Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

un basiretli ve kararlı duruşu karşısında nihayet son bulduğunu, bu sürecin sonunda 08.09.2022 tarihli pay devri sözleşmesi ile ..., müvekkili şirket bünyesindeki paylarını ...'a devrederek pay sahipliğini sona erdirdiğini, keyfi ve kötü niyetli davranışlar neticesinde yıllarca organsız bırakılan müvekkili şirketin mağduriyetlerin önüne geçilmesi ve zararların telafi edilmesi maksadıyla tekrardan genel kurulun toplantıya çağrılması istemiyle .... Mahkemesi nezdinde dava açıldığını, mahkemenin 29.09.2022 tarih ve ..... Esas sayılı kararı doğrultusunda kayyım marifetiyle 10.11.2022 tarihi saat 13.30'da genel kurul toplantısı yapıldığını, söz konusu genel kurul toplantısında ... ve ...'un yönetim kurulu üyeliğine seçildiğini, ... ve ...'un da aralarında bulunduğu yönetim kurulu tarafından huzurda tamamen iptali talep edilen 05.12.2022 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının düzenlendiğini, söz konusu genel kurul toplantısı TTK....

    Yargıtay başka bir kararında da genel kurul için çağrının da yasaya aykırı olması halinin tek başına genel kurul kararlarının iptaline neden olmadığını, alınan kararların yasaya esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunun ispat edilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Zira --- yasaya aykırı olması halinin genel kurul kararlarının iptalini gerektirmediğine, ayrıca alınan kararların yasa ve esas sözleşme ya da iyi niyet kurallarına aykırı bulunması gerektiğine dair kararı mevcuttur”. Anlam itibariyle kanuna aykırılık, yokluk ve butlan hallerinin dışındaki hükümlere aykır: olan genel kurul kararlarıdır. Zira iptal davası, hukuken mevcut ve geçerli ancak sakat doğmuş olan bir genel kurul kararına karşı açılabilir. Mutlak emredici hükümlere aykırılıkta ortada şeklen bir genel kurul kararı yoktur ve dolayısıyla hükümsüzdür. Hükümsüz bir genel kurul kararının iptali değil hükümsüzlüğünün tespiti istenebilir....

      Yargıtay başka bir kararında da genel kurul için çağrının da yasaya aykırı olması halinin tek başına genel kurul kararlarının iptaline neden olmadığını, alınan kararların yasaya esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunun ispat edilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Zira --- yasaya aykırı olması halinin genel kurul kararlarının iptalini gerektirmediğine, ayrıca alınan kararların yasa ve esas sözleşme ya da iyi niyet kurallarına aykırı bulunması gerektiğine dair kararı mevcuttur”. Anlam itibariyle kanuna aykırılık, yokluk ve butlan hallerinin dışındaki hükümlere aykır: olan genel kurul kararlarıdır. Zira iptal davası, hukuken mevcut ve geçerli ancak sakat doğmuş olan bir genel kurul kararına karşı açılabilir. Mutlak emredici hükümlere aykırılıkta ortada şeklen bir genel kurul kararı yoktur ve dolayısıyla hükümsüzdür. Hükümsüz bir genel kurul kararının iptali değil hükümsüzlüğünün tespiti istenebilir....

        Mahkemece; mahkemenin 2015/751 Esas sayılı dosyasına konu olan 07/06/2009 tarihli olağan kat malikleri kurulu toplantısına ilişkin tutanak uyarınca yapılan ikinci toplantıda yönetici ve denetici seçimlerinin yapıldığı, yine yönetim kurulu faaliyet raporunun, ortak alan ve otopark meselesinin ve aidatların görüşülerek kararlar alındığı, kararda 13 kat malikinin imzasının bulunduğu ancak toplam 48 adet bağımsız bölüm bulunması nedeniyle KMK'nın 34 ve 41. maddeleri uyarınca yönetici ve denetici seçimlerinde hem sayı, hemde arsa payı bakımından çoğunluğun sağlanamadığı ve bu nedenle yönetici ve denetici seçimlerine ilişkin kararların iptalinin gerektiği, alınan diğer kararlara ilişkin olarak söz konusu toplantının olağan genel kurul toplantısı olması, ikinci toplantı olması nedeniyle diğer kararlar için yasada ayrıca özel bir çoğunluk öngörülmediğinden karar yeter sayılarının sağlanmış olması ve dava tarihinden sonra pek çok toplantı yapılmış olup, söz konusu blokta halen görevine devam eden...

          Bu durumda genel kurul toplantısını yokluk hükmüne tabi tutar. Davacıların usulüne uygun olarak toplantıya davet edilmemeleri sebebi ile genel kurul toplantısını iptalini istemeleri hakkın kötüye kullanılması olarak da değerlendirilemez. TTK 363. Maddesine göre yönetim kurulu üyeliklerinden biri boşaldığında yasal şartlara sahip biri geçiçi olarak yönetim kurulu üyeliğine seçilir ve bundan sonra ilk genel kurulda genel kurul onayına sunulur. Bu yeni atanan yönetim kurulu üyesinin yerine atandığı üyenin kalan süre içerisinde görev yapmasını sağlayan bir kuraldır. Alınan bilirkişi raporuna yönetim kurulunun bu şekilde boş üyeyi atadığı genel kurul onayına sunmak yerine doğrudan yeni yönetim kurulunun seçimini gündeme koyduğundan bu durum bir iptal sebebi olarak değerlendirilemez. Yukarıda belirtilen gerekçe ile davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere, Davanın KABULÜ ile; Davalı müflis ......

            bir iş olarak nitelendirdiğini, huzur hakkına ilişkin 7 nolu kararın kanuna esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına uygun olduğunu, davacının huzur hakkının belirlenmesine ilişkin 7 nolu genel kurul kararına yönelik itirazlarının da haksız olduğunu, yönetim kurulu üyesinin şirketle işlem yapma ve rekabet etme yasaklarının kaldırılmasına ilişkin 8 nolu kararın hukuka uygun olduğunu, anonim ortaklıklarda yönetim kurulu üyesinin şirketle işlem yapması ve rekabet etmesinin genel kurulun onayına tabi olduğunu, davacının 8 nolu genel kurul kararına ilişkin olarak bu kararın kendisine şirketle işlem yapma izni verilen yönetim kurulu üyesi ...'...

              Dava, yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkindir. İptali istenen yönetim kurulu kararında, genel kurulu kararına kadar TIR'lara sıra yazılmamasına karar verilmiştir.Dairemizin geri çevirme kararı sonrasında davalı kooperatifçe gönderilen ....04.2011 tarihli genel kurul tutanağında bu yönetim kurulu kararında bahsi geçen konunun görüşüldüğü ve her ortağın bir TIR çalıştırmasına oy çokluğu ile karar verildiği anlaşılmıştır. Kural olarak, yönetim kurulu kararları doğrudan dava edilemezler. İtiraz üzerine genel kurulda alınacak kararın, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 53.maddesi uyarınca dava edilmesi mümkündür. Yönetim kurulu kararlarının doğrudan ortağın kişisel haklarını etkilemesi, onun zararına sonuçlar doğurması halinde doğrudan dava konusu edilebileceği gerek öğretide ve gerek yargısal içtihatlarda kabul edilmektedir....

                DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) DAVA TARİHİ : 01/11/2021 KARAR TARİHİ : 03/11/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, 02.10.2021 tarihinde davalı kooperatifin genel kurul toplantısı yaptığını, müvekkilleri ve bir kısım üyelerin sözü edilen toplantıda gündem maddesinin 3. bölümünde ayrıntılı itirazlarını belirtmek suretiyle 2020 yılı için yönetim ve denetim kurullarını ibra etmediklerini belirttiklerini, gündem maddesinin 4. bölümünde Yönetim ve Denetim Kurul çalışmalarının ayrı ayrı ibrasına ve 2020 yılı bilanço, gelir -gider hesaplarının kabul edilmesine müvekkillerinin 3. numarada belirttikleri itirazlar çerçevesinde karşı çıktıkları ibra yönünde oy kullanmadıkları, gündem maddesinin 8. bölümünde kooperatifin...

                  inceleme ürünü ve yanıltıcı olduğunu, genel kurulda yapılan seçimin azlık menfaatlerine ve objektif iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, önceki genel kurulda 5 nolu karar ile yönetim kurulu üyesi olarak ..., ......

                    Ticaret A.Ş.’nin 11/04/2012 gün ve 2012/2-3 sayılı yönetim kurulu kararlarının batıl olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yönetim kurulunun 11/04/2012 tarihinde usulüne uygun olarak toplanarak davacının istifasının kabulü ile yerine S ... 'nin atanmasına karar verdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı şirket yönetim kurulu üyeliği görevinden istifa dilekçesinin işleme konularak, davalı ... Ticaret A.Ş.’nin 11/04/2012 gün ve 2012/2-3 sayılı yönetim kurulu kararlarının alındığı, davacının 07/06/2010 tarihli genel kurul öncesi, genel kurulda meydana gelecek farklı bir durum çerçevesinde kullanılmak üzere henüz yönetim kurulu üyesi seçilmeden yapılacak genel kurulda seçileceği yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğine dair belgeyi verdiğini iddia ettiği, savcılık soruşturma evrakı evresinde ifadeleri saptanan ... , ... ile ... ve ......

                      UYAP Entegrasyonu