H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı tarafından davalı şirket aleyhine açılan ortaklıktan çıkma davasında yapılan yargılama sonunda davalı şirketin 23/01/2014 tarihinde sicilden silindiği, sicilden terkin edilen şirkete karşı ortaklıktan çıkma davası açılamayacağından, açılan davanın REDDİNE, 2) Dava açılışında alınan 80,70TL peşin harç, 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harcı karşıladığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin KENDİ ÜZERİNE BIRAKILMASINA, 4) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK'nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE, İlişkin, davacının yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde ......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, "TTK'da Anonim şirketlerde ortaklıktan çıkmaya ilişkin bir hükme yer verilmediği, ortaklıktan çıkma hakkının limited şirket ortaklarına tanındığı, dolayısıyla anonim şirket ortağı davacının ortaklıktan çıkma talebi yönünden hukuki yararının bulunmadığı.." gerekçesiyle davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan ve anonim şirketlerde çıkma mümkün olmadığından hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dairemizce HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Dava limited şirket ortaklığından çıkma, ayrılma akçesi talebine ilişkindir.Limited şirketlerde ortağın şahsi haklarından biri de 6102 sayılı TTK’nın 638. maddesinde düzenlenen, ortağın ortaklıktan çıkma hakkıdır. Çıkma hakkı, ortağın özgür iradesi ile ortaklıktan çıkma istemini içerir. Çıkma hakkını kullanarak ortaklıktan ayrılan ortağın, ortaklığa ait bütün hak ve mükellefiyetleri sona ererek şirketle arasındaki bütün ilişkisi kesilmiş olacaktır. Limited şirketlerde ortakların tek yanlı iradeleriyle şirketten ayrılmaları kural olarak mümkün değildir. Bunun için ortağın çıkma iradesinin bir hukuki temele dayanması gereklidir. Bu temel 6102 sayılı TTK’nin 638. maddesi gereğince ya esas sözleşmesel ya da kanuni olabilir....
Noterliği tarafından düzenlenen Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi kapsamında ortaklıktan çıkma talebinin karşılandığını bildirdiği görülmüştür. Dava dilekçesi, taraf beyanları, gelen müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Dava; TTK.638. maddesi uyarınca şirket ortaklığından çıkma isteğine ilişkindir. 6102 sayılı TTK' nın 638/2. Maddesi " Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir. " şeklindedir. Davacı ile dava dışı ... adlı kişi arasında Bursa .... Noterliğinin 25.02.2021 Tarih ve ... yevmiye numaralı Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesinin yapıldığı; sözleşmeye binaen, davacının şirketteki paylarının tamamının dava dışı ... ya devredildiği görülmüştür....
Aidat yükümlülüğü bulunan bir kooperatifte ortağın uzun süre kooperatife uğramaması, aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmemesi, üyeliğinin sona erdiğini zımnen kabul ettiği, diğer anlatımla üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği, eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini yansıttığı anlamına gelir. Böyle bir ortağın açtığı davanın TMK'nın 2. maddesinde öngörülen iyiniyet kuralına aykırı düştüğü ilke olarak kabul edilmelidir. Bu durumda mahkemece, uzun süre davalı kooperatif ile ilişki kurmayan ve aidat ödemesi yaptığına dair iddiası da bulunmayan davacının, 30.01.2013 tarihinde vergi dairesine vergi kaydının silinmesi için yaptığı başvurusu da dikkate alınarak, üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği ve ortaklıktan çıkma iradesini bu şekilde ortaya koyduğu belirtilip, davanın TMK'nın 2. maddesinde öngörülen iyiniyet kuralına aykırı olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/09/2015 tarih ve 2012/187-2015/543 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirketin eski ortağı olduğunu, mahkeme kararı ile ortaklıktan çıkmasına izin verildiğini, ortaklıktan çıkmaya izin verilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra, davalı şirket tarafından müvekkilinin ortaklık hissesine düşen çıkma payının da hesaplanarak taraflarına bildirildiğini, bu hesaplamaya taraflarınca itiraz edildiğini, şirketin müşteri portföyü, potansiyeli, marka değeri ve benzeri faktörler ile dağıtılmayan kar paylarının dikkate alınmadığını, sonuç olarak bulunan bedelin müvekkilinin ortaklık çıkma payı olarak...
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 03/03/2021 KARAR TARİHİ : 08/12/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından davalı şirketin %50 oranında hisse ile ortağı olduğunu, diğer davalının şirketin %50 hissesi ile ortağı olup aynı zamanda müdür olduğunu, davalının şirket bünyesinde gerçekleştirdiği usul ve yasaya aykırı işlemlerin tespiti ile şirket müdürlüğünden azledilmesi ve ortaklıktan çıkarılması gerektiğini, ayrıca haksız ve usulsüz işlemler nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararın tazmin edilmesi gerektiğini belirtmiş ve dilekçesinde ayrıntılı olarak bildirdiği sebeplerle davalı ... ...'...
hasım olarak gösterilmemesi ve husumet yokluğu kararı haksız ve hukuka aykırı olduğunu, Zira davaya konu şirkette ortaklıktan çıkma sonrası limited şirket tek ortaklı bir yapıya bürünecek ve bu durumun hüküm ve sonuçları müvekkili açısından bağlayıcı olacağını, müvekkilinin hak sahibi olduğu şirkete ilişkin ortaklıktan çıkma davasında katılma, taraf olma ve beyanda bulunma hakkı bulunmakta olduğunu, aksi durum müvekkilinin haklarına halel getireceğini, kaldı ki amme alacakları yönünden şirketin borçlanması söz konusu olup yerel mahkeme kararı sonrası tüm borçlar sadece müvekkili açısından bağlayıcı duruma dönüştüğünü, haklı sebeple çıkmada ise müvekkilinin haklı sebebi irdeleme ve aksini ispatlama hakkı bulunması gerektiğini, bu bağlamda verilen pasif husumet yokluğu nedeni ile davanın reddi kararı hatalı olduğunu, Neticeten davacı yanın dava dilekçesinde iddia ettiği hususların hiçbirinin gerçek olmadığı sabit olup iş bu haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etme zarureti hâsıl olduğunu...
çıkma talebinin hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
, bu durumda İİK'nın 32. maddesine göre ilamlı takip yapılamayacağı gerekçesiyle takibin iptal edildiğini, ortaklıktan çıkarma davası açıldıktan sonra şirket yetkililerinin şirketin içini boşalttıklarını ve buna halen devam ettiklerini ileri sürerek, müvekkilinin davalı şirketteki %22,5 hissesinin, davalının açtığı “ortaklıktan çıkarma” davasının dava tarihi olan 21.04.2011 tarihindeki değerinin parasal karşılığının tespiti ile alacak miktarının belirlenmesi teknik inceleme ve hesaplamayı gerektirdiğinden, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00-TL'nin ortaklıktan çıkarma davasının karar tarihi olan 09.05.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı şirketten tahsilini talep ve dava etmiş; 25.05.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 358.838,79-TL'na çıkarmıştır....