Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a ihtarname gönderdiğini, ihtarname ile şirket esas sözleşmesinde ortaklıklara tanınan ortaklıktan çıkma hakkının kullanılmak istendiğini ve yasada öngörülen sürecin işletilmesi için genel kurulun olağanüstü toplantıya çağrılmasının ihtar edildiği, ancak ihtarnamede belirtilen süre içerisinde müvekkilinin talebinin yerine getirilmediği, sözlü ve yazılı taleplere rağmen şirketin gelir gider hesapları hakkında müvekkile hiçbir bilgi ve belge verilmediğini, kâr payı ödenmesi talebine ilişkin talebine şirket müdüründen bir karşılık alamadığını, bu talebe ilişkin mahkemeden kar payının kendisine ödenmesi kararı aldığını, icra takibinin sonuçsuz kaldığını, şirket defterlerin ve kayıtlarını inceleme girişimlerinin fiilen engellendiğini ve şirkete sokulmadığını, aldığı duyumlara göre şirketin içini boşaltarak kurduğu başka bir şirket üzerinden işleri yürütmeye başladığını belirterek, müvekkilinin belirtilen haklı sebeplere dayanılarak ortaklıktan çıkmasına izin verilmesini talep etmiştir. e-imzalı...

    ın ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin karardan sonra davalı kooperatife bildirildiği, bu durumda ortaklıktan çıkarma sonucunda oluşacak hakların devrinin söz konusu olacağı, davalı kooperatife yapılan ödemelerden genel giderler düşüldükten sonra kalan kısmının davacıya iadesinin gerektiği, davalı kooperatife söz konusu üyelik çerçevesinde yapılan 2.200,00 TL ödemeden genel giderlere katılım payı düşüldükten sonra davacının ana para alacağının 2.028,33 TL olduğu, bu miktara bilanço tarihi baz alınarak dava tarihine kadar 4.579,12 TL faiz istenebileceği anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

      i şikayet etmeye ilişkin kararının" iptaline, şirketin uğradığı zararların tespiti ile belirlenecek zararların şirketi zarara uğratan ortaklardan tahsili ile şirket hesabına aktarılması, şirketin ve ortakların gerçek kâr payının tespiti, kâr payı dağıtımına izin verilmesi, haksız kâr dağıtımı sonucu yoksun kalınan kâr payı nedeni ile doğan şimdilik 10.000,00 TL'nin davalılardan, hisseleri oranında tahsiline karar verilmesini; birleşen davada ise davalı şirkete kayyum atanmasını talep etmiştir. Asıl davada davalılar vekili,davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile davacı ...'in davalı .......A.Ş'nin ortağı olduğunun tespitine, davacının ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin 22/05/2009 tarih ve 7316 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinin 80. sayfasında yayınlanan kararın ve bu karara istinaden alınan 23/03/2010 tarih ve 2010/3 sayılı ...'...

        Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 17. maddesi ve tip ana sözleşmenin 15. maddeleri uyarınca, kooperatif üyeliğinden çıkan ya da çıkarılan ortağın hakları, ortaklıktan çıktığı veya çıkarıldığı yılın bilançosu çerçevesinde iade edileceği ve alacak, anılan bilançonun genel kurulda kabulünden itibaren bir ay içinde muaccel hale geleceği, davalının ortaklıktan istifa talebi yönetim kurulunun 23.12.2008 tarih ve 486 sayılı kararı ile kabul edildiği, kooperatif yönetim kurulunun 23.12.2008 tarihli kararı ile ortaklıktan istifası kabul edilen davacının çıkma payı alacağının, 31.12.2008 tarihli bilançoya göre hesaplanacağı, bilirkişi tarafından tespit edilen 1.278,55-TL masraf hissesinin düşümünden sonra davacının, 29.481,45 TL çıkma payı alacağı isteyebileceği, temerrütün 25.02.2009 tarihinde gerçekleştiği, alınan erteleme kararların, 1163 sayılı yasanın 17/2 maddesi anlamında bir erteleme kararı olmadığı gerekçesi...

          H.D'nin 21.10.2020 tarih 2017/1710E, 2020/3167K sayılı kararında belirildiği üzere ortaklıktan ayrılınan yılın genel giderlerinin ortağın payına düşen miktarının mahsubu gerektiği açıklanmış olmakla ortaklığın başından itibaren hesaplanacak genel giderlerin mahsup edilmesi gerektiğine yönelik istinaf itirazı haklı değildir. Davalı vekili, takas def'inde bulunarak davacının aidat borçu olduğunu, bu aidat borcu mahsup edildiğinde davacının alacağı kalmadığını istinaf nedeni olarak ileri sürmüş ise de eldeki dava kooperatifin açtığı aidat alacağı davası olmayıp ortaklıktan çıkan üyenin çıkma payı istemine ilişkin olmakla ortaklıktan çıkan kişi taşınmazı kooperatife bırakıp bu hakkından vazgeçtiği için imalat giderleri amacıyla toplanan aidatlardan sorumlu tutulması doğru olmayıp ortaklıktan ayrılmakla tarafların tüm hak ve yükümlülükleri karşılıklı olarak sona ereceği de açık olmakla bu yöndeki istinaf itirazı reddedilmiştir....

            ihlali nedeniyle ortaklığın müvekkilleri açısından çekilmez hale geldiğini beyanla, davalı şirketin feshini, olmazsa azlık pay sahibi müvekkillerinin paylarının gerçek değerinin ödenmesi suretiyle ortaklıktan çıkarılmalarını, şirketin feshinin ya da müvekkillerinin ortaklıktan çıkarılmalarının mümkün olmaması halinde 21 Kasım 2019 tarihinde yapılan Genel Kurul Toplantı tutanağının 3....

              Bilirkişi heyetinden alınan 29/12/2021 havale tarihli raporda özetle; " Limited şirket ortağı ortaklıktan ayrılması halinde ayrılma akçesinin yanında kar payı kendisine ödenmemişse kar payının tahsilini de isteyebileceği, ancak genel kurulca dağıtılmasına karar verilmemişse çıkma payından ayrı olarak kâr payı alacağının hesaplanması söz konusu olmadığı, bu durumda dağıtılmamış karların da çıkma payı içine dahil edilerek ayrılma akçesinin hesaplanacağı, davalı şirketin geçmiş dönemlerde elde etmiş olduğu karlar toplamının 201.527,63 TL; zararları toplamının ise 161.340,73 TL olduğu, söz konusu tutarlar birbirine mahsup edildiğinde dağıtılmamış kar toplamının 40.186,90 TL olarak hesaplandığı, Şayet Sayın Mahkeme aksi kanaatte olur ve davacıların kâr payı talebi kabul edilirse 40.186,90 TL x %5 — 2.009,35 TL olarak hesaplanacağı, Mahkemece davacının davalı şirketten çıkmasına yönelik kanaat oluşması durumunda davacının hak kazanacağı ayrılma akçesinin Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarında benimsendiği...

                dağıtma yetkisi genel kurula ait olup, şirket genel kurul toplantılarında kâr payı dağıtımına ilişkin karar verilmediği, davacının iş bu genel kurulun kâr payı dağıtılmamasına ilişkin kararlarına yönelik süresi içerisinde iptal isteminde bulunmadığı, iş bu nedenle davacının, şirket genel kurulunca dağıtılmasına karar verilen ve davacıya ödenmeyen kâr payı alacağı bulunmadığı anlaşılmakla davacının şirketin organsız kalması nedeniyle fesih istemi ile kâr payı alacağına ilişkin isteminin haklı olmadığı gerekçesiyle istemlerin esastan reddine karar verilmiştir....

                  Noterliği ... yevmiye numaralı ihtarnamenin tebliği tarihinden itaberen işleyecek ticari faizi ile birlitkte Davalı şirkete yönelik: müvekkilin ortaklıktan haklı sebebe dayalı olarak çıkmasına karar verilmesini, müvekkilin ortaklıktan ayrılma akçesinin tespiti ile belirlenen ortaklıktan ayrılma akçesinin şimdilik 1.000.TL olmak üzere ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini, müvekkilin ortaklıktan haklı sebeple çıkmasına karar verilmesi üzerine müvekkile ait olan %20 şirket payının ticaret sicilindeki müvekkil adı ve payının terkini ile bu %20 lik payın şirket adına tesciline veyahut şirket tasarrufuna bırakılmasına, Müvekkile davacıya ödenmesi gereken, davalı şirket tarafından ödenmeyen, kar payı ve her türlü gelirin tespiti ile bunlar için şimdilik 1.000,00....

                    Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince tem-yizi üzerine, karar Dairemizin 2004/15002 E., 2006/1790 K. sayılı ilamıyla, ilamda yer alan gerekçelerle bozulmuş, mahkemece, bozmaya uyularak ya-pılan yargılama sonucunda, kooperatifçe öngörülen giderlerin talep edildiği dönemde dava konusu konuttan davalının yararlandığı, istifa beyanının akçalı yükümlülüklerinden kaçınma amacına yönelik olduğu, istifanın ortaklıktan çıkma anlamına geldiği, ortaklıktan çıkma iradesi ile birlikte ortaklık payı dahil ortaklıktan kaynaklanan tüm hakların kooperatife iadesinin gerekeceği sonu-cuna varılarak, davanın kabulü ile davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı kooperatif adına tapuya tesciline, davalının taşınmaza vaki müda-halesinin önlenmesine, taşınmazın boş olarak davacıya teslimine karar ve-rilmiştir. Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu