HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : None KARAR NO : 2023/460 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AKÇAKOCA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/06/2021 NUMARASI : 2021/110 ESAS 2021/448 KARAR DAVA KONUSU : Orman (Hazine Veya İdarece Açılan Tapu İptal İstemli) KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün istinaf yolu ile incelenmesi Davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu' nun 353.maddesi uyarınca dosya incelendi....
Mahkemece, taşınmazın tapu kaydının 3083 Sayılı Yasa hükümlerine göre arazi toplulaştırması sonucu idari kararla oluştuğu, idarece yapılan veya yaptırılan toplulaştırma işlemi idari yargı yerinde açılacak bir dava ile iptal ettirilebileceğinden davanın idari yargının görevine girdiği gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, arazi toplulaştırma işlemi sonucu davalı adına tescil edilen tapu kaydının mülkiyet iddiasına dayalı olarak iptal ve tescil istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde bugüne kadar orman kadastro çalışmalarının yapılmadığı anlaşılmıştır. Yörede, 3083 Sayılı Yasa ve 24.09.1979 gün 7/18231 sayılı tüzük hükümlerine göre yapılan ve 24/09/2004-08/10/2004 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşen arazi toplulaştırma ve borçlandırma yoluyla yapılan arazi dağıtımı işlemi vardır....
Dairenin bozma kararında özetle; "Yörede yapılan makiye ayırma işleminin geçerli olmadığı, taşınmazın öncesinin tapuda kayıtlı Devlet Ormanı olup, kadastro sırasında bu kesinleşen orman kadastro sonucu oluşturulan tapu kaydı revizyon gösterilerek 1100 sayılı parsel olarak tespit tutanağı düzenlendiği, kişilerin açtığı dava sonucu 1951 yılında yapılan maki işlemine değer verilmeyerek hükmen orman tapu kaydı oluşturulduğu, davacıların tutunduğu tapu kaydının orman parseli içinde toprak tevzi yoluyla oluşmuşsa da 4753 Sayılı Yasada ormanların tevzi edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından toprak tevzi tapusunun yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu gibi, 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin bir kısım hükümlerinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, iptal edilmeyen hükümlerinin de 5403 Sayılı Yasa ile tamamen yürürlükten kaldırıldığı, öncesi orman olan taşınmazın nitelik kaybı nedeniyle 1988 yılında Hazine adına orman dışına çıkartılmasının yasaya uygun olduğundan Hazinenin davasının kabulüne...
Yalova 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/152 Esas ve 2018/101 Karar sayılı dosyada Orman Genel Müdürlüğü tarafından ikame edilen tapu iptal istemli dava sonucunda dava konusu taşınmazın tamamının davacılar murisi adına olan tapu kaydının iptali ile eylemli orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiğini, kararın 11/07/2018 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : KİŞİLERCE ORMAN DEĞİLDİR İDDİASIYLA AÇILAN -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; orman niteliği ile Hazine adına tescil edilmiş olan taşınmazda zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarih ve 211 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 09.07.2021 günü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 8. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 20/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içinde bulunan taşınmazın 1964 yılında yanlışlıkla yeniden kadastroya tabi tutulmasının yok hükmünde olduğu, sahibine mülkiyet hakkı kazandıramayacağı, oluşturulan tapu kaydının yolsuz tescil niteliğinde olduğu,böyle bir tapu kaydını edinen kişinin MY.nın 1023 maddesinden yararlanamayacağı, öncesi orman olan taşınmazın özel mülk olarak tapuya tescil edilmesinin o taşınmazın aslında orman olma özelliğini ortadan kaldırmayacağı ve Hazine yada Orman Yönetiminin 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süreye bağlı kalmadan iptal ve tescil davacı açabileceği, idarenin herhangi bir nedenle taşınmazın tapu kaydına bu yönde şerh koydurmamış olmasının taşınmazın öncesi itibarıyla orman olduğu gerçeğini değiştirmeyeceği,bu nedenle, tapuda şerh olup olmadığına bakılmaksızın davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği" açıklanmıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1499 KARAR NO : 2022/1030 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AKÇAKOCA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2021 NUMARASI : 2019/345 ESAS 2021/257 KARAR DAVA KONUSU : Orman (Hazine Veya İdarece Açılan Tapu İptal İstemli) KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün istinaf yolu ile incelenmesi Davacı vekili tarafından istenilmekle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu' nun 353.maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 1975 yılında 1744 sayılı Kanun kapsamında yapılan orman tahdidinin aplikasyonu ve 2.madde çalışmasında izin ve irtifak hakkına konu edilen enerji nakil hattı güzergahında kalmasına rağmen hatalı uygulama sonucu orman sınırları dışına çıkartılmış olan Akçakoca ilçesi Beyhanlı Köyü 118 ada 5 nolu taşınmazın Çatalağzı- Kdz....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/09/2020 NUMARASI : 2019/176 ESAS, 2020/254 KARAR DAVA KONUSU : Orman (Hazine Veya İdarece Açılan Tapu İptal İstemli) KARAR : İlk derece mahkemesinin 17/09/2020 tarihli kararına karşı davalı T4 tarafından kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme sonucunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı adına kayıtlı olan Yalova ili, Altınova ilçesi, Çavuşçiftliği Köyü, 538 parsel sayılı taşınmazın tamamının kesinleşmiş Devlet Ormanı olarak orman tahdit sınırları içerisinde kaldığını, Anayasa gereğince Devlet Ormanlarının özel mülkiyete konu edilmesi ve zilyetlik hükümleri doğrultusunda kazanılmasının mümkün olmadığını, bu nedenle dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapusunun iptali ile orman vasfı ile hazine adına tesciline, dava kesinleşinceye kadar tapu kayıtları üzerine tedbir konulmasına, kesinleşmiş karar örneğinin tapu sicil müdürlüğüne gönderilmesine...
Mevkiindeki 124 ve 125 parsel sayılı taşınmazların, 1969 yılında yapılan genel arazi kadastrosunda tapu kaydına dayanılarak davacıların murisleri ... ve ... adına tesbit edildiklerini, vaki itiraz üzerine kadastro komisyonunca orman niteliğiyle tescil harici bırakıldıklarını, murisleri ...ın itirazı üzerine Kadastro Mahkemesi tarafından 30.10.1989 gün 1989/443 karar sayılı ilâm ile orman arazisi olarak Hazine adına tescillerine karar verildiğini ve temyiz üzerine onanarak kesinleştiğini, ancak, karardan sonra yürürlüğü giren 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesi uyarınca iade edilmesi gereken taşınmazlardan oldukları iddiasıyla 124 ve 125 parsel sayılı taşınmazların orman olup olmadığının tespiti ile, orman arazisi olmadığının tespiti halinde, tapu kaydının iptali ile anılan kanun hükmü uyarınca vekil edenleri adına tescillerine, çekişmeli taşınmazların orman arazisi olduğu veya ağaçlandırılmak üzere tahsis edilen, kamu hizmetlerine ayrılan veya bu amaçla kullanılan, özel kanunlar gereğince...
Dairenin bozma kararında özetle; "yörede yapılan makiye ayırma işleminin geçerli olmadığı, taşınmazın öncesinin tapuda kayıtlı Devlet Ormanı olup, kadastro sırasında bu kesinleşen orman kadastro sonucu oluşturulan tapu kaydı revizyon gösterilerek 1100 sayılı parsel olarak tesbit tutanağı düzenlendiği kişilerin açtığı dava sonucu 1951 yılında yapılan maki işlemine değer verilmeyerek hükmen orman tapu kaydı oluşturulduğu, davacıların tutunduğu tapu kaydının orman parseli içinde toprak tevzi yoluyla oluşmuşsa da 4753 Sayılı Yasada ormanların tevzi edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından toprak tevzi tapusunun yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu gibi, 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin bir kısım hükümlerinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, iptal edilmeyen hükümlerinin de 5403 Sayılı Yasa ile tamamen yürürlükten kaldırıldığı, öncesi orman olan taşınmazın nitelik kaybı nedeniyle 1988 yılında Hazine adına orman dışına çıkartılmasının yasaya uygun olduğundan, davanın kabulüne...