Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılık boşanma hukuki sebebine dayalı olarak açılmıştır. Mahkemece, feragat nedeniyle verilen ret kararının kesinleşmesinden itibaren 3 yıllık fiili ayrılık süresinin geçtiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacının daha önce açtığı boşanma davası feragat sebebiyle reddedilmiş, feragat tarihinden sonra tarafların barıştığı, yaklaşık 87 gün birlikte yaşamaya devam ettikleri, sonrasında yeniden ayrıldıkları anlaşılmaktadır. Bu durumda, önceki boşanma davasının feragatle sonuçlanmasından sonra ortak hayat yeniden kurulmuş olmakla, davada Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde aranan koşullar oluşmamıştır....

    nun 166/son maddesine dayalı olarak açılan davada boşanmaya karar verilebilmesi için davacı tarafın boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilip bu kararın kesinleştiğini ve bu kesinleşme tarihinden başlayarak 3 yıl geçmesi halinde her ne sebeple olursa olsun ortak hayatın yeniden kurulamamış olduğunu kanıtlaması gerekli ve yeterli olup; davalının kusurunun kanıtlanması gerekmez. Tarafların kusur durumu; boşanma kararı için değil; boşanmanın fer'i olan yoksulluk nafakası ile maddi-manevi tazminat talepleri bakımından değer taşır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ:Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalının gerçekleşen kusurlu davranışı boşanma sebebi oluşturmakla birlikte, ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı dikkate alınarak ayrılık kararı verilmiş bulunmasına göre, davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları ile davalının davanın reddi gerektiği yönündeki temyiz itirazları ve diğer yönlere ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50'şer TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar...

      de taraflar arasındaki geçimsizliğe şahit olmadıkları, taraflar arasındaki geçimsizliğe dair görgüye dayalı bir bilgilerinin bulunmadığı, bu sebeple davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında herhangi bir kusurunun bulunduğunun ispatlanamadığı, dinlenen davacı tanıklarının beyanlarından ve davacı tarafça dosyaya sunulan mesaj kayıtlarından davalının herhangi bir sebep olmadan müşterek konuttan ayrıldığı, davalının davacının annesi ve davacıya karşı küfür, hakaret ve tehdit içerikli söylemlerde bulunduğunun sabit olması sebebiyle taraflar arasındaki evlilik birliğinin ortak hayatın devamı kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığı, bunda davalının tam kusurlu, davacının ise kusursuz olduğu kanaatine varılarak tarafların boşanmalarına karar verilmiştir." şeklindeki gerekçesi ile; "Davanın KABULÜ İLE; tarafların TMK'nın 166/1 Maddesi gereğince BOŞANMALARINA, Müşterek çocuklar olan T.C. kimlik numaralı Eşref Buğra CAN'ın velayetinin davalı anne üzerinde BIRAKILMASINA...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminat, nafaka ve kişisel ilişki yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise; her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davası kabul edilmiş, davalı-karşı davacı kadının boşanma davası hakkında ise hüküm kurulmamıştır. Karşılıklı dava açılması durumunda mahkemece davaların her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı kadının boşanma davası hakkında olumlu olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, zina hukuki sebebine dayalı boşanma davası (TMK m. 161) hakkında bir hüküm kurulmaması, velayet ve tazminatların miktarları yönünden, davalı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, müşterek çocuklar yararına hükmolunan nafakaların miktarları ve erkek lehine hükmolunan tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek "aynı" boşanma davasında iki ayrı hukuki sebeple (TMK m. 161 ve 166/1) boşanma isteminde bulunmuştur. Mahkeme dava konusu yapılan herbir boşanma sebebi hakkında ayrı ayrı hüküm kurmak zorundadır ( HMK m. 26/1). Yerel mahkeme genel boşanma sebebine (TMK m.166/1) dayalı olarak hüküm kurarak, özel boşanma sebebine (TMK m. 161) dayalı istem hakkında bir karar vermemiştir....

          davalının yanına gidip geldiğini, tarafların davacının ailesinden olan cenazeye birlikte gittiklerini beyan ettiği , bu halde davacı tanık beyanlarının daha genel olduğu, davalı tanık anlatımlarının ayrıntılı olduğu, davacının ayrı bir evi olduğunun taraflarca kabul edildiği, ancak buna rağmen davacının davalının evine gelip gittiği, tarafların eş olarak sorumlulukların kısmen de olsa devam ettirdiği, keza ortak hayatın hiçbir şekilde yeniden kurulamadığının ispatının davacı taraf üzerinde olduğu, davacının bu iddiasını ispat edemediği, davacı tanığı Harun’un davacının, davalının evine geldiğini , gece kalıp kalmadığını bilmediğini beyan ettiği, bu halde tanık beyanlarının yeterli olmadığı, tarafların ortak hayatının tamamen bitmiş olduğunun ispat edilemediği aksine davacının davalı ile eş olarak görüşmeye devam ettiği anlaşılmakla davanın reddine" karar verilmiştir....

          DAVA Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap (karşı davaya cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 1982 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, taraflar arasında yaşanan geçimsizlik sebebiyle kadın aleyhine ... 2. Aile Mahkemesinin 2014/1073 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığını, davanın reddedildiğini ve 04.09.2015 tarihinde kesinleştiğini, dayanak teşkil eden dava dosyasından sonra tarafların bir araya gelmediğini ve ortak hayatın tekrardan tesis edilemediğini, karşı davada dayanılan vakaların gerçek olmadığını iddia ederek asıl davanın kabulü ile fiili ayrılık hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

            Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği" hükme bağlanmıştır. Bu hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamak ve değerlendirmek doğru değildir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonra da mademki birlik artık sarsılmış diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir....

            Davalı-davacı kadın karşı davasında yargılama sırasında doğan ortak çocuk yararına aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakası talebinde bulunduğu halde, velayeti anneye bırakılan ortak çocuk yararına talep aşılmak suretiyle aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 4-Davanın açılmamış sayılması davayı sonlandıran usule ilişkin nihai bir karardır. Davanın açılmamış sayılmasına karar verilen hallerde yargılama giderleri davacıya yükletilir (HMK m. 331/3). Avukatlık ücreti de yargılama giderlerindendir. İstinaf incelemesini yapan bölge adliye mahkemesince davalı-davacı kadın tarafından açılan ve taraflarca karşılıklı açılan boşanma davası ile birleştirilen Ankara 5....

              UYAP Entegrasyonu