WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ün davalı şirkette müdürlük görevinin 19/04/2004 tarihinde sona erdiğinin tespiti ile bu hususun Ticaret Sicilinde ilanına karar verilmesini, dava yargılama, harç, giderleri ve vekalet ücretlerinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA / Davalı ... Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Ticaret Sicil Memurluğu işleminin TTK.nun 34. Maddesi ve Ticaret Sicil Tüzüğünün 28. Maddelerine uygun bulunduğunu, TTK.nun 511. Maddesi gereğince Limited şirketlerde müdür seçiminin ve tescilinin zorunlu olduğunu, müdürlükten istifanın da tescili bir zorunluluk olup, müdürün istifasının ve var ise yeni atamanın Ticaret Sicil Tüzüğünün 31....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vakfın Sona Erdiğinin Tespiti, Malvarlığının Devri Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne dair kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 29.05.2018 gün ve 2017/6707 Esas, 2018/13375 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde, ...'nın sona erdiğinin tespiti ile mal varlığının devrine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair karar, davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce verilen onama kararının davacı vekili tarafından düzeltilmesi istenildiğinden dosya yeniden incelenmiştir. Dava, vakfın sona erdiğinin tespiti ile mal varlığının devri istemlerine ilişkindir....

      ne ortak olmak için başvurulduğu, başvurunun kabul edildiği, kendisine 500,00 m2'lik bir arsa tahsis edildiğinin anlaşıldığı, davacı tarafça arsa tahsisinin iptali ile ilişkilendirerek ortaklığının sona erdiğinin tespiti istenilmiş ise de, arsa tahsisinin iptal edilmesinin ortaklığı sona erdiren hallerden olmadığı, bu nedenle ortaklık ilişkisinin devam ettiği, davalı ..'nin kendi imkanları ile ürettiği arsaları, bağlı kooperatifler aracılığı ile pazarladığı, diğer davalı ...'...

        Adi ortaklık, sona ermesiyle birlikte tasfiye aşamasına girer. Tasfiye, ortaklar arasındaki ortaklık ilişkisinin tamamen sona erdirilmesine yönelik bir usuldür ve yönetici olmayan ortaklar da dâhil olmak üzere, bütün ortakların katılımı ile yapılır. BK'nın 538 ve devamı (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 642 ve devamı) maddelerinde düzenlenen tasfiye; bütün hesapların görülüp, ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. TBK’nın yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki 6101 sayılı Kanun’un 1’inci maddesinde; TBK’nın yürürlüğe girmesinden sonra gerçekleşecek tasfiyenin, TBK hükümlerine tabi olacağı düzenlenmiştir....

          Dava, davacıların davalı ... ve Ticaret AŞnin yönetim kurulu üyeliklerinden ve buna bağlı yetkilerinin istifa tarihi itibariyle sona erdiğinin tespiti, tespit sonucunda hükmen tescil ve ilanına karar verilmesi talebine ilişkindir. Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, ticaret sicil kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacıların davalı şirketin yönetim kurulu üyeleri olduğu ve 28/07/2009 tarihli olağanüstü genel kurul kararı ile atandıkları, söz konusu görevlerinden davacı ...'in ... 15.Noterliğinin 23/02/2010 tarih 03256 yevmiye numaralı ihtarı ve davacı ...'...

            Kural olarak 6098 sayılı TBK'nun 640. maddesi gereğince; ortaklık, belirsiz süre için kurulmuşsa ortaklardan her biri 6 ay önceden fesih bildiriminde bulunabilir. Somut olayda belirsiz süreli adi ortaklık için 6 ay önceden çekilmiş bir fesih ihbarı yoksa da İDM'nce üstü kapalı şekilde 639/1. fıkra 7. bent gereğince; haklı sebeplerin bulunması sebebiyle feshedildiği ve fiilen sona erdiği gerekçesiyle adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin 11/03/2013 tarihinde süresiz olarak kurulduğu ve davacı tarafından Söke 2. Noterliği'nin 01/07/2015 tarih 6328 yevmiye nolu ihtarnamesiyle 25/06/2015 tarihinde haklı sebeplerle davacının ortaklıktan ayrılmak suretiyle sona erdildiği anlaşılmaktadır. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; fiilen sona erdiğinin kabulüne karşı istinaf kanun yoluna başvurmadıklarını da belirttiğinden adi ortaklığın 25/06/2015 tarihinde fiilen sona erdiği sonucuna varılmıştır....

            ve ilan ettirmekle, pay devri sonrasında da davacıların pay sahipliliği sıfatının sona erdiği davalı ...'in tescil ve ilan ettirmekle yükümlü olmasına rağmen, bu yükümlülüğünü yerine getirmekten hukuka aykırı bir şekilde imtina etmiş ve etmeye de devam ettiğini belirterek davacıların davalı şirketteki temsil yetkisinin 29/06/2019 tarihi itibariyle sona erdiğinin tespitine, davacıların davalı şirketteki pay devri sözleşmesi ile hissedarlık sıfatlarının sona erdiğinin tespitine, davacıların temsil yetkisinin sona erdiğinin tescil ve ilanına davacıların hissedarlık sıfatlarının sona erdiğinin tescil ve ilanına verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalılara usulüne uygun yapılan tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır. DELİLLER VE GEREKÇE : Dava ticari şirket ortaklığının devrinin tespiti ve ticaret siciline tesciline karar verilmesi talebine ilişkindir Davacı yan tarafından müteveffa ...'...

              nun 17. ve anasözleşmenin 15. maddesi gereğince hesaplaşılması gerektiğini, davalı lehine yapılan tapu tescil işleminin kooperatif ortaklığından istifa etmesi nedeniyle hukuki dayanağını yitirerek yolsuz tescil niteliğini kazandığını, davalı ...'nun taşınmazı iade etmesi gerekirken bunu yapmayarak haricen diğer davalı ...'a sattığını, bu satışın ve tescil işleminin de yasaya aykırı bulunduğunu belirterek, davalı ... ile kooperatif arasındaki ilişkinin ortaklık ilişkisi olduğu ve sona erdiğinin tespitini, ortaklık ilişkisinin son bulması nedeniyle davalı ...'nun kooperatiften aldığı dairenin kooperatife iadesine karar verilmesi ve kooperatif adına tescili talep ve dava etmiştir. CEVAP :Davalı ... vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin diğer davalı ...'...

                Bu nedenle ortaklık hak ve yükümlerinin varislere intikali şartları oluşmamıştır. Hal böyleyken ölen ortağın ortaklık sıfatı sonlandırılmış ve bu durum hiçbir surette mirasçılara bildirilmemiştir. Sonuç olarak dava tarihi itibarıyla ölen ortağın ortaklık hak ve yükümleri devam etmektedir. Tüm açıklanan nedenlerle, davanın kabulü ile; davacıların, davalı ... Kooperatifinde ortaklık sıfatlarının devam ettiğinin tespitine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ; 1-Davanın KABULÜ ile; davacıların, davalı ......

                  Mahkemece, davalı kooperatif aleyhine daha önce açılan üyelik tespiti davasında toplanan deliller ile eldeki davada alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının imzası kabul edilen yazılı istifa dilekçesinin aksinin ispat edilemediği, ayrıca bir başka mahkeme kararıyla da dava konusu yer hakkında müdahalenin önlenmesine karar verildiği gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kooperatif üyeliğine dayalı olarak dairenin tapusunun iptali ile üye adına tescili istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıdaki gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. İlke olarak, ortaklık hak ve sıfatına bağlı olarak açılan davalarda, yargılama sırasında bu sıfat sona erecek olursa, bu durumda mahkemenin davanın sıfat yokluğundan reddine karar vermekle yetinmesi gerekir. Sıfat, davada taraflardan birinin davaya konu sübjektif dava hakkının bulunup bulunmadığı ile ilgili bir husustur....

                    UYAP Entegrasyonu