Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından resmi belgelere dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada orman sayılan yerlerden olduğunun anlaşılmasına ve 3402 Sayılı Yasanın 31. maddesindeki ilkeler gözönünde tutularak davalı ... yararına vekalet ücreti takdir edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, diğer temyiz itirazları yerinde değildir reddine, ancak taşınmazın öncesinin orman olduğu, sonradan orman örtüsü yokedilerek ... arazisi haline getirildiği anlaşıldığına göre, bitişiğindeki geniş orman parseli ile birlikte orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, davanın reddi ile yetinilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

    Hukuk Dairesinin 10.09.2009 gün ve 2009/10433-13022 sayılı bozma kararında özetle: "Davaya konusu (C) ile gösterilen taşınmazın 104 ada 1 sayılı orman parseli, B ile gösterilen taşınmazın 105 ada 1 sayılı orman parseli ile çevrili ve 6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesinde açıklanan orman içi açıklık niteliğinde olduğu, gerek 26.05.1958 tarihli Orman Tahdit ve Tescil Talimatnamesinde gerekse 25.06.1970 günlü Resmi Gazetede yayınlanan 31.05.1970 gün ve 531 sıra no'lu Orman Tahdit ve Tescil Yönetmeliğinin 33/3 ve 19.08.1974 günlü Resmi Gazetede yayınlanan 25.07.1974 tarihli Orman Kadastro Yönetmeliğinin 40/A ve 30.05.1984 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 30/1 ve 02.09.1986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 23/1 ve 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26/a maddesinde "... 6831 Sayılı Yasanın 17. maddesinde yer alan orman içinde bulunan doğal olarak ağaç ve ağaççık içermeyen, genel olarak otsu bitki...

      İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, 10.06.2003 tarihli uzman orman bilirkişi raporu ve 06.06.2003 tarihli fen bilirkişi raporundan çekişmeli taşınmazın A=478391.74 m2'lik bölümünün orman sayılan, B=194.701.52 m2'lik bölümünün de orman sayılmayan mera niteliğindeki yerlerden olduğu saptanmak suretiyle davanın kısmen kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik yoksa da fen bilirkişi krokisinde (C) harfiyle gösterilen ve orman sayılmayan alanda tarım toprağı olarak belirlenen ve davacı gerçek kişi adına tesciline karar verilen C=1434.17 m2'lik bölüm her ne kadar resmi belgelere dayalı olarak yapılan incelemede orman sayılmayan yer olarak saptanmışsa da, esasen krokide (B) harfiyle belirlenen ve güneyde kalan mera bütünlüğü içinde olup, 1434.17 m2'lik taşınmazın eylemli olarak kuzey doğusu orman parseli olup, güneyi ve batı hududu ise, mera parseli ile bütünlük arzettiğinden, bu kadar küçük bir alanın gerçek kişiler adına tescili halinde mera bütünlüğünün bozulacağından...

        Bu hükümlerin birlikte değerlendirilmesinde şu sonuçlara ulaşılmaktadır: 1- 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi gereğince yapılan orman kadastrosunda; a) Aslında orman olan bir yer orman sayılmayarak (tespit tutanağı düzenlenmeyerek) orman parseli sınırlarının dışında bırakılmışsa, yapılan işlem 3402 Sayılı Yasanın 4....

          Mahkemece, çekişmeli orman parseli ile ilgili olarak 3402 Sayılı Yasanın 22/son maddesi gereğince kadastro tesbit tutunağı düzenlenmediği yörede yapılan orman kadastro çalışmasının sınırlarına aynen uyulduğunu, yeniden ölçüm veya aplikasyon işlemi yapılmadığı gerekçeleri ile dava dilekçesinin reddine ve 3402 Sayılı Yasanın 26/son maddesi gereğince mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.Hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmektedir....

            Köyünde 2003 yılında mera tahdit komisyonunca çalışma yapılmış, çekişmeli taşınmaz 2 nolu mera parseli olarak sınırlandırılmıştır. 11.11.2003-12.12.2003 tarihleri arasında yapılan askı ilan süresi içinde Orman Yönetimince komisyona itirazda bulunulmuş, itirazın 26.12.2003 tarih ve 241 sayılı karar ile reddi üzerine Asliye Hukuk Mahkemesinde 12.02.2004 tarihinde mera sınırlandırmasına itiraz davası açılmıştır. Diğer taraftan, davacı ... ise, mahkeme ilamı ile adına tescile karar verilen taşınmazın bu mera parseli içinde kaldığını ileri sürerek mera tahsisinin iptalini istemiş, açılan davalar birleştirilmiştir. Mahkemece gerçek kişinin davasının davayı takipten vazgeçme nedeniyle reddine, Orman Yönetiminin davasının kabulüne, ... Köyü 2 nolu mera parseli ile ilgili sınırlandırmanın iptaline, taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, mera sınırlandırmasına itiraz ve tescil niteliğindedir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi vekili ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Orman Yönetimi, Konuklu Köyünde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunun kısmî ilâna çıkartıldığını, ancak dava dilekçesine ekli paftada yer alan alanların orman sayılan yerlerden olduğu halde orman sınırları dışında bırakıldığını belirterek, bu alanların orman sınırları içine alınması ve orman niteliğiyle Hazine adına tescili isteğiyle dava açmıştır....

                Şöyle ki, hükme dayanak yapılan orman bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; temyize konu taşınmazın eski tarihli memleket haritası ve 1952 tarihli ... fotoğraflarında kısmen açık alanda kısmen de çalılık rumuzlu yeşil renkli gözüktüğü, eğiminin %10-15 eğimli, orman sayılmayan yerlerden olduğu açıklanmakla birlikte rapor ekindeki aplikeli memleket haritasında, çekişmeli taşınmazın kısmen güney batı taraftaki bir bölümü yeşil renkli ormanlık alanda işaretlenmiştir. Kaldı ki; çekişmeli taşınmazın kısmen batı ve güneyinde 123 ada 236 sayılı orman parseli bulunmakta olup, davalı yerin yeşil alanda gözüken bölümü, orman parseli ile bütünlük içindedir....

                  İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçelere ve uzman orman bilirkişi tarafından resmi belgelere dayalı olarak usulüne uygun biçimde yapılan incelemede çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu belirlenerek orman olarak Hazine adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak, 17.05.2006 tarihli ... bilirkişiler krokisinde (A) harfiyle gösterilen ve yeşile ... kalemle çevrili 6000.10 m2'lik alanın güneyinde bulunan 113 ada 10 numaralı orman parseli ile bütünleştirilerek orman olarak Hazine adına tescile karar verilmesi gerekirken, ayrı ada ayrı parsel numarası verilerek tescili doğru değilse de, bu yanılgının giderilmesi usul ekonomisi yönünden yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

                    Taşınmaza kadastro tesbiti sırasında orman niteliğiyle tutanak düzenlenmiş olup, doğu ve batı bölümleri tesbitine itiraz edilmemesi nedeniyle kesinleşen geniş orman parseli ile çevrilidir. Güneyinde ise tesbitleri davalı olan 13, 14 ve 15 nolu şahıs parselleri bulunmaktadır. Davacının (A) bölümü için dayandığı her hangi bir mülkiyet belgesi yoktur. Bu durumda eylemli halde orman niteliği bulunan ve çevresindeki kesinleşen orman parseli ile arasında fark bulunmayan (A) bölümü hakkında da davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülerek davanın kabul edilmesi doğru değildir....

                      UYAP Entegrasyonu