Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-K A R A R- Davacı vekili, davalı kooperatifin üyeliğinden ayrılan davacıya çıkma payı alacağının bir kısmı ödendiği halde bakiye 6.900,00 TL'sinin ödenmediğini, davalının bu alacağın tahsili için yapılan icra takibine itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek itirazın iptali ile lehlerine icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, kooperatif genel kurul kararıyla ortaklıktan ayrılanların aidat alacaklarının üç yılda geri ödenmesinin kararlaştırıldığını, karar aleyhine dava açılmadığından kesinleştiğini savunarak Kooperatifler Kanunu'nun 17 maddesi uyarınca davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamı, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporuna göre davalı kooperatifin üyelikten ayrılanlara çıkma payı alacağını geciktirme kararının yerinde olmadığı, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 6.427,78 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı kooperatifin, davacı hakkında 06/12/2004 tarihinde ortaklıktan çıkarma kararı verdiği, işbu davanın ise 18/12/2017 tarihinde açıldığı, davacının çıkarma kararı verildiği tarihten bu yana aidat yükümlülüğü bulunan kooperatife aidat ödemediği, kooperatife uzun süre uğramadığı, aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmediği anlaşıldığından davacının ihraç kararını zımnen kabul ettiği, üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği ve ortaklıktan çıkma iradesini bu şekilde ortaya koyduğu, yine davacının davalı kooperatife 24/01/2017 tarihli dilekçesiyle başvurup çıkma payı talebinde bulunduğu ve davalı tarafından davacıya 24/01/2017 tarihli para alındı makbuzu ile 866,00 TL ödendiği, ilk derece mahkemesince davanın TMK'nın 2. maddesinde öngörülen iyiniyet kuralına aykırılık sebebiyle reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine...

      Bası, 20117, syf. 621) Davacı, dava dilekçesinde kooperatif üyeliğinin sona erdiğine ya da kooperatiften istifa ettiğine dair bir beyanda bulunmamış, bilakis dava dilekçesine üyeliğinin 2009 yılından bu yana devam ettiği cümlesi ile başladığı,dava ile, sadece yatırdığı paranın iadesini istemiş, üye olmadığının tespitine dair talepte bulunmadığı, buna göre, işbu davanın istifa bildirimi niteliğinde olduğunun kabulü mümkün olmadığı, aksi, yani davanın istifa bildirimi niteliğini taşıdığı kabul edilecek olsa bile, çıkma payı alacağı yönünden istifanın gerçekleştiği tarihe göre takip tarihi itibariyle çıkma payı alacağı henüz muaccel ve müeccel alacak için takip başlatılmasına hukuken cevaz yoktur (Bkz: Yargıtay 23....

      in; 31.12.2013 tarihli mali veriler çerçevesinde ortaklıktan çıkarılma payının 151.133,11 TL ve, 30.06.2014 tarihli mali veriler çerçevesinde ortaklıktan çıkarılma payının 176.738,59 TL olduğunu hesaplandığı, heyetimizce davacı şirket tarafından dava dosyasına sunulan 30.06.2014 tarihli kaydi değerlerin hesaplamalarda kabul gördüğü, Rayiç Değerler/Maliye Müzekkere ve Kayıtlı Değerler Üzerinden Karma Olarak Yapılabilen Davalının Ortaklıktan Çıkarılma Payı Hesabı Yukarıdaki değerleme ölçütleri esas alınarak; Kaydi Hesaplanan 176.378,59 TL, Rayiç Hesaplanan 611.372,62 TL, Toplam 788.111,21 TL, davalı ...'...

        Noterliğinin 18.03.2021 tarih ve ... yevmiye nolu İhtarnamesi ile müvekkili şirket tarafından davacıya 24 ay içerisinde ödemesi gereken 27.110,00 TL 'lik sermaye payı borcunun halen ödenmediği ve 1 ay içerinde ödenmediği taktirde ortaklıktan çıkarılacağının usule uygun bir şekilde ihtar edildiğini, davacı taraf kendisine tebliğ edilen ihtarnameye ve verilen süreye rağmen şirket ana sözleşmesinde taahhüt ettiği sermaye payı borcunu ödemediğini ve bunun neticesinde şirket yetkilisi ... ve diğer ortak ......

          bulunması, kısıtlanması, iflası, tasfiyedeki payının cebrî icra yoluyla paraya çevrilmesi veya ölmesi hâlinde, sözleşmede ortaklığın diğer ortaklarla devam edeceğine ilişkin bir hüküm varsa, bu durumlardan biri gerçekleştiğinde, o ortak veya temsilcisi ya da ölen ortağın mirasçısı ortaklıktan çıkabilir veya diğer ortaklar tarafından yazılı olarak yapılacak bir bildirimle ortaklıktan çıkarılabilir....

            Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 04.12.2015 tarih ve 2011/6-2015/627 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı şirketin iki ortaklı olduğunu, davalı ... ’in büyük hissedar ve şirketin müdürü olduğunu, müvekkilinin ortaklıktan kaynaklı haklarının davalı müdür tarafından kullandırılmadığını, davalı ile aralarında husumetin bulunduğunu, davalının şahsi borçlarını şirket üzerinden ödendiğini ileri sürerek haklı sebepleri ile ortaklıktan çıkmaya izin verilmesine, aksi halde şirketin fesih ve tasfiyesine ve çıkma payı olarak...

              Mahkemece; incelenen tüm dosya kapsamına göre; ayrılık payı şirketin bilanço kayıtlarına göre değil, gerçek değerleri ve özvarlığı nazara alınarak hesaplama yapılması gerektiği gerekçesiyle; davalının ayrılık payı 279.506,10TL(139.062,50TL+140.443,60TL) olarak belirlenmiş ve mercii tayini olarak da ... Bankası ... Şubesi tayin edilerek hükme bağlanmıştır. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, Türk Ticaret Kanunu’ nun 262. maddesine göre davalı komandit şirket ortağının ortaklıktan çıkarılması nedeniyle çıkma payının tespiti ve tevdi mahallinin tayini istemine ilişkindir. Mahkemece, tespit edilen 139.062,50 TL'nin ... 8....

                Mahkemece, ortaklıktan çıkma kurallarına uyulmadığı, ortaklığın tasfiyesinin de istenmemiş olduğundan ve alacağın muaccel hale gelmediğine dayanılarak yasal delillerle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 24.7.2006 tarihli ... Sözleşmesinde “ 12.000,00 YTL nin ortak ... tarafından konulduğu” ayrıca ortaklıktan çıkmak için 1 ... önceden bildirimde bulunulmasının ve ortaklıktan ayrılma halinde ayrılmanın hüküm bulduğu tarihteki bilançoya göre kar etmişse kar payı ve sermayenin , zarar etmişse ortağın payına düşen zararın sermayesinden tenzil edilerek kalan miktarın bilançonun yapılmasından itibaren 2 ... içerisinde ödeneceğinin” kararlaştırıldığı görülmüştür . Davacının 30.11.2006 tarihinde görevinden ayrılmak için dilekçe verdiği,davalı tarafça bunun kabul edildiği ve ortaklık sözleşmesinde de idareci ortağın davalı olduğu sabittir....

                  in ortaklıktan çıkarılmasına ve ortaklık payının kendisine ödenmesine karar verilmesini talep ettikleri, şirketin haklı nedenle feshi koşulları oluşmakla birlikte fesih yerine ortak ...'in şirketten çıkarılarak şirketin devamının sağlanması gerektiği, TTK'nın 261 ve 262 maddeleri uyarınca hesaplanan pay değerinin 39.580,20 TL olduğu gerekçesiyle asıl dava yönünden şirketin feshine ilişkin talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın kabulü ile, TTK'nın 257. maddesi uyarınca ortak ...'in ortaklıktan çıkarılarak ... Kollektif Şirketinin bütün iş ve işlemleri, varlıkları, alacak ve borçları ile ortak ...'e bırakılmasına, çıkarılan ortak ...'in hesaplanan payı 39.580,20 TL'nin çıkarılacak ilk bilanço tarihinde kendisine ödenmesine karar verilmiştir. Kararı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu