Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

üyelerinin seçimi olarak belirleme,---- gerekli tescil ve ----- ilanların yapılması yetkisi verilmesini, Türk Ticaret Kanunu m.410 uyarınca genel kurul toplantısının gerçekleşmesi için genel kurulu toplantıya çağrı ve TTK m.414'te yer alan toplantıya çağrı için gerekli şekli işlemleri yapma yetkisi verilmesine, bu kapsamda -----Yayımlanan ilanla çağrıda bulunması ve pay sahiplerine bildirimde bulunma yetkisinin verilmesini, davalı şirketin geçmişe yönelik çok pay sahipliğinden tek pay sahipliğine geçişe ilişkin eski ortaklar arasında akdedilen noter onaylı pay defteri kapsamında şirketin tek ortak ve yetkilisinin ... olduğunun tespiti hususunda genel kurul ve yönetim kurulunda karar alınması, işbu hususun tescil ve ilan edilmesini, müvekkillerinin şirketin tek pay sahipliğinden çok pay sahipliğine geçiş için genel kurul ve yönetim kurulunda karar alınması ile bunların tescil ve ilan edilmesi, müvekkilleri ...'...

    ait hisselerin tamamının 04/03/1992 tarihinde kurulan devredildiği, yeni şirketteki hisse oranının %50 olduğu, %50 hissedarı ... olup, bu hissenin %25‘ini daha önce ortak olduğu vereceğinin taahhüt altına alındığı, yine 07/10/1998 tarihli “Ortaklık Sözleşmesidir” başlıklı yazıda da .’deki ...’ye ait hissenin %50 hissesinin %25‘inin ...’ye %25'inin ise ait olduğunun kabul edildiği, tüzel kişiliği bulunmayıp sözleşmeye dayanan her türlü ortaklık ilişkisi hakkında adi ortaklık hükümlerinin uygulanması gerektiği, böylelikle davacı ile davalı ... arasında gizli bir adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu, bilirkişiler her ne kadar şirketin tasfiyesine karar verilmesi gerektiğini belirtmiş iseler de şirketin işleyiş şekli ve tarafların iradelerinin tasfiye olmadığı da dikkate alındığında davalı ...’nin davalı şirkette bulunan %50 hissesinin yarısı olan %25’nin davacıya ait olduğunun tespiti ve aidiyetine karar vermek gerektiği, yine davalı şirketin sunduğu belgeler ile Vergi Dairesi'nden celp edilen...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki üyeliğin tespiti, tapu iptali ve tescil davasına yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı üyeliğin tespiti istemli davanın kabulüne, tapu iptali ve tescil istemli davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

        İcra Müdürlüğünün 2009/5495 Esas sayılı dosyası bakımından davacının borçlu olmadığının tespiti, 4.436,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya iadesi, Van 2. İcra Müdürlüğünün 2009/5495 Esas sayılı dosyasında yapılan ödeme tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması, davalı apartman yönetiminin davacının kiracılık sıfatının bulunup bulunmadığını bile bilecek durumda olduğu gözetilerek koşullar oluştuğundan %40 kötüniyet tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava , borçlu olmadığının tespiti, icra takibinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davacının kiracı olmadığı iddiası ile davanın kabulüne karar verilmişse de yeterli inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır....

          Davalı vekili, davacının genel kurul iptali davasını açacak koşulları oluşturmadığını, ortak olmadıklarının tespiti istenen 100 ortağın kooperatife karşı olan yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve ortak olan kişilerin katılımıyla genel kurulun toplanmasının yasa gereği olduğunu, önceki genel kurulların da aynı ortakların katılımıyla yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

            Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, fiili olarak istinat duvarının bulunduğu ve zarar görmüş olduğunun tespit edildiği, fen bilirkişisinin raporunda ise duvarın dava konusu parsel ile diğer parsellerin ortak sınırında olduğunun belirtildiği, mahkemece parsele ait onaylı mimari projenin getirtilmediği, bilirkişi raporlarında mimari projesinin incelenmediği ve yerinde uygulanmadığı gibi mimari projede anataşınmaza ait bir istinat duvarının bulunup bulunmadığının araştırılmadığı anlaşılmaktadır....

              in kooperatif hissesini devralarak davalı kooperatife ortak olduğunu, yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalı kooperatifin müvekkilini 11.05.2002 tarihli genel kurula çağırmadığını, müvekkilinin bu nedenle genel kurula katılamadığını ve kur'a çekemediğini, bu genel kurulda alınan kararların yasa, anasözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, genel kurula ortak olmayan kişilerin katıldığını ileri sürerek, kur'a çekimi ve yeni ortak alınması ile ilgili genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının ortaklığının tespit edilemediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının kooperatif üyesi olduğunun 06.10.2008 tarihinde kesinleşen mahkeme kararı ile tespit edildiği, iptali istenen genel kurulun ise 11.05.2002 tarihinde yapıldığı, bu tarihte henüz davacının ortak olduğunun ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Yargıtay 11....

                Mahkemece, kaldırma kararı uyarınca yeniden yapılan yargılama neticesinde; davacının davalı Serdar Acarhoroz'un diğer davalı şirketin gizli ortağı olduğununun tespiti talebinde bulunmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; davalı şirketin hesaplarının incelenmesi sonucu düzenlenen vergi tekniği raporuna göre, mükellef kurumu asıl yönetenin ve temsilcisinin davalı Serdar Acarhoroz olduğunun tespit edildiğini ve davalı şirketin gizli ortağı olduğu sonucuna varıldığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davalının gizli ortak olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: Dava, davalı Serdar Acarhoroz'un davalı şirkete gizli ortaklığının tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir....

                  Kur'a ile dava konusu daireler davacılara tahsis edilmiş ise de, davacılar, dava konusu dairelerin daha sonra üçüncü kişiden satın alındığı iddiasında bulunarak, muazaranın giderilmesi amacıyla bu davayı mülkiyetin tespiti olarak açtıkları anlaşılmaktadır. Davacılar, dairelerin kendisine kur'a ile tahsis edildiğinin tespitini değil, mülkiyetin tespitine yönelik bir karar verilmesini istemektedir. Kooperatif ortağının tescil isteminde olduğu gibi, mülkiyetin tespiti isteminde bulunabilmesi için de bu hisseye yönelik kooperatife tüm ödemeleri yapmış olduğunu, hiçbir edimi kalmadığını, daire sahibi olan diğer üyelerle eşit durumda bulunduğunu ispatlaması gerekmektedir. Kooperatife borcu olan ortak, mülkiyetin tespitini isteyemez ise de, dairenin kendisine tahsis edildiğinin tespiti isteyebilir....

                    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/145 KARAR NO : 2022/404 DAVA : Ticari Şirket (Miras Yolu ile Geçen Payın Aidiyetinin Tespiti ve Tescili İstemli) DAVA TARİHİ : 11/09/2019 KARAR TARİHİ : 11/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Miras Yolu ile Geçen Payın Aidiyetinin Tespiti ve Tescili İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; 28/12/1998 tarihinde kurulan davalı şirketin, ortaklarının %55 payla ... ..., %30 payla ... ... ve %15 payla ... ... olup, ortak ... ...'ın vefatı ile payının mirasçıları ... ..., ... ..., ... ve ... ... ...'a kaldığını, mirasçı ... ... ...'ın da vefatıyla payının mirasçıları ... ..., ... ..., ...'...

                      UYAP Entegrasyonu