Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, muhdesatların tespiti yönünden davanın kabulüne, davacıların payları oranında taşınmaza malik olduklarının tespiti yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir. Davanın kısmen kabulüne dair mahkeme kararı davacılar vekili tarafından vekalet ücreti ile yargılama giderleri yönünden temyiz edilmiştir. Somut uyuşmazlıkta birden fazla talep mevcut olup ilki; ortaklığın giderilmesi davasına konu imar uygulaması sonucu oluşturulan taşınmaz üzerinde davacıların payları oranında malik olduklarının tespiti, ikincisi ise taşınmaz üzerindeki bir kısım muhdesatların davacılara ait olduğunun tespiti isteğine ilişkindir. 1....

    Davalı T4 vekili tarafından ibraz edilen başvuru dilekçesi ile özetle; sadece borçlunun payının satılması gerektiğini, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, taşınmazın aynen taksiminin mümkün olduğunu, muhdesat tespiti yönünden hissedarlara süre verilmediğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. DELİLLER : 6100 sayılı HMK, TMK ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava; İİK'nun 121. maddesi gereğince alınan yetkiye dayanılarak alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece 1 adet taşınmazın satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir....

    Davalılardan T8, öncelikle, iş bu davaya konu taşınmazlarda hissedarlar arasında yıllar önce fiili taksim yapıldığını, her hissedarın yıllardan beri fiili taksime uygun şekilde taşınmazları kullandığını, ayrıca taşınmazların birden fazla olması ve taşınmazların taksim yapılmasına uygunken mahkemenin satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar vermesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, kaldı ki bu taşınmazlar üzerinde hissedarlar tarafından yapılmış yapılar ve dikilmiş ağaçlar mevcut iken taraflara muhtesatın aidiyetinin tespiti davası açmak için süre verilmediğini, istikrarlı Yargıtay içtihatlarına göre muhtesat iddiasının söz konusu olduğu takdirde taraflara muhtesatın aidiyetinin tespiti davası açmak için süre verilmesi gerektiğini vurgulamasına rağmen; ilk derece mahkemesi muhtesatın aidiyetinin tespiti davası açmak için taraflara bir süre vermediğini, öte yandan keşifte fen bilirkişi ve ziraat bilirkişi olmasına rağmen dosyaya yalnızca fen bilirkişinin raporu kazandırıldığını...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.07.2008 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 01.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacı, 67 parsel sayılı taşınmazın ortaklığının satış sureti ile giderilmesini talep etmiştir. Bir kısım davalılar vekili, davalı ... tarafından 743 sayılı parsele yapılan evin dava konusu 67 sayılı parsele taşan kısmı ile ilgili muhdesat tespiti davası açmak üzere süre talep etmiştir. Mahkemece, dava konusu 67 parsel sayılı taşınmazın ortaklığının satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir....

      Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespiti ile tapu kaydına şerh verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, taşınmaz üzerinde bulunan iki katlı binanın ikinci katının davacılar tarafından yaptırıldığının tespitine, şerh isteminin reddine karar verilmiş ise de aidiyet tespiti yönünden varılan sonuç yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir. Toplanan delillerden davacıların paydaş olmadığı taşınmaz hakkında davalı tarafça açılan el atmanın önlenmesi ve ecri misil talepli dava nedeniyle görülen davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Aidiyet tespiti davaları kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat yönünden derdest ortaklığın giderilmesi davası ya da kamulaştırma işlemi bulunmadığı takdirde bu dava görülemez....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılardan ... Ekim, ... Ekim ve ... tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı vekili, tarafların paydaş olduğu ve ortaklığın giderilmesi davasına konu edilen dava konusu 1337 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki evin vekil edilenlerinin miras bırakanı ... tarafından yapıldığını belirterek muhdesatın tespitini talep etmiştir. Davalılardan ... keşif duruşmasındaki beyanında, açılan davayı kabul ettiğini belirtmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılardan ..., ... ve ... tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Dava, muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir....

          K A R A R Davacı vekili, dava konusu 795 parselde davacının malik olmadığını, davacının bu parsel üzerinde 2 katlı bina ve müştemilatını satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, dava konusu parsele ilişkin davacının da müdahil olduğu ortaklığın giderilmesi davası olduğunu, bu nedenle dava konusu taşınmaz üzerindeki evin davacıya aitolduğunun tespitini talep etmiştir. Mahkemece; aidiyeti istenen 2 katlı ev ve müştemilatının davacı tarafından yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; muhdesat tespiti isteğine ilişkindir. Davacı tapu maliki değildir. Yargıtayın ve Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre istisnai nitelikte olan muhdesat tespiti davası ortaklığın giderilmesi davası söz konusu ise ancak tapu malikleri arasında görülebilir....

            Davacının temyiz istemine göre dava, mülkiyeti davalıya ait 199 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan iki katlı ahşap bina niteliğindeki muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Aidiyet tespiti davaları kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat yönünden derdest ortaklığın giderilmesi davası ya da kamulaştırma işlemi bulunmadığı takdirde bu dava görülemez. Kural olarak, öğretide ve yerleşik Yargıtay uygulamasında bu tür davalar yönünden eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde tespit davası açılmasında hukuki bir yararın bulunmadığı kabul edilmiştir. Bu hukuksal olguların ışığı altında duraksamasız belirtmek gerekirse hukuki yarar dava koşuludur....

              Somut olayda; davalılardan ... borçlu olmadığının tespiti için İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/372 Esas sayılı dosyasında dava açtığını bildirmiş olup mahkemece, anılan dosyanın bekletici mesele yapılmamasına karar verilmiştir. Davalı tarafından açılan menfi tespit davası sonunda verilecek karar taraflar arasındaki borç-alacak ilişkisini sona erdirebileceğinden ortaklığın giderilmesi davasının sonucu bu davanın sonucundan etkilenecektir. Bu nedenle, davalı ... tarafından İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/372 Esas sayılı dosyasıyla açılan menfi tespit davasının 6100 sayılı HMK'nın 165/1. maddesi gereğince görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davası için bekletici mesele yapılması gerekirken eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

                Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14/05/2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulübe dair verilen 27/01/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, 10289 ada 10 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın giderilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu taşınmazda davalıya ait iki katlı avlulu ev, bahçe, ağaçlar ve eklentiler olduğunu, muhdesata ait olduğu bölüm davalıya kalacak şekilde taşınmazın aynen taksimini, mümkün olmadığı takdirde satış suretiyle ortaklığın giderilmesi ile muhdesatların değerinin davalıya ödenmesini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu