Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından boşanma ve ziynet davaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen 14.10.2014 ve 19.12.2017 tarihli hükümlerde davacı kadının ziynet alacağı talebinin kısmen kabulü ile 7 bilezik, 7 adet çeyrek altın, 13gr altının piyasa değeri olan 15.520-TL bedelinin kadına iadesine karar verilmiş, bu karar sadece davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir....

    Sonuç itibariyle, davacının tüm istinaf taleplerinin reddine, davalının istinafının kısmen kabulü ile dava konusu araçlar yönünden 417.000,00 TL katılma alacağı, 795 ada 400 parselde bulunan 3 ve 8 nolu bağımsız bölümler yönünden 375.000,00 TL katılma alacağı, Eskişehir'de bulunan taşınmaz yönünden 389.888,00 TL katılma alacağı, İş Bankası ve Ziraat Bankası Akşehir Şubeleri'ndeki para yönünden 253,85 TL katılma alacağı, Şekerbank'tan çekilen para yönünden 1.025.816,16 TL katılma alacağı olmak üzere toplam 2.207.958,01 TL katılma alacağının İlk Derece Mahkemesinin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte hükmedilmesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

    in sürekli büyüyü çözmek için malzeme gerektiğini beyan ederek mağdurdan yeni paralar istediği, mağdurunda ... hesabına peyderpey 7.600 TL para gönderdiği, sanık ...'in bazı muskalar gönderdiği, sonraki zamanlarda büyüyü çözmekte kullanılmak üzere altın lazım olduğunu söyleyerek altın istemeye başladığı, ilk olarak sanık ...’in 115 gram altın istediği bilahere 100 gram daha altın istediği, sanık ...'in 01/02/2012 tarihinde başka bir suçtan Hatay Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na alındığı, cep telefonunun abisi olan diğer sanık ...'te kaldığı mağdurun aramalarına sanık ...'in cevap verdiği, mağdura yönelik haksız menfaat temin etme eylemlerine bu sanığın devam ettiği, isteği üzerine mağdurun 04/02/2012 tarihinde ... adına kargo ile 115 gram altın gönderdiği, bir süre sonra sanık ...'in mağdura tekrar bu altın yetmedi 100 gram altın daha gönder dediği, müştekinin bu altını da temin edip, 08/02/2012 tarihinde Sayim Koç adına gönderdiği, ...'...

      a temlik edildiğini, icra mahkemesindeki şikayet davalarının reddedildiğini, takibe dayanak belgenin tamamen sahte olduğunu ve anlaşılabilir bir irade beyanı içermediğini, icra takibinde altın ve faiz talebinin usule aykırı olduğunu, ana para faizinin sadece para olarak gösterilebileceğini, altına altın olarak faiz işletilemeyeceğini ileri sürerek davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline, %40 dan az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, takiplerin kesinleştiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararına karşı davacı ve davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur. ... Bölge Adliye Mahkemesi 18....

        Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından Altın Prim alacaklarına ilişkin olarak yasal faizin altında kalmamak kaydı ile mevduata uygulanan en yüksek faiz verilmesi gerekirken yasal faiz verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkili lehine altın prim alacağı yönünden tam kabul kararı verilmesi gerekirken kısmi kabul kararı verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin iki tam altın prim alacağı bulunduğunu, davalının 2 tam altın karşılığının ödendiğine dair herhangi bir kayıt sunmadığını, mahkemece manevi tazminat ve eşitsizlik tazminatı yönünden taleplerinin reddedilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin sürekli olarak mobbinge maruz kaldığını en son işten çıkarılmadan önce agi kartlarına el konulduğunu, tüm bu hususların nedeninin müvekkili ve diğer müvekkili T1 şirkette usulsüzlüğe şahit olmaları olduğunu, müvekkillerinin vardiya tutmasına rağmen ve diğer işçilere altın primi verilmesine rağmen sırf bu usulsüzlükleri T3'nin yurtdışındaki genel merkezine şikayet etmesi...

