Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılacak takip ve davalarda müvekkili şirketin merkezinin Adana olmasından dolayı genel yetki kuralı çevresinde değerlendirme yapıldığında Adana mahkemeleri yetkili olduğunu, davacının genel yetki kuralını göz ardı ettiğini, davacının bu davayı yetkisiz yer mahkemesinde açmış olmasından dolayı dosyaya ilişkin yetki itirazlarının bulunduğunu, dosyanın yetkili Adana Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirkete yapılan ihtar içeriği 27/01/2020 tarihli ihtarname ve ihtara cevap ile müvekkili şirket nezdinde kabul edilmediğini, işbu ihtarnameye cevapta müvekkilinin 957,43TL alacağının olduğu davacı tarafa ihtar edildiğini, davacı taraf ile müvekkili şirketle yapılan görüşmeler neticesinde dosyaya 21/01/2021 tarihinde icra dairesinin bildirilen IBAN numarasına 4.950,00TL borç tahsilatı ve dosya numarası yazılı olduğu açıklamalı yazılarak ödeme yapıldığını, dava konusu borcun icra dosyasına ödenmiş olmasından...

    kadar sıhri hısımlar arasında yapılan ivazlı tasarrufların bağışlama niteliğinde olup iptale tabi olduğu hükme bağlanmasına ve aynı Kanun’un 30. maddesinde ise borçlunun malı bulunmadığı veya borca yetmediği takdirde amme alacağının bir kısmının veya tamamının tahsiline imkan bırakmamak maksadıyla borçlu tarafın yapılan bir taraflı muamelelerle borçlunun maksadını bilen veya bilmesi lazım gelen kimselerle yapılan bütün muamelelerin tarihleri ne olursa olsun hükümsüz olduğunun ifade edilmesine somut olayda davalı ...’in, borçlu ...’nin üvey annesi olmasından ve davalılar ... ile ...’nın da kardeşi olmasından dolayı tasarrufların iptale tabi olduğunun anlaşılmasına göre davalılar ..., ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, davada bedele dönüşme nazara alındığından hükmedilecek bedele faiz uygulanmasının mümkün olmamasına göre de davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/6/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun...

      Ancak; 1-TCK’nın 142/2-a maddesinde; “Kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanarak işlenmesi hâlinde" madde gerekçesinde ise; "Hırsızlık suçunun kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanılarak işlenmesi, suçun temel şekline nazaran daha ağır ceza ile cezalandırılmasını gerektirmektedir. Mağdurun trafik kazası geçirmiş olması, aklî veya bedensel bir hastalık veya sakatlıkla malul olması, malını koruyamayacak durumda olmasının örneklerini oluşturmaktadır. Hatta, bir yakınının ölüm haberini almış olmaktan doğan büyük bir üzüntünün neden olduğu bir panik hâlinin de aynı durumu doğurmuş bulunması olanaklıdır. Kişinin örneğin geçirmiş bulunduğu kaza sonucunda ölmüş olmasından yararlanılarak üzerindeki veya yanındaki eşya hakkında hırsızlık suçunun işlenmiş olması da bu bent kapsamında mütalâa edilmiştir. Bu bent hükmünün uygulanabilmesi için, kişinin malını koruyamayacak duruma fail tarafından getirilmemiş olması gerekir....

        Anayasa Mahkemesi'nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 27.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....

          HUKUK DAİRESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, ölümlü trafik kazası sebebiyle Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası bulunmayan araç ile ilgili hak sahiplerine ... tarafından ödenen tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkin olmasından kaynaklanmasına göre, kararın temyiz incelemesi görevi Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesine ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2 maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3 maddesi gereğince dosyanın anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 16/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi _ K A R A R _ Dava, taşınmazın ayıplı olmasından kaynaklanan yüklenici aleyhine açılan tazminat davası olup, 23. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak hüküm kurulmuştur. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 15. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 08/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki malın ayıplı olmasından kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 4.6.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Ancak; Sanık hakkında suçun gece vakti işlemiş olmasından dolayı, 5237 sayılı TCK’nın 143/1. maddesi gereğince artırım yapılırken, anılan maddenin suç tarihinde yürürlükte bulunan haline göre cezanın en fazla 1/3 oranına kadar artırılabileceği gözetilmeden, yazılı şekilde 1/2 oranında artırım yapılarak fazla ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 23.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Cinsel taciz HÜKÜM : Beraat İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: Sanık hakkında atılı suçtan gerçekleştirilen yargılama neticesinde yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olmasından bahisle 5271 sayılı CMK’nın 223/2-a. maddesi uyarınca beraat kararı verilmesi gerekirken aynı Kanunun 223/2-b. maddesine göre hüküm kurulması, Kanuna aykırı, katılan mağdure vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Nitelikli yağma HÜKÜMLER : Yargılamanın yenilenmesi isteminin esassız olmasından dolayı reddi ... 12.Ağır Ceza Mahkemesi 14.10.2022 tarihli ve 2020/119 Esas, 2021/86 Karar sayılı ek kararının sanık tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde gereği düşünüldü: Yargılamanın yenilenmesi talebinin esassız olması nedeniyle duruşma yapılmaksızın reddine ilişkin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca verilen kararlara itiraz yolu açık olup temyizi olanaklı olmadığından, itiraz merciince karar verilmek üzere, dosyanın incelenmeksizin İADESİNE, Dava dosyasının mahkemesine gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 09.02.2023 tarihinde karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu