Temyiz Sebepleri Davalı vekili; dede ile torun arasında kurulan kişisel ilşkinin uygulanabilirliğinin olmadığı, küçük Ali Efe babası ile beraber yurt dışında ikamet ettiği,...nin yurt dışında aldığı eğitimin zaman aralığı Türkiye standartları ile aynı olmadığı, bu durumda çocuğun üstün yararı gereği kişisel ilişki kurulması yönündeki talebin öncelikle tümden reddine, aksi kanaatte olunması halinde ise yüz yüze görüşme halinden çıkarılmasına karar verilmesi gerektiği belirtilerek dede ile torun arasında kurulan kişisel ilişkinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla;dede ile torun arasında kurulan kişisel ilişki davasının kabulü yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, dede ile torun arasında kurulan kişisel ilişki düzenlemesinin ve kişisel ilişki süresinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
Cumartesi günleri saat 10:00'dan ertesi Cumartesi saat 17:00'a kadar, her yılın Haziran ve Eylül aylarının 15. ve 30. günleri saat 10:00 ile 17:00'a kadar ve dini bayramların 2. günlerinde saat 10:00 ve 3. günleri 17:00'a kadar kişisel ilişki düzenlenmesine" şeklinde kişisel ilişki tesis edilmiştir. Kendisine kişisel ilişki hakkı tanınmış olan babanın yurtdışında yaşadığı, velayet kendisine verilen anne ve ortak çocuğun ise Türkiye'de yaşadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Ortak çocuk yaşı gereği okul çağına erişmiş olup, bu nedenle 15-30 Eylül arasında tanınan kişisel ilişki süresi okulların açık olduğu döneme rastgeldiğinden çocuğun üstün yararına aykırıdır, bu husus gözetilerek daha uygun sürelerde ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HMK m. 370/2)....
Çağımızın gelişen ulaşım araçları, yeni yollar ve teknolojideki gelişmeler dikkate alındığında; müşterek çocuklarla ebeveynler arasında taraflarca özellikle talep edilmedikçe aynı yer ve ayrı şehir ayrımı yapılmaksızın kişisel ilişki düzenlenmesi tarafların lehine olduğu gibi, alınan sosyal inceleme raporu, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından çocukların üstün yararı dikkate alınarak yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde kişisel ilişki kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Bu sebeple çocukla baba arasında kişisel ilişkinin gözetim altında gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Mahkemece “tarafların ortak belirleyeceği aile yakınlarından birinin eşliğinde çocukla baba arasında ... Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezinde şahsi ilişki tesisine” ilişkin hükmü ise infaza elverişli olmayıp usul ve yasaya aykırıdır. Ayrıca kişisel ilişki sırasında mekan sınırlandırılması getirilmesi kişisel ilişkiden beklenen amaca uygun değildir. Mahkemece, infazda tereddüt oluşturmayacak ve çocuğun üstün yararını tehlikeye düşürmeyecek ve amaca da uygun şekilde kişisel ilişki tesisi gerekmektedir. Bu sebeple mahkemece yapılacak iş, üç kişilik uzman heyetinden rapor alınmak suretiyle, infaza elverişli ve amaca uygun şekilde hüküm kurulması zorunludur....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından; kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayeti anneye verilen 04/04/2014 doğumlu küçük ile davalı-davacı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin 5 yaşını doldurana kadar ve 5 yaşını doldurduktan sonraki dönem için olmak üzere, kademeli bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır. Değişen koşullara göre, çocukların yaşları ve eğitim durumları gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi ileriki yıllarda her zaman istenebilir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden ortak çocuk ile baba arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmiş olması doğru değildir....
DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar ile velayetleri babalarında bulanan küçükler arasında her haftasonu Pazar günleri kişisel ilişki kurulması, davalı babayı her haftasonu eve bağlı hale getirerek, velayet hakkını kullanmasını kısıtlayacağı gibi, küçüklerin 6 yaşlarından sonrasını da kapsayacak şekilde çok uzun süreli kişisel ilişki kurulması da doğru değildir....
Mahkemece davacılar ile küçükler arasında kişisel ilişki kurulurken çocukların 8 yaşını doldurmasından öncesi ve sonrası ayrı ayrı düzenlenerek, kademeli bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır. Değişen koşullara göre,küçüklerin yaşı ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden küçükler ile davacılar arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmiş olması doğru bulunmadığı gibi küçüklerin 8 yaşından önceki kişisel ilişki süresi yetersiz olmuş ,8 yaşından sonra düzenlenen kişisel ilişki süresi de fazladır. Yine hükümde yargılama giderlerinin ayrıntılı dökümü yapılmadan ve yargılama giderinin meblağı belirlenmeden yargılama giderlerinin davalıdan alınmasına şeklinde hüküm kurulması da doğru bulunmamıştır....
Çocuğun, gözetim olmaksızın ana veya babasından birisiyle kişisel ilişkisinin sürdürülmesi onun yüksek yararına değilse, ana veya babasıyla gözetim altında ya da diğer şekillerde kişisel ilişki kurma imkanı ön görülebilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m. 4). Şu halde, çocuklarla ana veya babası arasında doğrudan ve gözetimsiz kişisel ilişki asıldır. Çocuğun menfaati gerektiriyorsa gözetim altında kişisel ilişki öngörülebilir. Dosyada kişisel ilişkinin gözetim altında kurulmasını, çocuğun menfaatinin gerektirdiğine dair bir delil ve sebep bulunmamaktadır. Bu husus nazara alınmadan çocukla babası arasında pedagog ya da psikolog gözetiminde kişisel ilişki tesisi doğru bulunmadığı gibi, kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas alınır. Çocuk 20.01.2011 doğumludur....
ın 27.10.2019 tarihinde vefat ettiğini, davalının, torunu Baran ile görüştürmediğini iddia ederek, dini bayramların ilk 2 günü, merhum baba Sinan'ın doğum günü ve yazın 1 Temmuz-1 Ağustos arası yatılı olarak kişisel ilişki kurulmasına mümkün olmadığı takdirde mahkemenin uygun göreceği şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; Baran'ın yaşının küçük olduğunu, uzun süreli kişisel ilişki kurulmasının çocuğun menfaatine olmayacağını, küçüğün daha önce kaçırıldığını bildirerek, öncelikle davanın reddine, aksi halde ayda 1 gün yatısız ve anne nezaretinde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. III....
Davacı vekilinin; çocukla kişisel ilişkinin süresine yönelik istinaf talebi incelendiğinde; Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ebeveynler için bir hak olduğu gibi, çocuk için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde, çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere ve özellikle hısımlarına da tanınabilir (TMK md.325/1). Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun eğitim, sağlık ve ahlaki yararı esas alınır (TMK md.182/2). Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez....