WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İle 1994 tarihinde orman kadastrosu ve 3402- 5304 s.k ile 2007 yılında arazi kadastrosu yapıldığını, söz konusu yerlerin orman sayılan alanda kalmakta olup 2B sınırlarında kalmadığını, dava konusu yerlerin eğim, toprak yapısı ve bitki örtüsü itibariyle orman vasfında olduğunu, hava fotoğrafı, memleket haritası ve orman kadastro haritası incelendiğinde taşınmazların orman sınırlarında kaldığının görüleceğini öne sürerek davanın reddini istemiştir....

Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve orman olarak tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1968 yılında 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu ile 2008 yılında yapılan aplikasyon ve 2B madde uygulaması bulunmaktadır. 1971 yılında yapılan genel arazi kadastrosunda taşınmaz, mezarlık olarak tesbit ve tescil edilmiştir. Hükmüne uyulan bozma ilâmına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi tarafından yapılan inceleme ve araştırmaya göre, çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile işaretli bölümünün kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı, saptanarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

    davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile ... ili Anamur ilçesi Evciler Mahallesi, 253 parsel numaralı taşınmazın ekli krokide gösterilmiş ve koordinatlarla sınırlandırılmış 75.247,85 m2 lik kısmının tapu kaydının iptaline ve bu kısmına orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 29.03.2017 tarih ve 2015/12285-2017/2561 Esas, Karar sayılı bozma ilamında özetle; "Kullanım kadastrosuna itiraza ilişkin davada; kullanıcı tespiti hakkında bir karar verilmesi gerekirken orman tahdidinin ve 2/B madde uygulamasının iptali ile taşınmazın orman sınırları içine alınmasına karar verilmesinin isabetsizliğine" değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne; tespitin ve çekişmeli taşınmaz üzerindeki şerhlerin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Hukuk Dairesi Başkanının hakem sıfatıyla verdiği 19.12.1947 tarihli ve 208 inci No.lu kararı ile iptal edildiği kabul edilerek, 1975 yılında orman Aplikasyon ve 2/B komisyonunca 2/B niteliği ile orman sınırları dışına çıkarıldığı, sonrasında itirazları inceleme komisyonunca taşınmazın ziraat arazisi olarak orman tahdit alanı dışında bırakıldığı, 1989 yılında yapılan arazi kadastro çalışmasında taşınmazın davacı ve/veya murisi adına tespit gördüğü, Maliye Hazinesince taşınmazın öncesinin orman olduğu, orman sınırları içinde kaldığı, Hazine lehine orman sınırları dışına çıkarıldığı ve zilyetlikle kazanılamayacak yerlerden olduğu iddiasıyla tespite itiraz üzerine Antalya Kadastro Mahkemesinin 1991/379 Esas, 1994/75 Karar sayılı hükmü ile taşınmazın geçmişin orman olduğu ve/veya zilyetlik kazanma süresinin dolmadığı gerekçesiyle tespitin iptali ile Maliye Hazinesi adına tapuya tesciline karar verildiği görülmüştür....

          Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1942 yılında 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda dava konusu taşınmaz orman sınırları dışında bırakılmış ise de, 1976 yılında 4785 sayılı Yasa hükümleri gözönünde bulundurularak yapılan ve 23.09.1981 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması ve aplikasyon işlemi sırasında dava konusu parsel orman sınırları içine alınmış, 1989 yılında yapılan 19.04.1989 tarihinde kesinleşen 2/B uygulamasında Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılmış ise de, işlem yapan komisyon üyesinin yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı hareket ettiklerinin tespiti ile tazminata mahkum edilmeleri nedeniyle 2/B madde uygulamaları yok sayılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre ... biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

            Maddesi kapsamında yapılan orman kadastrosunun kesinleştiğini, davanın ise aynı yerde yapılan 2B Uygulama kadastrosu sonucu oluşturulan gerçeğe aykırı taşınmaz tapu kayıtlarına karşı açıldığını, yani öncesi orman olan bir yerin dava yolu ile 2B uygulaması işlemine konu edilmesi ve taşınmazın orman sınırları dışına çıkartılması talebinin söz konusu olmadığını, zaten davalı T7 tarafından taşınmazın bulunduğu çalışma alanında 2017 yılında re'sen tesis edilen idari işlem niteliğinde "2B Uygulama Kadastrosunun" var olduğunu, bu çalışmada yasa ve yönetmelik hükümleri doğrultusunda taşınmazın eksik inceleme ya da hiç inceleme ve değerlendirmeye tabi tutulmadan gerçeğe aykırı olarak kadastro tutanakları tutulmasının ve bunun sonucu olarak davacılar aleyhine oluşturulan gerçeğe aykırı taşınmaz tapu kayıtlarının dava yolu ile düzeltilmesini istemede davacıların hakları ve menfaatlerinin olduğunu, bir yerin 31.12.1981 tarihinden önce orman vasfını yitirip yitirmediğinin uydu ve hava fotoğraflarından...

            Genel arazi kadastrosu işlemi 18/01/1960 tarihinde kesinleşmiştir İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman ve fen bilirkişi tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın kısmen 3302 ve 3373 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman sınırlama tutanak ve haritası içinde kaldığı, tapu maliklerinin...Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/56-2008/176 sayılı dosyasında açtıkları orman tahdidinin iptali davasının reddedilerek kesinleştiği, kararın taraflar için kesin hüküm oluşturduğu gözönünde bulundurularak davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 11.03.2013...

              Davacılar vekili, 06/09/2013 tarihli dilekçesiyle, müvekkillerine ait eski tapu kaydı kapsamında kalan parsellerin 2010 yılında yapılan kadastro sırasında 111 ada 1 parsel sayısıyla 2/B arazisi olarak tespit edilip tapuya tescil edildiğini, ayrıca bu taşınmaza bitişik 3000,00 m² yüzölçümlü yeri ise müvekkillerinden ... ve ...’nin 06.03.1992 tarihinde köy senedi ile satın aldıklarını, bu taşınmazın da 2010 yılında 105 ada 1 parsel numarası ile 2/B arazisi olarak tapuya tescil edildiğini, ancak taşınmazların 1959 yılı arazi kadastrosunda ve 1986 yılı orman kadastrosunda tespit dışı bırakıldığını, durum bu iken taşınmazların 2010 yılında yapılan kadastro sırasında 2/B madde arazisi olarak ... adına yazıldıklarını, taşınmazların tespit harici bırakılan yerlerden olması nedeniyle müvekkillerinin eski tapu kaydına dayanarak dava açabileceklerini beyanla dava konusu 111 ada 1 ve 105 ada 1 sayılı parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile 111 ada 1 sayılı parselin miras payları oranında muris ......

                İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve Hazinenin orman içi açıklık iddiasıyla her zaman dava açabileceğine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 17/04/2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu