nin 2015/05746 nolu patent başvurusuna dayalı olarak üretim yaptığı, bu nedenle işbu davada husumetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın husumet nedeniyle reddine, tedbir kararının da HMK'nın 389–399. maddelerine uygun olmadığı, ihtiyati tedbir talebinin niteliği, mahiyeti, mevcut delillerin tedbir kararı verilmesi için yeterli kanaati vermediği, hükümle elde edilecek amacın tedbirle elde edilmesinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, patent hakkına tecavüzün önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı taraf, 2014/02480 sayılı “fosfor zeminli çini ve seramik yöntemi” buluş başlıklı patentin müvekkili adına TPE nezdinde tescilli olduğunu, davalının bu patent kapsamındaki ürünleri izinsiz ürettiğini ileri sürmüştür. Davalı taraf ise TPE nezdinde 2015/05746 sayı ile tescilli patenti lisans yoluyla kullandığını ve üretimlerinin bu patentten dolayı tecavüz oluşturmayacağını savunmuştur....
Değerlendirme Dava, patent ve faydalı model haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, meni, refi ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. 551 sayıllı KHK'nın 85 inci maddesinde patent bölünmeksizin birden çok kişiye ait olması durumunda hak üzerindeki ortaklığın taraflar arasında anlaşma bulunması durumunda aralarındaki anlaşmaya; böyle bir anlaşmanın bulunmaması durumunda ise 4721 sayılı Kanun'daki müşterek mülkiyetine ilişkin hükümlere göre belirleneceği, patent hakkı sahiplerinden birinin, diğer hak sahiplerine bildirimde bulunduktan sonra buluşu kullanabileceği, patent buluşunun üçüncü kişiler tarafından kullanılması veya lisans verilmesi halinde ise hak sahiplerinin tamamının karar vermesiyle mümkün olacağı şeklinde düzenlenmiştir. Mahkemece, davacının, dava dışı ... ve ...'in patent ve faydalı modele müşterek malik oldukları, ... ve ...'...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, mahkemece tesis edilen kararın hatalı olup, davalının, müvekkilinin patent hakkına tecavüz eylemine zımnen onay verme niteliğinde bulunduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki görüşün de hatalı olduğunu ve teknik kıyaslamanın usulüne uygun yapılmadığını, davalı tarafından müvekkiline ait patentin taklit edildiğini, zira müvekkili buluşunun 1. istemi ile davalı uygulamasının birebir örtüştüğünü, sundukları uzman görüşünde de bu ihlalin net bir şekilde tespit edildiğini, sunucular, network, veri tabanları konusunda uzman yeni bir bilirkişiden rapor alınması taleplerinin de dikkate alınmayarak eksik inceleme ile karar verildiğini, manevi tazminat koşullarının da oluştuğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE : Dava, patent hakkına tecavüz iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
A.Ş vekilinin asıl davaya yönelik aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; birleşen davaya yönelik ise tüm temyiz itirazlarının reddi ile birleşen davada verilen kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir. 2- Ancak asıl davada davacı, davalının eylemlerinin tescilli patentten doğan haklara tecavüz teşkil ettiği gibi TTK'nın 57 ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız rekabet kurallarına da açıkça aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek, haksız rekabetinin tespiti, durdurulması ve önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat istemlerinde bulunmuştur....
Maddesi kapsamına göre yoksun kalınan kazancın tespitinde hakkaniyete uygun makul payın eklenmesi , 230.000 TL manevi tazminat ve hükmün ilanı DAVA TARİHİ : 20/12/2017 KARAR TARİHİ : 24/10/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Patent (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl dava yönünden davacı vekili dava dilekçesi ile; "Davalının, davacının ... (...) , ...(...) ve ... (...) sayılı patent tescillerinden doğan patent haklarına tecavüzünün ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, TRIPs ve Türk Usul Kanunu uyarınca haksız rekabetin durdurulması ve önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı ve bu bağlamda: a)Patent konusu ürünün üretilmesinin, satılmasının, satışa arz edilmesinin, kullanılmasının veya ithal edilmesinin veya bu amaçlar için başka şekilde elde bulundurulmasının önlenmesi; b)Patent konusu usul ile doğrudan doğruya elde edilen ürünlerin satılmasının, satışa arz edilmesinin, kullanılmasının, ithal edilmesinin veya...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, davalı adına Türk Patent ve Marka Kurumu'nun 08.12.2016 tarihinde tescillenen TR2016 18123Y numaralı faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne ve ilgili sicilden terkini ile maddi ve manevi tazminat davasıdır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....
, bu tecavüzden dolayı müvekkilin maddi ve manevi olarak zarara uğratıldığını, her iki tarf markalarınnı da asli unsur olan MOON GLEAM kök ibaresi olduğu ve bu kökte müvekkil şirket tarafnıdan üretilen bir marka olduğunu, kök ibaresi asli unsur olarak alındığından aralarında İLTİBAS riskinin kaçınılmaz olduğunu, logolarda görüldüğü gibi müvekkilin markasında kullanmış olduğu "M" harfi özgün şekil unsuru, şikayet edilen kişiler tarafından birebir aynısı kullanılarak müvekkil markasını aynen taklit edildiğini, bu durumda davalılar kötü niyetini bir şekilde davacı müvekkile ait olan markayı kullandıklarını, Moon Gleam ibaresi, davacı müvekkilin tescili markasına aynen benzediğinden dolayı bu durumun haksız rekabet nedeniyle müvekkilin markasına tecavüz oluşturduğu için bu tecavüzün menine, müvekkilin kullanmış olduğu tescilli markanın aynını teşkil eden ürün ve reklam malzemelerinin toplatılmasına ve sosyal medya üzerinden yayınlanmasının da kaldırılmasına ayrıca maddi ve manevi tazminat açtığını...
Manevi tazminat yönünden davalı yanın ortaklık sözleşmesi ve fesih protokolüne aykırı hareket etmesi ,davacının manevi ticari varlığında meydana gelen kayıp durumu, manevi tazminatın amaç ve içeriğine, hak, nesafet ve adalet ilkesine keza manevi tazminatın, maddi bir zenginleşme talebinden çok manevi tatmine yönelik bir talep olması, somut olayın özellikleri dikkate alınarak davalının eyleminde kusurlu olduğu, somut olayın özelliğine göre 30.000- TL manevi tazminatın uygun olabileceği kanaatine varılmıştır....
Diğer yandan davalı yanca her ne kadar somut davada; haksız rekabetin tespiti, tasarıma tecavüzün tespiti, maddi tazminat ve manevi tazminat olmak üzere dört ayrı talep yönünden dört ayrı vekâlet ücretine hükmedilmiş olmasının hatalı olduğu ileri sürülmüş ise de; davacı tarafın, her biri ayrı bir davaya konu olabilecek istemlerini tek bir dava içinde talep ettiği, istemlerini tek bir davada talep edebilmesi mümkün olup, bu duruma objektif dava birleşmesi denildiği, dolayısıyla markanın hükümsüzlüğü, tasarıma tecavüzün tespiti önlenmesi kaldırılması ve giderilmesi, haksız rekabetin tespiti önlenmesi kaldırılması ve giderilmesi, maddi tazminat ve manevi tazminat istemleri yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılarak vekâlet ücreti bakımından davalı lehine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir (Dairemizin 18.11.2021 tarih, 2020/670 Esas, 2021/1402 Karar sayılı kararı)....
, feragat nedeniyle maddi tazminat talebinin reddine, takdiren 5.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....