        Yapılan yargılama ve toplanan delillerden düğüne ait cd ve fotoğraflardan ve yine tanık beyanlarından kadının talep ettiği ziynetlerin varlığı ve niteliği sabit olup, yine tanık beyanları ve erkeğin beyanların göre de bilezikler dışında kalan düğünde takılan takıların bozdurularak harcandığı ve bir daha da geri verilmediği ispatlanmıştır. Düğünde takılan ziynetler kadına bağışlanmış sayılır ve kadının kişisel malı niteliğini kazanır. Ziynetlerin geri istenmemek üzere verildiği iddia ve ispat edilmedikçe, bunları alan iade etmekle yükümlüdür. Davacı-karşı davalı erkek bu ziynet eşyalarının bozdurulan kısmının istenen miktarda olmadığını ve kadın tarafından geri istenmemek üzere verildiğini ispatlayamamıştır. Öyleyse kadının ziynet alacağı davasının kabulü gerekirken, yazılı gerekçe ile ziynetlere ilişkin talebin reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

          Mahkemece; ziynet eşyalarının davalıda kaldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 3 adet altın bilezik, 1 adet altın zincir, 1 adet altın bileklik, 12 adet çeyrek altının gram, ayar ve kıymetleri ayrı ayrı belirtilerek öncelikle aynen iadeye, mümkün olmaması halinde, toplam 7.912,00 TL'nin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava; ziynet eşyalarının aynen iadesi veya bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin, sair temyiz itirazları yerinde değildir....

            ın mükerrirlere özgü infaz rejimi Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanıkların olay tarihinden önce katılanlara, ellerinde bulunan ve el kantarı ile tarttıkları 18 kg’lık çantadan bir çay kaşığı altın tozunu vererek satmalarını söyledikleri, .... iline dönen katılanların altın tozunu kuyumcuda kontrol ettirdiklerinde 22 ayar altın olduğunu tespit ettikleri, bunun üzerine daha fazla almak için sanıklarla irtibat kurarak köylerine tekrar geldikleri, 1 kg altın tozunu 20.000 TL'ye satın alma hususunda anlaşmalarına rağmen sanık ...'...

              in katılanı ve yanındakileri karşılayıp evine götürdüğü, burada yaptıkları görüşmede sanığın katılana "üzerinde büyü var, 400 gram altın getir, bu altınları 3 gün okuyacağım sana geri vereceğim, bu şekilde büyü bozulacak" dediği,bunun üzerine katılanın kendisine, annesine ve kardeşine ait muhtelif ziynet eşyalarını sanığa verdiği, sanığın bunları okuyacağını, ancak bunların yeterli olmadığını söylediği ve katılan ...'e döndükten sonra onu arayarak "verdikleriniz yetmedi, büyü cinin ağzında çabuk olun yoksa çarpılırsınız" diyerek katılanı korkutup 4 adet çeyrek altın, 1 adet yarım altın ve 1 adet altın bileziği kardeşi ... ile göndermesini sağladığı, bir süre sonra katılanı bir kez daha arayan sanığın, "durumunuz çok kötü, cin sizi çarpacak, gönderdikleriniz yetmedi, biraz daha altın gönderin" dediği ve...'e geleceğini söyleyerek katılandan yine kendisine verilmek üzere altın hazırlamasını istediği, bu sözler üzerine korkuya kapılan katılanın 400 gram ağırlığında 16 burma bileziği...'...

                İstinaf Sebepleri Davalı istinaf dilekçesinde özetle; kadının ziynet alacağı davasını tanık ve diğer delillerle ispat edemediğini, miktarlar ve gramların fahiş olduğunu, ziynet ve para alacağı davasının reddi gerektiğini belirterek; ziynet ve para alacağı davasının kabulü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur. C....

                  UYAP Entegrasyonu