Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminat talepleriyle ilgili hüküm kurulmaması, ortak çocuklar ... ve ... velayetlerinin anneye verilmesi ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanma davası içinde ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası için ayrıca vekalet ücretine takdir edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, 2000 doğumlu ortak çocuk ...'...

    C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkek tarafından kadın aleyhine açılan boşanma davasının reddedildiği ve kesinleştiği, taraflar arasında ortak hayatın tekrardan tesis edilmediği, fiili ayrılığı devam ettiği, erkeğin, gelirini kumar alışkanlığı için kullanarak ailenin ekonomik durumuna zarar verdiği, kadının önceki evliliğinden olan yaşı küçük çocuğuna karşı korkutucu davranışlar sergilediği, güven sarsıcı davranışta bulunduğu, birlikte yaşamaktan kaçındığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak davalı-davacı erkek tarafından açılan ve reddedilen boşanma davasının kesinleşmesinden sonra ortak hayatın yeniden kurulamamış olması...

      Davacı, boşanma kararının doğru olduğunu, ancak boşanma sebebinin şiddetli geçimsizlik olarak kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek hükmü gerekçesi ve davalı yararına takdir edilen nafakalar yönünden temyiz etmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; terk ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebepleri aynı davada birleşemez. Çünkü davacı, ihtar İsteğinde bulunmakla, o tarihten önceki olayları hoşgörü ile karşılamış, aile birliğinin temelli sarsıntıya uğramadığını, ortak hayatın çekilebilir olduğunu kabul etmiş sayılır. Affedilen ve hoşgörü ile karşılanan olaylara dayanılarak da Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2. maddesi gereğince boşanma kararı verilemez. Aynı Yasa'nın 166/3. maddesinde yer alan "anlaşmalı boşanma" durumu söz konusu olmadıkça da davalının davayı kabul açıklaması sonuç doğurmaz (TMK m. 184/3)....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin çalışmadığını, herhangi bir birikiminin olmadığını, boşanma kararı ile maddi olarak ortada kaldığını, davacının zina ettiğini, başka bir kadından çocuk yaptığını, bu sebeple makul olarak talep ettikleri 50.000,00'er TL maddi ve manevi tazminat ile 1.000,00 TL nafakanın tamamına hükmolunması gerekirken az miktarda verilmesi nedeniyle mahkeme kararının tazminatlar ve nafaka yönünden kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Dava; TMK'nun 166/son maddesine dayalı ortak hayatın yeniden kurulmaması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Davacı erkek istinaf itirazında bulunmamış, davalı kadın boşanma, kusur belirlemesi, boşanma hükmüne bağlı olan yargılama gideri ve vekalet ücretini istinaf kapsamı dışında bıraktığından, hüküm anılan yönlerden usulen kesinleşmiştir....

        431 K. sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığını ve karar verildiğini, T3 dürüstlük kuralına aykırı biçimde, süreci uzatma maksatlı olarak gerekçeli kararın yazılma aşamasında olduğu süreçte davadan feragat etmesi nedeniyle dava retle sonuçlandığını, red  kararının 08/09/2017 tarihinde kesinleştiğini, red kararından sonra taraflar hiçbir surette tekrar biraraya gelememiş ve aradan 3 yıl geçmiş olmasına rağmen ortak hayatın yeniden kurulması mümkün olmadığını belirterek reddedilen ve 3 yıl geçmesine rağmen tekrar kurulamayan ortak hayat sebebiyle tarafların boşanmalarını, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

        431 K. sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığını ve karar verildiğini, T3 dürüstlük kuralına aykırı biçimde, süreci uzatma maksatlı olarak gerekçeli kararın yazılma aşamasında olduğu süreçte davadan feragat etmesi nedeniyle dava retle sonuçlandığını, red  kararının 08/09/2017 tarihinde kesinleştiğini, red kararından sonra taraflar hiçbir surette tekrar biraraya gelememiş ve aradan 3 yıl geçmiş olmasına rağmen ortak hayatın yeniden kurulması mümkün olmadığını belirterek reddedilen ve 3 yıl geçmesine rağmen tekrar kurulamayan ortak hayat sebebiyle tarafların boşanmalarını, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma sebebi ispatlanmış olursa, hakim boşanmaya veya ayrılığa karar verir. Dava yalnız ayrılığa ilişkinse boşanmaya karar verilemez. Dava boşanmaya ilişkinse, ancak ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu takdirde ayrılığa karar verilebilir (TMK m. 170). Mahkemece, daha önce de kadının darp edilip ayrılıklar yaşadıkları, sonra bir araya geldikleri, son ayrılıkta davalının darp edildiği, kadının evden ayrıldığının anlaşıldığı ve 30 yıllık evlilikte daha önce benzer sorunların yaşanıp tekrar bir araya gelip evlilik birliğini devam ettirdikleri ve son olayda davacının darp edildiği de kanıtlanmadığı gerekçesiyle bir yıl süreyle ayrılığa karar verilmiştir....

          Bu bağlamda mahkemece, temyiz incelemesinde, bozma sebebine göre inceleme kapsamı dışında kalması zaruri hale gelen; karşılıklı boşanma davaları bakımından kararın kesinleştiğinden bahisle bozma sonrası verilen 07.02.2017 tarihli ikinci kararda boşanmaya ilişkin yeniden hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.12.2017 (Salı)...

            Temyiz incelemesinde, inceleme dışı bırakılan; karşılıklı boşanma davaları, tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakaları ile tazminatlar yönünden kararın kesinleştiğinden bahisle mahkemece bozma sonrası verilen 21.04.2016 tarihli ikinci kararda bu yönlere ilişkin yeniden hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23.01.2017 (Pzt.)...

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanma kararının Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesine dayalı olarak değil, daha önce verilmiş bulunan "tarafların bir yıl süreyle ayrılıklarına" ilişkin karara dayalı olarak ayrılık süresinde ve sonrasında ortak hayatın kurulamamış olması sebebiyle (TMK m. 172/2) verildiğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık...

                UYAP Entegrasyonu