Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından zina hukuksal sebebine dayalı boşanma davası hakkında hüküm kurulmaması, kusur belirlemesi ve tazminatların miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 7.3.2016 günü duruşmalı temyiz eden davacı ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davalı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

    açılan boşanma davası ile birleştirilmesine karar verilmiş, mahkemece erkeğin boşanma davasının kadının kusurunun ispatlanamadığı, taraflar arasında anlaşmazlık olduğu, ancak birliği sarsacak nitelikte olmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş, ortak çocuklar lehine tedbir nafakasına hükmedilmiş ve bu karar 05.06.2013 tarihinde kesinleşmiştir....

      DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadın, aynı zamanda cevap dilekçesi niteliği taşıyan karşı boşanma davası dilekçesinde yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur. Davalı-karşı davacı kadının bu talebi boşanmanın eki niteliğindedir. Durum böyleyken, davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası talebi (TMK m. 175) ile ilgili olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru görülmemiştir. 3-Boşanmaya veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür. (TMK m. 182)....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tazminatlar, yoksulluk nafakası ve reddedilen tazminatlar için vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Kocanın karşılık davası hakkında hüküm kurulmaması doğru değildir. Ancak bu husus temyiz konusu yapılmadığından bozma nedeni sayılmamış yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir. 2-Tanık beyanlarında geçen olaylardan sonra evlilik birliği devam etmiştir. *Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....

          Somut olayda, erkeğe ait müşterek evin daha önce kadın ve ortak çocuklara tahsis edildiği, ne var ki, toplanan delillerden davalı-davacı kadın ve ortak çocukların doğalgazın kesik olması sebebiyle kışın evde kalmadıkları, erkeğin ise yaşamanı idame ettirecek başka bir konutu olmadığı, bu sebeple TMK 169. madde uyarınca verilen tahsis kararının kaldırılarak müşterek evin erkeğe tahsisinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı-davacı kadının birleşen tedbir nafakasına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; TMK'nın 197. maddesine göre; “Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddî biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların karşılıklı görülen boşanma davalarında mahkemece "davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş," davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davası ile ilgili herhangi bir hüküm kurulmamıştır. Davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davası ile ilgili herhangi bir hüküm kurulmaması kanunun açık ihlali mahiyetinde görüldüğünden, usul ve kanuna aykırı hükmün bu sebeple bozulmasına karar vermesi gerekmiştir....

            Ret kararının kesinleşmesinden başlayarak üç yıl içinde tarafların biraraya gelmedikleri ortak hayatın yeniden kurulamadığı tartışmasızdır. Reddedilen boşanma davasında "davacı ağır kusurlu" kabul edilmiştir. Fiili ayrılık süresi içinde davalı-davacının herhangi bir kusuru ispatlanamadığına göre, kesin hükme aykırı olarak boşanmaya sebep olan fiili ayrılıkta, davalı-karşı davacı(nın) ortak kusurlu kabul edilmesi ve buna bağlı olarak manevi tazminat talebinin reddedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 3-Davalı, karşılık davası ile "daha önce hükmedilmiş olan nafakanın artırılmasını" talep etmiştir. Daha önce davalı lehine hükmedilmiş nafaka, reddedilen boşanma davasında Türk Medeni Kanununun 169'ncu maddesine göre tayin edilen, dava süresince geçerli olan tedbir nafakası olup, bağımsız bir nafaka davasında tayin edilen bir nafaka değildir. Önceki boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesiyle kendiliğinden kalkmıştır....

              Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hale gelmesi üzerine de yukarıdaki istemlerde bulunabilir. Somut olayda; davalının sadakatsiz davranışlarının ortaya çıkması üzerine müşterek konutu terk ettiği ve açmış olduğu boşanma davasının reddedildiği sabit olup davacının ayrı yaşamada haklılığı kanıtlanmıştır. O halde, istemin tedbir nafakası olması ve eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesinin ayrı yaşama halinde de korunması gerektiği düşünüldüğünde, davacı eşin sürekli bir işte çalışarak sabit bir gelir elde etmesi davalı kocayı nafaka yükümlülüğünden kurtarmaz. Ancak hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde bu husus dikkate alınmak zorundadır....

                nedenine dayalı boşanma davası olduğu, mahkemece davanın reddine karar verildiği, kararın 09/01/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmış olup bu halde taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasının Görele Asliye Hukuk(Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin 23/05/2017 tarihli, 2016/59 Esas, 2017/324 Karar sayılı ilamı ile reddine karar verildiği, kararın 09/01/2018 tarihinde kesinleştiği, dinlenen tanık anlatımlarından bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl içinde ortak hayatın yeniden kurulamadığının anlaşıldığı, eldeki davanın üç yıllık sürenin geçmesinden sonra 19/02/2021 tarihinde açıldığı, TMK 166/son maddesi gereğince kanuni olarak evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayıldığı anlaşılmış olup bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut olduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı karşı davalı kocanın, davalı...

                Davacı erkek tarafından, hükmün tedbir nafakası yönünden bozulması sebebiyle karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Dosyanın yeniden yapılan incelemesinde, dava açıldığı tarihte ortak çocuk Arda’nın baba yanında bulunduğu, davalı annenin dershanede öğretmen olarak çalışırken, yargılama sırasında memur sıfatıyla öğretmen olarak Batman iline atandığı, aylık 2.638,00 TL gelirinin bulunduğu ve gelirinin düzenli ve sürekli olduğu anlaşılmaktadır. Dava açıldığı tarihte ortak çocuğun baba yanında bulunduğu ve annenin de düzenli ve sürekli bir geliri bulunduğuna göre mahkemece ortak çocuk için baba lehine tedbir nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki ilk incelemede bu yön gözden kaçırıldığından davacının karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemiz ilamının tedbir nafakasının bozulmasına ilişkin bölümünün kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan sebeple ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakası yönünden de onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu