Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Köyünde bulunan iki parça taşınmazın, tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu,1942 yılında bu yerin orman sınırı içine alınması işlemine karşı murisi .... tarafından Hazine ve Orman Yönetimi aleyhine açılan dava sonunda, sulh hukuk mahkemesinin 1944/3 Esas. - 52 sayılı kararıyla 4000 m² yerin orman sınırı dışına çıkarıldığını iddia ederek, taşınmazların adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların 177 ada 1 parsel sayılı 2/B parseli ile 177 ada 7 parsel sayılı orman parseli içinde kaldığı ve fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile işaretli 2504 m² taşınmazın 1944/3 - 52 E. K....

    Mahkemenin birleşen 2009/264 Esas sayılı dosyasının davacısı ... 15.06.2009 havale tarihli dilekçesiyle, dava konusu 101 ada 1 sayılı orman parseli içinde yaklaşık 35 dekar miktarında 1 adet taşınmazının bırakıldığı iddiasıyla taşınmazın adına tescili istemiyle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemenin birleşen 2009/265 Esas sayılı dosyasının davacısı ..., 15.06.2009 havale tarihli dilekçesiyle, dava konusu 101 ada 1 sayılı orman parseli içinde yaklaşık 42 dekar miktarında 1 adet taşınmazının bırakıldığı iddiasıyla taşınmazın adına tescili istemiyle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır....

      parselin kuzey doğusunda ve 2039- 2040- 2041 nolu OS. noktaları arasındaki hattın gidiş yönüne göre sağında kaldığını, bu kısmın gerek 1744 sayılı yasa ile değişik 2. madde uygulaması kapsamında, gerekse 3302 sayılı yasa ile değişik 2/B maddesi uygulaması kapsamında bilim ve fen bakımından orman vasfını kaybettiğini ve bu çalışmalarda P.XIII no.lu 2. madde parseli olarak tahdit gördüğünü, 3116 sayılı yasa kapsamında yapılan ilk orman tahdidinden sonra 3 nolu Orman kadastro komisyonunun, Kargı Köyü sınırları içerisine giren ormanların iç ve dış sınırlarının aplikesine ve orman tahdidine konu olmayan orman dışı kalmış alanların orman kadastrosu ile orman niteliğini yitiren yerlerin orman sınırları dışına çıkarılması çalışmasına 02.09.1974 tarihinde başladığını, komisyonun 1744 sayılı yasa ile değişik 6831 sayılı yasanın 2. maddesi gereği 15.10.1961 yılından önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybeden yerleri orman sınırları dışına çıkardığını, dava konusu yerin de...

      Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27/02/2008 gün ve 2008/20-157 Esas- 2008/194 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere delicelik ve yabani zeytinlerin aslının orman ağacı olduğu, ancak 3573 Sayılı” Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Yasa “ hükümlerine yetkili makamlarca karar verilmesi ya da verilen bu karar uyarınca tapu kaydı oluşturulması durumunda o yerin orman sayılmayacağı, yasa gereği zeytincilik parseli olarak belirlenip tahsis edilmeyen yerin aşılanmak suretiyle iktisabının mümkün olmadığı, bu tür bir yerin orman sınırları dışında bırakılmasının davalıya bir hak sağlamayacağı, aslı orman olup herhangi bir nedenle orman sınırları dışında bırakılan taşınmazın 05/11/2003 gün ve 4999 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 7. maddesi gereğince her zaman orman sınırları içine alınabileceği ya da Hazine tarafından orman olarak tahsis edilebileceği hususu kesinlik kazanmıştır....

        İncelenen dosya kapsamına kararın dayandığı gerekçeye ve kesinleşmiş orman kadastro haritasının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman orman bilirkişi raporuyla, dava konusu taşınmazın 1946 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılan orman kadastrosunda orman olarak sınırlandırıldığı, 1952 yılında 5653 Sayılı Yasaya göre çalışma yapan ... tefrik komisyonunca muhafaza makisi olarak belirlendiği, kısmen 1963 yılında eski tarihli tapu kaydına dayanılarak gerçek kişiler adına tesbit edilmişse de, tesbite esas alınan tapu kaydı, orman tahditi içinde kaldığından hukuki değerini yitirdiği gibi, sınırlaması kesinleşen orman alanlarında kadastro yoluyla oluşan tapu kaydının ve tek taraflı işlem ile ihdasen, makilik nitelikli orman alanı için, arsa niteliğiyle Belediye adına oluşturulan tapu kaydının hukuki değerinin bulunmadığı, 1976 yılında 1744 Sayılı Yasanın 2. maddesi ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığı daha sonra, Orman Yönetiminin açtığı dava...

          İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli (A), (B), (C), (G), (H), (I), (K), (M) ve (N) ile gösterilen taşınmazların orman tahdidi ve 101 ada 22 nolu orman parseli içinde, (D), (E), (F) ve (L) ile gösterilen taşınmazların orman tahdidi ve 101 ada 21 nolu orman parseli içinde kalan yerlerden olduğu, dayanılan tapu kayıtlarının hukuki değerini yitirdiği ve ormanların zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığı anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 14/02/2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO Davada Hazine taraf olup, çekişmeli taşınmazın sınırında orman parseli bulunduğu ve hakkında orman iddiasında bulunulmuş olmakla; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 20. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 23.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, ... köyünde 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa değişik 4. maddesi uyarınca yapılan orman kadastro çalışmaları sırasında orman sayılan yerlerden olduğu halde ekli krokide İTRZ-44 rumuzu ile gösterilen taşınmazın orman parseli sınırı dışında bırakıldığını ileri sürerek orman niteliğinde Hazine adına tescili istemiyle ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açmıştır....

                Hukuk Mahkemesinin 2004/246 sayılı dava dosyasına ait bilirkişi raporu ve gerekçeli karar örneği ve eki krokilerden anlaşıldığı gibi, çekişmeli parsel kısmen 153 sayılı kadastro parseli, kısmen de 1947 yılında kesinleşen orman kadostro sınırları içinde kaldığı görülmektedir. Çekişmeli parselin 153 sayılı kadastro parseli içinde kalan bölümü yönünden kesin hükmün varlığı kabul edilebilirse de 1947 yılı orman tahdit sınırları içinde kalan ve daha sonra idare mahkemesinin 15.01.1987 ... ve 1985/11-17 sayılı kesinleşen kararı ile 6831 Sayılı Yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması iptal edilerek o tarihte orman niteliğini kaybetmeyip, halen orman olduğu belirlenen alanda kalan parsel bölümü yönünden kesin hükmün varlığından söz edilemez. Çünkü kesin hüküm kabul edilen Asliye (6) Hukuk Mahkemesinin 27.12.1996 ... ve 1995/1050-1142 sayılı kararının incelenmesinde, bu davanın 153 sayılı parsel hakkında, Hazine tarafından 153 sayılı parsel maliki ......

                  Hukuk Mahkemesinin 2004/246 sayılı dava dosyasına ait bilirkişi raporu ve gerekçeli karar örneği ve eki krokilerden anlaşıldığı gibi, çekişmeli parsel kısmen 153 sayılı kadastro parseli, kısmen de 1947 yılında kesinleşen orman kadostro sınırları içinde kaldığı görülmektedir. Çekişmeli parselin 153 sayılı kadastro parseli içinde kalan bölümü yönünden kesin hükmün varlığı kabul edilebilirse de 1947 yılı orman tahdit sınırları içinde kalan ve daha sonra idare mahkemesinin 15.01.1987 ... ve 1985/11-17 sayılı kesinleşen kararı ile 6831 Sayılı Yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması iptal edilerek o tarihte orman niteliğini kaybetmeyip, halen orman olduğu belirlenen alanda kalan parsel bölümü yönünden kesin hükmün varlığından söz edilemez. Çünkü kesin hüküm kabul edilen Asliye (6) Hukuk Mahkemesinin 27.12.1996 ... ve 1995/1050-1142 sayılı kararının incelenmesinde, bu davanın 153 sayılı parsel hakkında, Hazine tarafından 153 sayılı parsel maliki ......

                    UYAP Entegrasyonu