Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Haklı sebeple fesih davasındaki ihtiyati tedbirler kural olarak dava açan ortağın haklarının ve şirket mal varlığının korunmasını amaçlar. Bu bağlamda mahkemenin ihtiyati tedbire hükmederken, orantılılık ve ölçülülük ilkesinin yanı sıra hem ortaklığın hem de dava açan ortağın menfaatlerini de gözeterek uygun bir tedbire hükmetmesi gerekir. Kuşkusuz mahkeme ortaklığın feshine neden olacak veya bu sonucu doğuracak nitelikte tedbirlere hükmedemez. Aksi halde davanın sonunda elde edilebilecek sonuç peşinen ihtiyati tedbir kararıyla elde edilmiş olur. (Bkz. Yıldırım, Ali Haydar : 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu'na göre Limited Ortaklığın Haklı Sebeple Feshi, Bursa, 2013 s.438- 440.)...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki adi ortaklığın tespiti, fesih ve tasfiyesi davasının bozma ilamı üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davasının adi ortaklığın varlığının tespitine yönelik talebinin kabulüne, diğer taleplerinin reddine, yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.20....

    Şti.nin ticari defter ve kayıtları ile ortaklık konusu işlerden dolayı alınan hakediş miktarları incelenmiş, davaya konu işlerden dolayı ortaklığın kar-zarar edip etmediğinin belirlenememesi, davalının muhasebe kayıtlarını tutmakla yükümlü olması ve zarar ettiğinin davalıca ispatlanamaması nedeniyle davalının 110.000 dolar karşılığı TL ile demirbaşların davacıya isabet edecek bölümünden sorumlu olduğu belirtilmiştir. Taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi kurulup, ortaklık konusu işte gerçekleştirildiğine göre tasfiyeninde bizzat mahkemece yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. BK.nun 538.maddesinde belirtildiği gibi tasfiye bütün mal varlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....

      Haklı sebebe sonuç bağlanan hallerden bir tanesi de ortaklık sözleşmelerinde ortaklığın feshi ve yine buna bağlı olarak ortaklıktan çıkma-çıkarma halleridir.TTK'nın 636/3'ncü maddesinde düzenlenen fesih davasının tamel şartı,haklı sebebin olmasıdır. Genel olarak söylenebilir ki, ilgili hükümlerde, haklı sebeple feshin yanında ortaklığın sona erme sebepleri şahsında doğan yahut feshi talep eden ortağın ortaklıktan çıkarılması kabul edildiği gibi (çıkarma), ortağın haklı sebeplerin mevcudiyeti halinde şirketten çıkmasına da (çıkma) müsaade edildiği görülmektedir (Kollektif şirket için TK. 245, 255/1, 257, anonim şirket için TK. 531, limited şirket için TK. 636/3, 638/2, 639/2 b, 640/3; ayrıntılı bilgi için bkz. Nuri ERDEM, Anonim Ortaklığın Haklı Sebeple Feshi, İstanbul 2012, s. 5 vd). TTK.' da limited ortaklığın, ortaklardan birinin talebi üzerine ve haklı sebeplerden dolayı mahkeme kararıyla sona erebileceği düzenlenmiştir....

        A.Ş 'nin içinde yer aldığı diğer davalılar ile birlikte oluşturduğu adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi, tasfiye payının icra dosyasına gönderilmesi istemine ilişkindir. 30/11/2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/11/2021 tarih, 1232 sayılı kararı ile, 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden, 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969....

          O halde açıklanan tüm bu nedenlerle, adi ortaklığın tasfiyesi için mahkemece, öncelikle kurulduğu tarihten itibaren ortaklığın tüm muhasebesi ile ilgili defterler ve bu defterlerin dayanağı olan belge ve faturaların ibrazı sağlanmalı, eldeki değerler belirlenerek bunlar ortaklığın aktifinde dikkate alınmalı, yönetici ortak olduğu anlaşılan davalıdan yapılan tüm ... ve harcamalara ilişkin bedeller ile, gerekli görülecek diğer hususlar konusunda hesap listesi istenilmeli, hesap listesinin verilmemesi halinde yönetici ortağın hesap vermekten kaçınmış sayılacağı kabul edilmeli, hesap listesinin verilmesi halinde ise, hesapta uyuşmazlık çıktığı takdirde taraflardan delilleri sorularak toplanmalı, bu şekilde belirlenen mal varlığının ne şekilde tasfiye edileceği yine taraflardan sorulmalı, taraflar tasfiyede anlaştıkları takdirde ona göre karar verilmeli, taraflar tasfiye konusunda anlaşamadıkları takdirde ise, ortaklığa ait tüm gelir gider hesabı çıkarıldıktan, ortaklığın tüm aktif ve pasifi...

            Davalı, davacıdan borç para almadığını, belgedeki imzanın kendisine ait olduğunu,ancak bu belgenin davacı ile ortak minibüs işletmeciliğinden kaynaklanan paraların yazıldığı defterin son sayfası olduğunu, ortaklığın tasfiyesi ile borcun kapandığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, dayanılan belgenin yazılı delil başlangıcı olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, karz hukuki ilişkisine dayanarak davalıya, borç para verdiğini, ancak iade edilmediğini iddia etmiş, iddiasını kanıtlamak için de tarihi olmayan yazılı belge ibraz etmiştir. Davalı, sunulan belge altındaki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmekle birlikte bu belgenin davacı ile ortak minibüs işletmeciliğinden kaynaklanan paraların yazıldığı defterin son sayfası olduğunu,ortaklığın tasfiyesi ile borcun kapandığını savunarak gerekçeli inkarda bulunmuştur....

              Taraflar arasındaki protokol uyarınca, her ay sonunda kar payı dağıtılması kararlaştırılmış ise de ödeme yapılmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmamakta, iç ilişkide karşılıklı güvene ve iyiniyete dayanan adi ortaklık sözleşmesinin, ortaklar arasında var olan karşılıklı güven ilişkisinin bozulması nedeniyle davacının 21/05/2009 tarihli ihtarnamesi ile feshedildiği ve ortakların karşılıklı alacak talebinde bulundukları, bu hali ile adi ortaklığın feshi ile birlikte tasfiyesi gerektiği değerlendirilmiştir. Bu nedenle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri uyarınca 642 ve devamı maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması gerektiği kanaatine varılmıştır. TBK'nun 642 ve devamı maddeleri uyarınca, tasfiye memuru belirlenmesi hususunda taraflara imkan ve süre verilmiş, taraflarca belirlenmemesi nedeni ile Mahkememizce resen görevlendirme yapılmıştır....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın taraflar arasında adi ortaklığın tasfiyesi sırasında yapılan anlaşma uyarınca tanzim olunan kambiyo senedinden doğan alacağın tahsiline ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 02/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  nın ise vefat ettiği, ancak halihazırda mirası reddetmeyen mirasçılarının mevcut olduğu, bu itibarla feshi ve tasfiyesi istenen şirket yönünden taraf teşkilinin sağlanmış olduğu tartışmasızdır. Taraflar arasındaki tartışma konusu davacı gerçek kişi ile vefat eden ...'nın ortak oldukları şirketin, ...'nın 2011 yılı itibariyle vefat etmesi sonrası şirketin iştigal konusunu devam ettirip ettiremediği, ortaklığın muhasebesel ve işletmesel açıdan sürüp sürmediği, şirketin faaliyetlerini sürdürmesine imkan olup olmadığı, bu çerçevede şirketin feshinin mümkün olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. Dava, "sona erme sebepleri ve sona ermenin sonuçları" başlıklı 6102 sayılı TTK m.636 hükmünden kaynaklanmakta olup dava şirketin fesih ve tasfiyesine yöneliktir. İki ortaklı limited şirketin tüm ortakları davada taraf olduğundan Yargıtay 11.HD uygulaması gereği taraf teşkili sağlanmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu