Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hükmü bulunmaktadır. 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre orman kadastrosu yapılması halinde; aynı yasanın 11/1. maddesi hükümlerine göre orman sınırı içine alınan, yani hakkında orman kadastro tutanağı düzenlenen taşınmazlar hakkında hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler bu yerin orman olmadığı iddiası ile orman sınırları dışında bırakılan taşınmazlar hakkında da o yerin orman olduğu iddiası ile Orman Yönetimi tarafından altı aylık askı ilan süresi içinde kadastro mahkemesine dava açabilirse de, somut olayda genel arazi kadastrosundan önce yapılan orman kadastrosunun kesinleşmiş olduğu, 3402 Sayılı Yasanın 22/5. maddesi gereğince kesinleşen orman kadastrosunun tapu kütüğüne aktarılması amacıyla, taşınmaza ada ve parsel numarası verildiğine göre, kesinleşen orman kadastrosunun halen tapuya tescil edilmemiş olması Kadastro Mahkemesinde dava açma hakkı vermeyeceği, 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesi gereğince tapulu taşınmazlar hakkında 10 yıllık hak düşürücü süre içinde genel mahkemede...

    hükmü bulunmaktadır. 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre orman kadastrosu yapılması halinde; aynı yasanın 11/1. maddesi hükümlerine göre orman sınırı içine alınan, yani hakkında orman kadastro tutanağı düzenlenen taşınmazlar hakkında hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler bu yerin orman olmadığı iddiası ile orman sınırları dışında bırakılan taşınmazlar hakkında da o yerin orman olduğu iddiası ile Orman Yönetimi tarafından altı aylık askı ilan süresi içinde kadastro mahkemesine dava açabilirse de, somut olayda genel arazi kadastrosundan önce yapılan orman kadastrosunun kesinleşmiş olduğu, 3402 Sayılı Yasanın 22/5. maddesi gereğince kesinleşen orman kadastrosunun tapu kütüğüne aktarılması amacıyla, taşınmaza ada ve parsel numarası verildiğine göre, kesinleşen orman kadastrosunun halen tapuya tescil edilmemiş olması kadastro mahkemesinde dava açma hakkı vermeyeceği, 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesi gereğince tapulu taşınmazlar hakkında 10 yıllık hak düşürücü süre içinde genel mahkemede davanın...

      İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, dava konusu taşınmazın kesinleşen, ancak henüz tapuya tescil edilmeyen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı ve kadastro tesbit tutanağı düzenlenmediği, kesinleşen orman sınırları içinde olması nedeniyle 3402 Sayılı Yasanın 22/5. maddesi gereğince tapu kütüğüne aynen aktarılması amacıyla ada ve parsel numarası verildiği anlaşılmaktadır. 3402 Sayılı Yasanın 26/4. maddesinde "kadastro mahkemesinin yetkisi her taşınmaz hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar." hükmü bulunmaktadır. 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre orman kadastrosu yapılması halinde; aynı yasanın 11/1. maddesi hükümlerine göre orman sınırı içine alınan, yani hakkında orman kadastro tutanağı düzenlenen taşınmazlar hakkında hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler bu yerin orman olmadığı iddiası ile orman sınırları dışında bırakılan taşınmazlar hakkında da o yerin orman olduğu iddiası ile Orman Yönetimi tarafından altı aylık askı ilan süresi içinde kadastro...

        hükmü bulunmaktadır. 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre orman kadastrosu yapılması halinde; aynı yasanın 11/1. maddesi hükümlerine göre orman sınırı içine alınan, yani hakkında orman kadastro tutanağı düzenlenen taşınmazlar hakkında hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler bu yerin orman olmadığı iddiası ile orman sınırları dışında bırakılan taşınmazlar hakkında da o yerin orman olduğu iddiası ile Orman Yönetimi tarafından altı aylık askı ilan süresi içinde kadastro mahkemesine dava açabilirse de, somut olayda genel arazi kadastrosundan önce yapılan orman kadastrosunun kesinleşmiş olduğu, 3402 Sayılı Yasanın 22/5. maddesi gereğince kesinleşen orman kadastrosunun tapu kütüğüne aktarılması amacıyla, taşınmaza ada ve parsel numarası verildiğine göre, kesinleşen orman kadastrosunun halen tapuya tescil edilmemiş olması kadastro mahkemesinde dava açma hakkı vermeyeceği, 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesi gereğince tapulu taşınmazlar hakkında 10 yıllık hak düşürücü süre içinde genel mahkemede davanın...

          hükmü bulunmaktadır. 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre orman kadastrosu yapılması halinde; aynı yasanın 11/1. maddesi hükümlerine göre orman sınırı içine alınan, yani hakkında orman kadastro tutanağı düzenlenen taşınmazlar hakkında hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler bu yerin orman olmadığı iddiası ile orman sınırları dışında bırakılan taşınmazlar hakkında da o yerin orman olduğu iddiası ile Orman Yönetimi tarafından altı aylık askı ilan süresi içinde kadastro mahkemesine dava açabilirse de, somut olayda genel arazi kadastrosundan önce yapılan orman kadastrosunun kesinleşmiş olduğu, 3402 Sayılı Yasanın 22/5. maddesi gereğince kesinleşen orman kadastrosunun tapu kütüğüne aktarılması amacıyla, taşınmaza ada ve parsel numarası verildiğine göre, kesinleşen orman kadastrosunun halen tapuya tescil edilmemiş olması Kadastro Mahkemesinde dava açma hakkı vermeyeceği, 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesi gereğince tapulu taşınmazlar hakkında 10 yıllık hak düşürücü süre içinde genel mahkemede...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, ... köyünde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Yasa değişik 4. maddesi uyarınca yapılan orman kadastro çalışmaları sırasında orman sayılan yerlerden olduğu halde ekli krokide gösterilen taşınmazın orman parseli sınırı dışında bırakıldığını ileri sürerek orman niteliğinde Hazine adına tescili istemiyle ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açmıştır....

              İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, dava konusu taşınmaz ve etrafının 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunda 23.09.1948 tarihli orman kadastro tutanağında...Mevkiindeki taşınmazın 5695 ilâ 5702 OTS numaraları verilerek ormanparseli olarak sınırlandırıldığı, o tarihte yürürlükte bulunan 01.12.1940 tarihli Orman Tahdit ve Tescil Talepnamesinin 38. maddesi gereğince fiilî durumu tesbit edilerek orman sınırı dışında bırakıldığı, taşınmazın bu şekilde 1948 yılında niteliğinin belirlenmesinin hak sahiplerinin geçerli bir tapusu varsa o tapuya dayanarak orman kadastrosuna itiraz davasına imkan vermek olduğu, aslında taşınmazın orman kadastrosu içinde bırakıldığı, orman kadastrosunun iptali için hak düşürücü süre içinde herhangi bir dava da açılmadığı, taşınmaz üzerinde halen topluluk oluşturacak sıklıkta sarıçam, karaçam, meşe, ahlat, alıç, kuşburnu ve böğürtlen cinsi ağaç ve ağaçcıklar ile otsu bitkiler bulunduğu ve % 15-20 eğimli olduğu, dört...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; Mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen fen bilirkişi raporunda, dava konusu yerin mülkiyeti Hazineye ait 487 ada 1 nolu parsel sınırları içinde kaldığının, bu parselin rapor ekindeki krokiye göre orman olduğunun, 5831 sayılı Kanuna göre 2010 yılında yapılan 2/B çalışmasında orman sınırlarında düzeltme yapıldığının, kesinleşen bu orman paftasına göre yerin 2/B parseli sınırları içinde kaldığının; orman mühendisi bilirkişinin raporunda da 5831 sayılı kanun uygulaması sırasında orman sınırlarında yapılan düzeltmeler sonrası kesinleşen orman tahdit haritasına göre dava konusu yerin orman sınırları içinde kalmayıp 1988 yılında yapılan 2/B uygulamalarında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan parselde kaldığının belirtilerek çelişki yaratılmasına, sanık...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; Mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen fen bilirkişi raporunda, dava konusu yerin mülkiyeti Hazineye ait 487 ada 1 nolu parsel sınırları içinde kaldığının, bu parselin rapor ekindeki krokiye göre orman olduğunun, 5831 sayılı Kanuna göre 2010 yılında yapılan 2/B çalışmasında orman sınırlarında düzeltme yapıldığının, kesinleşen bu orman paftasına göre yerin 2/B parseli sınırları içinde kaldığının; orman mühendisi bilirkişinin raporunda da 5831 sayılı kanun uygulaması sırasında orman sınırlarında yapılan düzeltmeler sonrası kesinleşen orman tahdit haritasına göre dava konusu yerin orman sınırları içinde kalmayıp 1988 yılında yapılan 2/B uygulamalarında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan parselde kaldığının belirtilerek çelişki yaratılmasına, sanık...

                    Gerçek kişiler açıkça bu parseli davalı olarak gösterip dava açmışlardır. Orman Yönetimi davada taraf olmadığı gibi mahkemece orman araştırması da yapılmamıştır. Karar gerçek kişiler tarafından temyiz edilmiştir. Kaldı ki, taşınmaz hakkında orman araştırması yapılmış olsa ve orman sayılan yerlerden olduğu belirlenmiş olsa dahi, Orman Yönetimi ve Hazine tarafından taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tescili istemiyle açılmış olan bir dava ya da dosyaya katılım bulunmadığından mahkemece verilecek karar taşınmazın tesbit gibi tescili yolunda olacaktır. Taşınmazın sınırında orman bulunması nedeniyle dosya Yargıtay 16. Hukuk Dairesi tarafından Dairemize gönderilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu