, bu durumun müvekkili açısından oldukça büyük bir zarar meydana getirdiğini, kar dağıtımlarının usulüne uygun yapılmadığını, davalı şahıslar tarafından 20/01/2011 tarihinde çalışanlara yapılan bildirim ile müvekkilinin şirketteki görevlerinden ve ortaklıktan ayrıldığının belirtildiğini, kendisine açıkça şifahi şekilde de şirkete gelmemesinin söylendiğinden bahisle haklı sebeplerinin kabulü ile müvekkilinin ortaklıktan çıkmasının kabulüne ve ilgili kanun hükümleri çerçevesinde hesap edilecek ayrılma payının kendisine ödenmesine, ortaklıktan çıkmanın kabulü mümkün olmazsa müvekkilinin haklarının tesisi maksadıyla davalı şirketin feshi ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
, bu durumun müvekkili açısından oldukça büyük bir zarar meydana getirdiğini, kar dağıtımlarının usulüne uygun yapılmadığını, davalı şahıslar tarafından 20/01/2011 tarihinde çalışanlara yapılan bildirim ile müvekkilinin şirketteki görevlerinden ve ortaklıktan ayrıldığının belirtildiğini, kendisine açıkça şifahi şekilde de şirkete gelmemesinin söylendiğinden bahisle haklı sebeplerinin kabulü ile müvekkilinin ortaklıktan çıkmasının kabulüne ve ilgili kanun hükümleri çerçevesinde hesap edilecek ayrılma payının kendisine ödenmesine, ortaklıktan çıkmanın kabulü mümkün olmazsa müvekkilinin haklarının tesisi maksadıyla davalı şirketin feshi ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davalıların istifasının ortaklıktan çıkma anlamına geldiği, ortaklıktan çıkma iradesi ile birlikte ortaklık payı dahil ortaklıktan kaynaklanan tüm hakların kooperatife iadesinin gerektiği sonucuna varılarak davanın kabulüne dair verilen karar, davalılar vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 22.05.2012 tarih, 2012/765 E. 3524 K. sayılı ilamıyla onanmıştır. Bu kez, davalılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
Hesap senesinin son ayı içinde istifa edilmesi durumunda ise, çıkma payı alacağı takip eden bir sonraki senenin bilançosunun kabul edildiği genel kurul toplantısının yapıldığı tarihten itibaren bir ay sonra muaccel hale gelecektir ve çıkma payı alacağından düşülmesi gereken genel giderler de o senenin bilançosuna göre belirlenecektir. Bu durumda davacının çıkma payı alacağı 31/12/2010 tarihli bilançoya göre hesaplanmalıdır. Davalı kayıtlarına göre davacı tarafından ödenen aidat toplamı 37,082,67 TL'dir. Bilirkişi tarafından tespit edilen 3.871,39 TL'lik genel gider payı düşültükten sonra davacının 33.211,28 TL çıkma payı alacağının bulunduğu anlaşılmaktadır....
İlk Derece Mahkemesince, davanın kâr payı ve ortaklık payı ödenerek şirket ortağının ortaklıktan ayrılmasına izin verilmesi ya da şirketin feshine karar verilmesine ilişkin olduğu, davanın davacı şirkete açılmasının yeterli olduğu, davacı ile diğer ortaklar arasında ortaklığın devamını engelleyecek nitelikte ilişkilerin bozulması nedeniyle, davacının ortaklıktan çıkma talebinin haklı ve yerinde olduğu, kâr dağıtımı konusunda ortaklar kurulunca usulüne uygun alınmış bir karar bulunmadığı, şirketin davacının ortaklık payını bile ödeyebilecek durumunun bulunmadığı, davacının davalı şirkete 11.000,00 TL ödenmemiş sermaye borcu bulunduğu gerekçesiyle, dosya kapsamı ve bilirkişi raporları doğrultusunda, davacının davalı şirket ortaklığından ayrılma talebinin kabulü ile şirket ortaklığından ayrılmasına izin verilmesine, davacının kâr payı ve ortaklık payı taleplerinin reddine, davalılar ...,...ve ... aleyhine açılan davanın husumetten reddine karar verilmiştir....
ait genel giderlere katılım payı ve gecikme cezaları toplamı 71.672,00 TL'nin düşülmesinden sonra bakiye alacağının 68.832,50 TL olduğu hesaplanmış ise de, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre davacının toplam ödemelerinden yalnızca kooperatiften çıktığı yılın genel giderlere katılma payı ile çıktığı tarihe kadarki gecikme faizlerinin düşülebileceği, buna göre davacının iptal edilen ilk payı için son yıl (2018) genel gider payı 3.550 TL ve gecikme faizleri 5.669 TL ile ikinci payı sebebiyle kooperatiften çıktığı 2020 yılına göre son yıl (2019) genel gider payı davacının takip tarihi itibariyle alacağının 2019 yılı genel giderlere katılma payı 4.676.00 TL ile 2017-2018-2019 yıllarına ilişkin gecikme faizleri 6.921.00 TL'nin düşülmesiyle, davacının çıkma payı alacağının 117.688.50 TL olduğu, Mahkemenin değerlendirmesi ve nihai takdiri, davacının çıkma payı alacağının ödenmesinin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikte olmadığı ve erteleme kararının içerik ve süre yönünden...
Türk Ticaret Kanunu'nun 616/1-e maddesi uyarınca limited şirketlerde kar payı hakkında karar verilmesi, kazanç paylarının belirlenmesi yetkisi genel kurula ait bir yetkidir. Somut davada, davalı şirketin sicil dosyasında ortaklara kar payı dağıtılması konusunda genel kurul tarafından alınmış bir karar bulunmamaktadır. Kar payı ödenmesine yönelik karar alınması şirket genel kurulunun devredilemez ve vazgeçilemez yetkileri arasında olup, mahkemenin genel kurul yerine geçerek doğrudan ortaklara kar payı ödenmesi konusunda karar vermesi mümkün bulunmadığı gibi, davacının TTK ve şirket ana sözleşmesi kapsamında, bu alacak talebi yönünden doğrudan dava açma hakkı da bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, davalı ...'ya yönelik davanın, şirket ortağı olması sebebiyle tarafından kar payı alacağı talep edilemeyeceğinden pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir....
Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA ESAS NO : 2014/213 KARAR NO : 2020/592 BAŞKAN : ÜYE : ÜYE : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : Ortaklıktan Çıkmaya İzin Verilmesi/Çıkma Payı Alacağı DAVA TARİHİ : 25/04/2014 KARAR TARİHİ: 18/11/2020 K.YAZIM TARİHİ : 20/11/2020 Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin 2000 payla %23,7S hissedarı olduğunu, müvekkilinin diğer hissedarlardan biri olan ...’ın eski eşi olduğunu, eşlerin 11.12.2013 tarihinde boşandıklarını, boşanmadan sonra eski eşi tarafından şirkete girmesi tehditle engellendiğini, diğer ortakların da onunla birlikte hareket ettiğini, 01.04.2014 tarihinde müvekkilinin diğer ortak ... tarafından darp ve tehdit edilerek...
Asliye Ceza Mahkemesi'nde kamu davası açıldığını, yine müvekkili ile davalı şirket ortakları arasında mal paylaşımı nedeniyle birçok izalei şuyu davası olduğunu, müvekkilinin ilgili şirkette ortak olarak kalmasında hukuki hiçbir fayda kalmadığını iddia ederek müvekkilinin davalı şirketten çıkmasına izin verilmesini, sermaye ve kar payının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... ... davaya cevap vermemiş, diğer davalılar vekili açılan davanın haksız ve kötüniyetli olduğunu, çıkma isteğinin muhik nedene dayanmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davanın hukuki sebeplere binaen limited şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesi ve sermaye payının tahsili istemine ilişkin olduğu, tarafların davalı şirketin ortakları oldukları, ......
No:1/7 Sıhhiye Çankaya/Ankara DAVA : Ortaklıktan Çıkma - Çıkma Payı - Kar Payı Alacağı DAVA TARİHİ : 12/05/2016 KARAR TARİHİ : 10/03/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/03/2021 Taraflar arasındaki asıl davada şirketin feshi - alacak, birleşen davada ortaklıktan çıkma, çıkma payı ve kar payı alacağının tahsili istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, Tesso İklimlendirme Mühendislik Mimarlık İnşaat Müşavirlik Ticaret Limited Şirketi'nin feshine, fazla talebin reddine, birleşen davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükme karşı davalı - birleşen dosya davacısı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....