DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre ortaklığın giderilmesi kararına dayalı olarak taşınmazın 05.08.2014 tarihinde ihalesinin gerçekleştiği ,davacı tarafından ihalenin feshinin talep edildiği ,ilk derece mahkemesi tarafından davanın süreden reddine karar verildiği, davacı tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Feshi talep edilen ihalenin 05/08/2014 günü yapıldığı, dava tarihi itibari ile 7 günlük ve 1 yıllık süreler geçmiş olmakla mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
III- İleri sürülen istinaf nedenlerinin değerlendirilmesinde, 14/01/2019 tarihli satış kararına göre ihalenin 04/03/2019 tarihinde 09:30- 09:40 saatlerinde yapılacağının belirlendiği, Satış İhale tutanağına göre ihalenin belirlenen gün ve saatte başladığı, usulüne uygun şekilde yapıldığı, artırmaya sadece ihale alıcısının katıldığı, tutanakta ihale bitiş saati 10:40 olarak yazılmış ise de; bu hususun maddi hatadan kaynakladığının açıkça anlaşıldığı, kaldı ki, davacı tarafından ihalenin belirlenen saatten önce artırmanın sonlandırıldığının iddia edilmediği ve davacının ihalenin ihale saatinden sonra bitirilmesinin de hissedarların lehine bir durum olduğundan, ileri sürülen bu husus, ihalenin feshi nedeni değildir. Diğer yandan İhale tutanağında, ihaleye katılanlar yazılmış olup ihale tutanağı icra memuru, alıcı ve tellal tarafından imzalandığı, icra müdürlüğünün mührünün olmaması her zaman giderilebilecek bir eksiklik olup bu husus başlı başına ihalenin feshi nedeni değildir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davacı şikayetçi tarafından mahkemenin 2017/498 Esas 2018/499 Karar 06/03/2018 tarihli ortaklığın satış suretiyle giderilmesine ilişkin kararı gereğince 21/08/2020 tarihinde ihalesi yapılan dava konusu taşınmaza ilişkin ihalenin feshi istemiyle T7ne başvurulduğu, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği görülmüş ise de, ortaklığın giderilmesi kararına dayalı olarak yapılan satışa ilişkin ihalenin feshi davalarında ihale alıcıları ile birlikte hissedarların tamamının hasım olarak gösterilmesi gerektiği halde mahkemece bu husus gözardı edilerek taraf teşkili sağlanmadan anılan şekilde hüküm tesisi isabetsiz görüldüğünden re'sen inceleme neticesinde HMK'nun 353/1- a-4 maddesi gereğince T7nin 23/06/2022 tarihli ve 2020/1014 Esas 2022/798 Karar sayılı kararının kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İşin esasına girerek, talebin reddine karar verirse ihalenin feshini talep edeni feshi istenen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkûm eder.” düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda 23/07/2019 tarihli ihaleye yönelik olarak 31/07/2019 tarihinde yapılan ihalenin feshi isteminin, yasal yedi günlük süreden sonra olması nedeni ile davanın süre aşımından reddine ve işin esasına girilmemesi nedeniyle de şikayetçiye para cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, şikayetçi hissedarın ihale bedelinin %1’i oranında para cezasına mahkum edilmesi isabetsiz olup, kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de, Bölge Adliye Mahkemesinin ihalenin feshi isteminin reddi kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan ve para cezasına ilişkin yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 12....
İSTİNAF NEDENLERİ; mahkemece HMK 27 maddesi kapsamında taraf teşkili sağlanmadan duruşma günü verilmeden karar verildiğini, davanın ihalenin feshi istemli bir şikayet olduğunu, bu dava da taraf teşkili sağlanıp öyle hüküm kurulması gerektiğini, ihalenin muvazalı olduğunu, davadan feragat edilmesinin davanın görülmesine engel olmadığını, mahkeme hakiminin duruşmada tüm davalıları dinleyip oluşacak sonuca göre karar vermesi gerektiğini, Dava da ölmüş kişi olup çocuk hakkında bir vasi veya kayyım atanarak karar verilmesi gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE;Uyuşmazlık, ortaklığın giderilmesi davası sonucu verilen satış kararı üzerine satılan taşınmaz ihalesinin feshi istemine ilişkin şikayet niteliğindedir. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10....
İİK'nun 134/son maddesi uyarınca, ihalenin feshi için öngörülen şikayet süresinin geçmesinden ya da ihalenin feshi istenmiş ise bu konudaki şikayeti neticelendiren kararın kesinleşmesinden sonra ihalesi yapılan taşınmazın alıcı adına tescili için tapu idaresine yazı yazılır. Öte yandan İİK'nun 22. maddesine göre, şikayet, icra mahkemesince karar verilmedikçe icrayı durdurmayacağı gibi, şikayet hakkında verilen kararın temyizi dahi kesinleşen ihale sonrası ayrıca mahkemece tedbir kararı verilmediği sürece alıcı adına tescil işlemi yapılmasına engel teşkil etmez. Somut olayda, 10.7.2015 tarihinde yapılan ihalenin, (yasal sürede ihalenin feshi istenmediğinden) kesinleşmiş olduğu sabit ve tartışmasızdır. İhale konusu taşınmazın hissedarı ve ortaklığın giderilmesi davasının davacısı olan ... tarafından şikayet edilen, satış memurluğunun 05.8.2015 tarihli, satıştan ve davadan feragatin satış memurluğunca kabul edilmeyerek ihale kararının kaldırılmasına ilişkin kararına yönelik olarak, .......
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/67 esas sayılı dosyası ile açılan ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sonunda dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın umuma açık surette satışı yolu ile giderilmesine dair verilen karar gereğince taşınmazların Kocaeli 2. Sulh Hukuk Mahkemesi İzale-i Şüyu Satış Memurluğunun 2019/32 satış sayılı dosyası ile açık arttırmalı olarak satışa çıkarıldığını, satış kararı ile 13/03/2020 tarihinde Kocaeli 2....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/181 Esas sayılı ortaklığın giderilmesi davası bulunduğunu belirterek, davanın kabulü ile ihalenin feshine, mahkeme aksi kararda ise Edremit 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/181 Esas sayılı ortaklığın giderilmesi davasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/06/2021 NUMARASI : 2020/51 ESAS 2021/519 KARAR DAVA KONUSU : İhalenin Feshi (Ortaklığın Giderilmesi Nedeniyle) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya müdericatına tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Balıkesir 1....
Şikayetçinin asıl karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Şikayetçi vekilinin, yapılan ihalenin usulüne uygun olmadığını ileri sürerek feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İhalenin feshi şikayet yolu ile istendiğinden ve şikayet bir dava olmadığından, ihalenin feshinde, davadaki anlamda, "davacı" ve "davalı" taraf yoktur. Burada, ihalenin feshini talep eden taraf ile karşı taraf söz konusudur. İhalenin feshi talebi bir dava olmadığından, ilgililerin tümünün karşı taraf olarak gösterilmemiş olması, ihalenin feshi talebinin reddini gerektirmez. İcra mahkemesi, diğer ilgilileri de duruşmaya davet ederek, onlara savunma (görüşlerini bildirme) imkanını vermelidir. Esasen uygulama da bu şekildedir (Kuru, Baki; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı), (...: Adalet Yayınevi, 2013 Sh. 716)....