun incelemesiz patent imkanı veren SMK'nın öncesinde geçerli bulunan 551 sayılı PatKHK'ya uygun olduğu, başvuru tarihindeki ilkelere göre tasarruf edilebileceği, hükümsüzlüğe de konu edilebileceği, patent akıbeti hakkında yazılan yazıya son olarak 09.10.2017 tarihinde yanıt verildiği, 2015/02155 B sayılı incelemesiz patentin 21.03.2017 tarihinden itibaren 6 ay içinde inceleme talebi yapılmadığından incelemesiz patent olarak işlem gördüğünün bildirildiği, henüz tescil kesinleşmemiş olmakla birlikte bir an için tescilin varlığı kabul edilerek davalının eylemi değerlendirildiği, davalının savunmasının, patent başvuru tarihinden önce bu yöntemi kullandığı yolunda olduğu, öte yandan davacının dayandığı patent istemleri ile benzer istemleri kapsayan 2011/12734 nolu incelemesiz patent bulunmakta olup, bunun kapsamını...
2015/02155 sayılı patent henüz başvurusu aşamasında olduğundan, mahkemece başvurunun nihai sonucunun beklendiği, bir yandan da teknik araştırma yapıldığı, sonuç olarak, başvurunun incelemesiz patent imkanı veren SMK'nın öncesinde geçerli bulunan 551 sayılı PatKHK'ya uygun olduğu, başvuru tarihindeki ilkelere göre tasarruf edilebileceği, hükümsüzlüğe de konu edilebileceği, patent akıbeti hakkında yazılan yazıya son olarak 09.10.2017 tarihinde yanıt verildiği, 2015/02155 B sayılı incelemesiz patentin 21.03.2017 tarihinden itibaren 6 ay içinde inceleme talebi yapılmadığından incelemesiz patent olarak işlem gördüğünün bildirildiği, henüz tescil kesinleşmemiş olmakla birlikte bir an için tescilin varlığı kabul edilerek davalının eylemi değerlendirildiği, davalının savunmasının, patent başvuru tarihinden önce bu yöntemi kullandığı yolunda olduğu, öte yandan davacının dayandığı patent istemleri ile benzer istemleri kapsayan 2011/12734 nolu incelemesiz patent bulunmakta olup, bunun kapsamını genişleterek...
, incelemesiz patent hakkına dayanarak; müvekkili hakkında cezai şikayetlerde, haksız ve mesnctsiz taleplerde bulunduğunu ve bu yolla müvekkilinin sanatçı kimliğine telafisi mümkün olmayan zararlar vermekte olduğunu Davalı adına kayıtlı 2005/01476 sayılı incelemesiz patent hakkının, 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında KHK nin 5- 10. maddelerinde belirtilen “patent alınabilirlik şartlarına” havi olmadığını ileri sürerek, patentin hükümsüzlüğü ilc sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Türk Patent ve Marka Kurumu'ndan gelen kayıtlardan, ..... ve ..... başvuru sayılı "...." başlıklı patent-faydalı model başvurusunun 05/06/2018 tarihinde davalı ... tarafından yapıldığı anlaşılmıştır. Taraf delilleri toplanarak bildirilen tanıklar dinlenmiş ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 6769 sayılı SMK'nın 109. Maddesinde “Patent isteme hakkı” aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir. "(1) Patent isteme hakkı, buluşu yapana veya onun haleflerine ait olup bu hakkın başkalarına devri mümkündür. (2)Buluş birden çok kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmişse patent isteme hakkı, taraflar başka türlü kararlaştırmamışsa bunların tamamına aittir. (3)Aynı buluş, birbirinden bağımsız olarak birden çok kişi tarafından gerçekleştirilmişse patent isteme hakkı, önceki tarihli başvurunun yayımlanmış olması şartıyla daha önce başvuru yapana aittir. (4) Patent almak için ilk başvuran kişi, aksi ispat edilinceye kadar, patent isteme hakkının sahibidir....
UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK MEVZUAT 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU(10/01/2017 yürürlük) GEÇİCİ MADDE 1: (2) Bu Kanunun yayımı tarihinden önce yapılmış ulusal patent başvuruları ve faydalı model başvuruları, başvuru tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre sonuçlandırılır. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılan ek patent başvurularının sonuçlandırılmasında, ek patent başvurusu veya ek patentin bağımsız patent başvurusu ya da patente dönüştürülmesinde, asıl patent başvurusunun başvuru tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümleri uygulanır. İncelemesiz verilen patentin incelemeli patent başvurusuna dönüştürülmesinde, patent başvurusunun faydalı model başvurusuna ya da faydalı model başvurusunun patent başvurusuna değiştirilmesinde, patent ve faydalı modellerin hükümsüz kılınmasında, başvuru tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümleri uygulanır....
nın müdürlük görevini veya marka ve patent vekilliği görevini ifa ederken rakip şirketi kurduğunu veya bu şirketin gizli ortağı olduğunu veya rakip şirkette çalıştığını ispat edemediği, davalı/karşı davacının haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin bulunmadığı anlaşıldığından asıl davada davanın reddine, davalı karşı davacının yaklaşık 10 yıl şirket müdürlüğü, yaklaşık 9 yıl kadar ise marka ve patent vekilliği yaptığı, karşı davacı marka patent vekilliği yaptığı dönem için ücret almadığını, her ay şirketten aldığı maaşın şirket müdürü olması nedeniyle verildiğini beyan etmiş ise de, bu maaşın sadece müdürlük maaşı mı yoksa hem müdürlük hem de marka ve patent vekilli maaşı mı olduğunun şirket kayıtlarında belirsiz olduğu, dosya kapsamına ve görev yapmış olduğu süre dikkate alındığında; davalı/karşı davacının şirketten almış olduğu maaşın hem müdürlük hem de marka ve patent vekilli görevleri karşılığı olduğu, marka ve patent vekilliğinden kaynaklı ücret alacağının bulunmadığı, karşı...