Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI :2018/24 Esas 2022/11 Karar Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil ve kullanım kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, tapu iptali ve tescil istemli davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine, kullanım kadastrosuna itiraz istemli davanın kabulüne karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1. Kullanım kadastrosu sırasında, ... ili ... ilçesi ......
durumu nedeniyle orman sınırı dışına çıkarılmayıp, orman sınırları içinde kalmaya devam ettiği, 1988 yılında yapılan işleme karşı davalı tarafından açılan şerhin silinmesi istemli davanın Gebze 2....
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman ve ... bilirkişi tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman sınırlama tutanak ve haritası içinde kaldıkları Mayıs 1946 tarih 19 numarada orman niteliğiyle hazine adına tescil edildiği, 1956 yılında oluşan bu tapu kaydının 1100 numaralı orman parseline revizyon gösterilerek tespit tutanağı düzenlendiği ve gerçek kişilerin 1100 sayılı parsel hakkında Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinde açtıkları 1957/650-398 E-K. numaralı dava sonucu makiye ayırma işlemine değer verilmeyerek, dava konusu parselin de içinde bulunduğu 1100 parselin orman niteliği ile hazine adına tesciline dair verilen kararın kesinleştiği, 1957 yılında hükmen orman olarak tescil edilen 1100 numaralı orman parselinin bazı bölümlerinin ......
mahallesi 119 ada 11 parsel yönünden davacı tarafın tapu iptali ve tescil talebinin taşınmazın niteliği itibariyle reddine, Davacı tarafın zilyetlik tespitine yönelik talebinin kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine davacıların zilyet olduğunun şerhine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ile davalı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydının iptali ve tescil olmadığı takdirde zilyetlik şerhinin verilmesi istemine ilişkindir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne ve 60.768,00.-TL maddi tazminatın, tapu iptali kararının kesinleştiği 10/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı Kooperatif ve davalı Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini isteğine ilişkindir. Tazminat isteğine dayanak ... Mahallesi, 246 ada 5 parsel sayılı 303,84 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tapuda "Arsa" vasfıyla davacı kooperatif adına kayıtlı iken, Orman Yönetimi tarafından açılan tapu iptal ve tescil istemli dava nedeniyle .... 3....
Mahallesi 120 Evler mevkiinde ... ... adına kayıtlı Mart 1980 tarih 10 nolu, 2064 m2 yüzölçümlü tapu kaydının kesinleşen orman sınırları içinde kaldığını, aynı nedenle Asliye Hukuk Mahkemesinde açtıkları 1986/18 sayılı tapu iptali-tescil ve elatmanın önlenmesi istemli davanın da kabul edildiğini ancak, tapunun bir bölümünde kat irtifakı tesis edildiğinden tapunun iptali ve orman olarak tescili konusunda Tapu Sicil Müdürlüğünce idari yoldan işlem yapılmadığını bildirerek kat irtifakı tesis edilen tapu kayıtlarının iptaline ve elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulü ile cilt 39, 12 numaralı tapu kaydının iptaline ve elatmanın önlenmesine karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali istemine ilişkindir....
Dairenin bozma kararında özetle; "yörede yapılan makiye ayırma işleminin geçerli olmadığı, taşınmazların öncesinin tapuda kayıtlı Devlet Ormanı olup, kadastro sırasında bu kesinleşen orman kadastro sonucu oluşturulan tapu kaydı revizyon gösterilerek 1055 ve 1099 sayılı parseller olarak tesbit tutanağı düzenlendiği kişilerin açtığı dava sonucu 1951 yılında yapılan maki işlemine değer verilmeyerek hükmen orman niteliğiyle tapu kaydı oluşturulduğu, davacıların tutunduğu tapu kaydının orman parseli içinde ... tevzi yoluyla oluşmuşsa da 4753 Sayılı Yasada ormanların tevzi edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından ... tevzi tapusunun yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu gibi, 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin bir kısım hükümlerinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, iptal edilmeyen hükümlerinin de 5304 Sayılı Yasa ile tamamen yürürlükten kaldırıldığı, öncesi orman olan ve aplikasyonda dahi bu nitelikle sınırlandırılan taşınmazın tapu kaydına orman şerhi konulmasının yasal olduğundan...
Dava konusu edilen olayda taşınmazın tapu kaydının iptali nedeniyle eski malikince dava açılmış ise de; 26.04.2012 gün ve 28275 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkındaki Yasanın “2/A veya 2/B belirtmelerinin terkini ve iade edilecek taşınmazlar” başlıklı 7.maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerinde 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtlarının bedel alınmaksızın geçerli kabul edileceği ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmelerinin terkin edilerek tescillerinin aynen devam edeceği, bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılamayacağı...
Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince dava konusu taşınmazın tapusu halen davacı adına yaşamakla beraber, orman şerhi tapu malikinin tasarruf yetkisini kısıtlar nitelikte olduğundan ve idare tarafından tapu iptali ve tescil davasının açılmasını beklemeye gerek olmadan, tapu maliki tarafından da orman kadastro sınırları içinde kalan bölümün, maliki olduğu parselden ifrazını ve bu bölümün mülkiyetini kaybetme nedeniyle doğacak zararın tazminini istemeye engel bir durum bulunmadığından, taşınmazın orman tahdit sınırları içerisinde kalmak suretiyle hukukî değerini yitirdiği belirlenerek taşınmazın orman olan kısmı açısından, davacının tapu iptali ve orman vasfıyla tescil talebi ile oluşan bu zararın tahsiline karar verilmesinde, davacı adına olan tapu kaydı iptal edilmediğinden dava tarihinin değerlendirme tarihi olarak esas alınmasında ve taşınmazların arsa olarak kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
a karşı açılan davanın bu suretle reddine karar verilmiş ise de, verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; davacının 24.03.1971 günü tanzim edilen Noter Satış Vaadi Senedi ile K... ... Köyü 771, 772, 773, 774, 775, 776, 777, 778, 779, 782, 784 ve 785 sayılı parselleri satın aldığı, ancak, satış vaadi sözleşmesi ile satın alınan bu taşınmazların tapuda devirlerinin yapılmadığı, Orman Yönetiminin tapu malikleri aleyhine kesinleşmiş tahdide dayalı açtığı tapu iptali ve tescil davaları Karşıya 1.ve 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince kabul edilerek, taşınmazların tapu kayıtları iptal edilerek orman niteliğiyle tapuya tescil edildiği, tapu iptali davaları devam ederken, diğer taraftan Orman Yönetiminin taşınmazların kullanıcısı olan A.. Ç.. hakkında açtığı elatmanın önlenmesi davasının Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 979/205 - 1980/941 sayılı kararı ile kabul edilerek davalı A.. Ç..'ın elatmanın önlenmesine karar verildiği, davacı A.....