Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacının 2003 tarihinden beri evli olduklarını, bu evlilikten 2012 doğumlu İlkay Yılmaz ve Sonay Yılmaz isimli ikiz çocuklarının olduğunu, davalının aşırı sinirli bir yapıya sahip olması nedeniyle davacıya sürekli sözlü ve fiili şiddet uyguladığını, evlilil birliği boyunca davacıya sürekli hakarette bulunduğunu, tarafların boşanmaları ile müşterek çocukların velayetinin davacı anneye verilmesini, müşterek çocuklar için 750 şer TL den toplamda 1500 TL nafaka ödenmesini,davacı için 20.000 TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir....

DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacının 2003 tarihinden beri evli olduklarını, bu evlilikten 2012 doğumlu İlkay Yılmaz ve Sonay Yılmaz isimli ikiz çocuklarının olduğunu, davalının aşırı sinirli bir yapıya sahip olması nedeniyle davacıya sürekli sözlü ve fiili şiddet uyguladığını, evlilil birliği boyunca davacıya sürekli hakarette bulunduğunu, tarafların boşanmaları ile müşterek çocukların velayetinin davacı anneye verilmesini, müşterek çocuklar için 750 şer TL den toplamda 1500 TL nafaka ödenmesini,davacı için 20.000 TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir....

DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 05/06/2015 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden çocukları olmadığını, müvekkilinin 54 yaşında olduğunu, ilk eşi vefat ettikten sonra on yıla yakın bir süre geçtiğini, hayatını artık yalnız geçiremeyen müvekkilinin evlenmeye karar verdiğini, davalının da daha önce bir başkası ile evlendiğini yaklaşık olarak bir iki yıl evli kaldıktan sonra boşandığını, aracılar vasıtası ile tarafların tanışıp evlendiklerini, müvekkilinin evinin olduğu yerden yol için kamulaştırmad geçtiğini, davalının kamulaştırma sonucu ödenecek para ile kendisine bir daire alınmasını istediğini, müvekkilin de ev alamayacığını, ayrıca üç çocuğunun olduğunu, çocuklarının ihtiyaçlarını karşıladığını beyan etmesi üzerine davalının müvekkili ile ilgilenmemeye başladığını, ev yıkılırsa...

Davacı erkeğin kısa sürelerle davalı kadının yanına gelip çocukların ihtiyaçlarını karşılaması ortak hayatın yeniden kurulması anlamına gelmez. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi koşulları gerçekleşmiştir. Davanın kabulü yerine yazılı gerekçeyle reddi doğru değildir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 30.06.2015(Salı)...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (koca) tarafından; velayete ilişkin düzenleme ve davalı lehine hükmedilen nafakaların miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesi gereğince boşanma kararı verilebilmesi için, boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bir davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi, her ne sebeple olursa olsun ortak hayatın yeniden kurulamamış olması gerekir. Davacı tarafından daha önce açılmış olan boşanma davası reddedilmiş, redde ilişkin bu karar 14.09.2010 tarihinde kesinleşmiştir. İşbu boşanma davası ise ret kararının kesinleşmesinden itibaren üç yıl geçmeden 11.07.2013 tarihinde açılmıştır....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı vekil istinaf dilekçesi ile kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, tedbir-iştirak ve tedbir-yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarları, talep ettikleri ortak çocuğun eğitim ve öğretim giderleri bakımından hüküm kurulmaması ve yargılama gideri ile vekalet ücreti yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesi ile kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, velayet, tedbir-iştirak, tedbir-yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat ile miktarları, reddedilen manevi tazminat talebi, müvekkiline ait ortak konutu boşaltılmasına karar verilmesi talepleri bakımından hüküm kurulmaması yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

      Aile Mahkemesinin 2012/242 esas, 2014/234 karar sayılı boşanma davası "şiddetli geçimsizlik olgusunun ve ortak hayatın sürdürülmesinin kendilerinden beklenilmeyecek şekilde temelinden sarsılmış olduğunun ispat edilemediği ve davalı kadının subut bulan herhangi bir kusurunun bulunmadığı..." gerekçesi ile reddedildiği ve 14.05.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Davalı koca tarafından, boşanma davası açılmakla, davacı kadın ayrı yaşama hakkını kazanır. Boşanma davasının reddedilmesinden sonra, davalı kocanın birlikte yaşama konusunda girişimde bulunmadığı sürece, davacının ayrı yaşamada haklı olduğunun kabulü zorunludur. Somut olayda; evlilik birliğini kurma görevi, reddedilen boşanma davasıyla kusurlu durumda bulunan davalı kocaya düşer. Reddedilen boşanma davasından sonra davalı koca tarafından evlilik birliğinin kurulması konusunda herhangi bir çaba sarfedilmemiş, müşterek konut kurulmamış, usulüne uygun eve dön ihtarı yapılmamıştır....

        ve müşterek çocuklar yararına iştirak nafakası taleplerinden vazgeçtiklerini, sadece boşanma, maddî ve manevî tazminat talepleri ile davalının cinsel istismar suçundan yargılanması nedeniyle müşterek çocuklar ile davalı babaları arasında kişisel ilişki kurulmaması taleplerinin olduğunu talep ve beyan etmiştir....

          DAVA 1.Davacı-karşı davalı kadın asıl dava ve asıl davada cevaba cevap (karşı davaya cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 2005 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, erkek ile aralarında geçimsizlik bulunduğunu, sürekli olarak tartıştıklarını ve anlaşmalı boşanma konusunda anlaştıklarını iddia ederek asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uyarınca boşanmalarına karar verilmesi talep ve dava edilmişse de yargılama sırasında tarafların anlaşmaları boşanma konusunda anlaşamamaları sebebiyle davaya 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları hükümleri uyarınca çekişmeli boşanma davası olarak devam edilmiş ve kadın tarafından tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL iştirak nafakası ile kadın yararına 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00...

            göre 4721 sayılı Kanunun 169 uncu maddesinde düzenlenen tedbir nafakası koşulları oluşmadığını, ortak çocukların 18 yaşını doldurmuş olmaları sebebiyle çocuklar için tedbir nafakası talebinin aktif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu