Davacının davalı şirket ortaklığından çıkması hususunda tarafların sulh olduğu anlaşıldığından davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine, davacının çıkma payı alacağı davasından feragat edildiğinden , çıkma payı alacağı davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir....
ın 27.08.2025 tarihine kadar şirketi müşterek imzaları ile temsil etmek üzere müdür olarak seçildikleri, davacı tarafın diğer ortakla aralarında güven ilişkisi kalmadığından ortaklık payı ödenmek suretiyle ortaklıktan çıkma, aksi takdirde şirketin feshi isteminde bulunduğu anlaşılmıştır. TTK'nın 641/1. maddesine göre ortak şirketten ayrıldığı takdirde, esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini istem hakkını haizdir. Çıkma payı bir nevi tasfiye payıdır. Yani çıkan ortak için tasfiye payının yerine geçmektedir. Bu nedenle bu hak, farazi tasfiye payı olarak ifade edilmektedir. Çıkma ile ortaklık, sadece çıkan ortak için sona erdiğinden, ona düşen payın verilmesi amaçlanmaktadır, zira diğer ortaklar için ortaklık ilişkisi devam etmektedir. Bu bağlamda ayrılma payını, ortaklıktan ayrılan ortağa esas sermaye payını ve bu payın ona sağladığı ortak sıfatını kaybetmesine karşılık kendisine ödenmesi gereken değer olarak kabul etmek gerekir. (Bkz. Yrd. Doç. Dr....
Davacının ayrılma akçesi ve kar payı talebine hak kazanması için gerekli olan koşulların oluşup oluşmadığı: TTK.md.641/1 hükmüne göre; ortak şirketten (ortaklıktan) ayrıldığı takdirde, payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini isteme hakkına sahiptir. Pek tabi davacı, kendisine ödenmemiş olan kar payı alacaklarının da ödenmesini isteme hakkına sahiptir. Ayrılma akçesi, kayıtlı değerler üzerinden davacının öz varlık payı olarak davadının kar payı alacağı dahil 1.045.296,66 TL hesaplanmıştır. Kaydi Değerlere göre hesaplama yapılmış olmakla birlikte, bilindiği üzere gerçek değerin (ayrılma payının) şirket öz varlığının hüküm tarihine en yakın tarihteki rayiç değeri üzerinden hesaplanması da gerekir (TTK. m. 493/5). " sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Mahkememizin 26/01/2021 tarihli duruşmasında dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile ve heyete makina mühendisi ... ile İnşaat Mühendisi ...'...
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacıların 2008 yılında ortaklıktan ayrıldığı, kooperatif yönetim kurulunun 23/12/2008 tarihli kararı ile ortaklıktan istifası kabul edilen davacının çıkma payı alacağının, 31/12/2008 tarihli bilançoya göre hesaplanacağı, davalı kooperatifin defter ve kayıtları ile davacının dosyaya sunduğu ödeme belgeleri nazara alınarak yapılan hesaplama neticesinde davacının, 37.300 TL aidat ödemesinin bulunduğu, 1.382,92 TL masraf hissesinin düşümünden sonra davacının, 35.917,08 TL çıkma payı alacağı isteyebileceği, temerrütün 25/02/2009 tarihinde gerçekleştiği, 25/01/2009 tarihli genel kurulda alınan erteleme kararlarının, 1163 sayılı yasanın 17/2 maddesi anlamında bir erteleme kararı olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne ve 35.917,08 TL çıkma payı alacağının 26/02/2009 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın, taraflar arasındaki adi ortaklıktan kaynaklanan kar payı istemine ilişkin bulunmasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 29.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Başka bir anlatımla, şirket ana sözleşmesi gereği ortaklara tanınan çıkma hakkının kullanılabileceği gibi başka bir sebep olarak da şirket ortakları haklı sebeplere dayalı olarak ortaklıktan çıkmasına karar verilmesini mahkemeden isteyebilir. Şirket ana sözleşmesinde çıkma düzenlenmediğine göre, olayda çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; TTK'nın 638/2.madde kapsamında davacının, davalı şirket ortaklığından çıkarılmasını gerektirebilecek haklı nedenlerin bulunup bulunmadığıdır. Görüldüğü gibi ortaklıktan çıkartılmaya karar verilebilmesi için, ortaklıktan çıkmayı gerektiren haklı nedenlerin bulunması ön koşuldur. Yasada şirket ortaklıktan çıkarılmayı gerektiren "haklı nedenler" açıklanmamış olup; haklı nedenlerin bulunup bulunmadığı her somut olayın özelliklerine göre değerlendirmek gerekir. Somut olayda; davalı şirket ortaklığından çıkmayı gerektirebilecek haklı nedenlerin bulunup bulunmadığının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, malimüşavir ... ve Prof....
Bilirkişinin ayrılma payı hesaplaması yukarıda bahsedilen kurallara göre belirlenmiş olduğu anlaşıldığından hükme esas alınmıştır. Davacı --- tarihli dilekçesinde ayrılma payına yönelik dava değerini ------ olarak belirlemiş olduğundan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu değer dikkate alınarak yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmiştir. Ortaklıktan çıkma ve ayrılma payı talepli dava şirkete karşı ileri sürülmesi gerekirken davacı tarafından hem şirkete hemde diğer ortağa yöneltilmiştir. Diğer ortağın bu davada pasif husumeti olmadığından bu davalı yönünden davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Taraflar arasındaki çıkma payı alacağı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı iken yönetim kurulunun 21.07.2011 tarihli kararı ile ortaklıktan çıkartıldığını ancak talep etmesine rağmen aidat ödemelerin iade edilmediğini, müvekkili ve devraldığı üye tarafından yapılan ödemeler toplamının taraflarınca tespit edildiği kadarıyla 75.600,00TL olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere müvekkilinin ortaklıktan çıkarılması sebebiyle kendisine ödenmesi gereken tutardan 10.000,00TL'nin 21.07.2011 tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiş, ıslahla talebini 70.775,65 TL'ye yükseltilmiştir....
GEREKÇE: Dava ortaklıktan çıkma, kârpayı ve çıkma akçesi istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde ve dava dilekçesi ekinde yer alan 28/07/2017 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi incelendiğinde, davalı şirketin merkezinin .../İstanbul olduğu anlaşılmıştır. HMK'nın 14/2. maddesi gereğince ortakların, ortaklıktan doğan haklarına ilişkin olarak şirkete karşı açacakları davada şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkili olduğundan, dosya üzerinde yapılan incelemede tensiben Mahkememizin yetkisizliğine, İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğu anlaşılmakla, Davacının davalıya karşı açmış olduğu ortaklıktan çıkma ve kârpayı ve çıkma akçesi istemine ilişkin davasının, HMK 14. maddesi göz önüne alınarak mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, HMK. nun 20....
Davalı şirket vekili, davacının sermaye taahhüdünü yerine getirmediği için ortaklıktan çıkarıldığını, şirketin zarar ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca davacının ortaklıktan çıkarılma kararının hukuka uygun olarak gerçekleştirildiğini, dolayısıyla davacının ortak olma statüsünden kaynaklanan bir hak olarak kâr payı talep edemeyeceği, davalı şirketin 388.408,05 TL zarar ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....