Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; orman sınırları dışına çıkarma yetkisinin orman kadastro komisyonlarına ait olduğu, orman sınırları dışına çıkarılması istemiyle idareyi zorlayıcı nitelikte dava açılamayacağı, orman olan bir yerin 2/B uygulaması ile ancak ... adına çıkarılabileceğinden, davacı gerçek kişinin bu gibi yerlerin kendisi adına orman sınırları dışına çıkartılmasını talep etmekte hukukî yararının bulunmadığı, hukukî yararın dava şartı olduğu, dava şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın usûlden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman tahdidi içinde kalan taşınmazda 2/B madde uygulaması yapılması isteğine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 11.12.1964 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 22.05.2014 tarihinde ilân edilerek kesinleşmeyen sınırlama dışı kalmış ormanların kadastrosu, tüm ormanlarda aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması vardır....

    Maddesi uyarınca, Orman Yasasının; 20.06.1973 tarih ve 1744 Sayılı Yasayla değişik 2. Maddesi, 23.09.1983 tarihli 2896 ve 2009/19403-2010/2031 05.06.1986 tarihli 3302 Sayılı Yasalarla değişik 2. Madde 1. Fıkra (B) bendi uygulamaları ile orman sınırları dışına çıkarılan yerler, çıkarma işleminin kesinleştiği tarihten itibaren kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemeyeceğine, yasa hükmü "orman sınırları dışına çıkarma işleminin kesinleştiği tarihten itibaren” denmek suretiyle, orman dışına çıkarma tarihine kadar geriye yürütüldüğüne, göre davalı tarafın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 22/02/2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Hukuk Dairesi Başkanlığının hakem sıfatıyla verdiği 19.12.1947 tarihli ve 208 sayılı iptal kararının sadece vakfın tapulu taşınmazlarına ilişkin olduğu, bu itibarla Vakıf tapusu kapsamı dışında kalan taşınmazlar yönünden tahdidin kesinleştiği ve geçerliliğini sürdürdüğü, 1952 yılında makiye tefrik çalışmalarına konu edildiği, makiye tefrik işleminin bir tespit niteliğinde olup orman sınırları dışına çıkarma işlemi olmadığı, bu hususa 30.04.2010 tarihli ve 2004/1 Esas, 2010/1 Karar sayılı İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararında “3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp orman tahdidi içinde kaldığı kesinleşen, ancak, tapuya tescil edilmeyen yerlerde 5653 sayılı Kanun ile değişik 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre maki komisyonlarının yaptığı işlemlerin bir tespit niteliği taşıdığına, teknik ve hukuki anlamda orman kadastro (tahdit) sınırı dışına çıkarma işlemi olmadığına” şeklinde de işaret edildiği, 1976 yılında orman kadastro komisyonunca “... 2....

        Hukuk Dairesi Başkanlığının hakem sıfatıyla verdiği 19.12.1947 tarih ve 208 sayılı iptal kararının sadece vakfın tapulu taşınmazlarına ilişkin olduğu, bu itibarla Vakıf tapusu kapsamı dışında kalan taşınmazlar yönünden tahdidin kesinleştiği ve geçerliliğini sürdürdüğü, 1952 yılında makiye tefrik çalışmalarının yapıldığı, makiye tefrik işleminin bir tespit niteliğinde olup orman sınırları dışına çıkarma işlemi olmadığı, bu hususa 30.04.2010 tarihli ve 2004/1 Esas 2010/1 Karar sayılı İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararında “3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp orman tahdidi içinde kaldığı kesinleşen, ancak, tapuya tescil edilmeyen yerlerde 5653 sayılı Kanun ile değişik 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre maki komisyonlarının yaptığı işlemlerin bir tespit niteliği taşıdığına, teknik ve hukuki anlamda orman kadastro (tahdit) sınırı dışına çıkarma işlemi olmadığına” şeklinde de işaret edildiği, 1976 yılında orman kadastro komisyonunca “... 2....

          Mahkemece halen tahdit içinde olan bir yerin, hangi nedenle olursa olsun orman sınırları dışına çıkartılması için Orman Yönetimini zorlayıcı nitelikteki davanın dinlenme olanağının bulunmadığı ve davacının hukuki yararı ve aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava orman sınırları içerisindeki taşınmazın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışarısına çıkarılması istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede seri bazda yazpılıp 25/02/1967 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 2014 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 28/11/2017 gününde oy birliği ile karar verildi....

            olsun orman sınırları dışına çıkartılması için Orman Yönetimini zorlayıcı nitelikteki davanın dinlenme olanağının bulunmadığı ve davacının hukuki yararı ve aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              orman sınırları dışına çıkartılması için Orman Yönetimini zorlayıcı nitelikteki davanın dinlenme olanağının bulunmadığı ve davacının hukuki yararı ve aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların Hazine adına çıkarılmasının zorunlu olduğunu, gerçek kişilerin bunu talep etmekte hukuki yararın ve aktif dava ehliyetinin olmadığını, taşınmazın daha önce maki tefrik komisyonu tarafından orman sınırları dışına çıkarıldığı iddiasının mevzuat gereğince mümkün olmadığını, maki komisyonları bu yerin makilik olup olmadığını tespit ettiğini, orman sınırları dışına çıkarmak ayrı bir işlem olduğunu ve 1744 Sayılı Yasanının 2....

                Kadastro Mahkemesinin 1990/139-1991/42 sayılı (bozma öncesi 1983/470 esas sayılı) dosyasında orman sınırları içine alınan çekişmeli taşınmazın ve komşu parsellerin kadastro paftalarının ölçekleri eşitlenmemiş 396 ila 400 orman tahdit sınır noktalarını gösterir biçimde mahkeme kararı ve tahdit hattı ile irtibatlı ortak kroki çizilmemiştir. Bu haliyle uzman bilirkişilerin ... Kadastro Mahkemesinin 1990/139-1991/42 sayılı kararını, orman tahdit haritası ve tutanaklarını nasıl uyguladığı ve taşınmazın kesinleşen orman tahdidinde ve adı geçen dava dosyasında ne gibi işleme tabi tutulduğu net olarak anlaşılamamaktadır. Orman tahdidinin kesinleştiği yerlerde bir yerin orman olup olmadığı ve hukuki niteliği orman tahdit tutanak ve haritalarının uygulanması ile belirlenir. O halde; öncelikle, ......

                  Kadastro Mahkemesinin 1990/139-1991/42 Esas sayılı dosyasında hüküm altına alınan 398 ve 399 OTS’lerin doğusunda bulunan 6.000 m2 yüzölçümlü yere ilişkin Orman Yönetimince düzenlenen 16.04.1986 tarihli arazi inceleme tutanağının eki olan kroki, kesinleşmiş ilk tahdit haritası ve aplikasyon ile orman rejimi dışına çıkarma haritasının ölçeklerinin eşitlenerek değişik açı ve uzaklıklarda olan 396 ila 400 orman sınır noktalarını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın ......

                    UYAP Entegrasyonu