ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/11/2020 NUMARASI : 2020/245 ESAS - 2020/305 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; asıl isminin Ali Zülfikar olduğunu fakat nüfus memurlarınca sehven kayda Cengiz diye yazıldığını, bilinen ismi ile kayden geçerli olan isminin farklılığı nedeniyle ciddi problemlerle karşılaştığını beyanla nüfusta Cengiz olan isminin Ali Zülfikar olarak değiştirilmesini talep ve dava etmiştir. YEREL MAHKEME KARARI; Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davacının isminin değiştirilmesi hususunda haklı bir sebebinin olduğunu ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin arkadaş ve iş çevresinde "Demir" ismiyle bilinip tanındığını, kan davası sebebiyle husumet güdebilecek kişiler olduğundan ikametgahını ve iş çevresini önce Ankara’ya, daha sonra da Edirne'ye taşıdığını, yaşamını burada yeniden kurduğunu, bu sebeplerle nüfusta "Hasip" olan isminin "Demir" olarak değiştirilmesinin zaruri hale geldiğini, kan davası sebebiyle husumet güdenlerin kendisine ulaşabilmesini engellemek için nüfusta "Kaya" olan soyadını da, zaza soyundan geldiği için "Zazaoğlu" olarak değiştirmek istediğini ileri sürerek, önadının "Demir", soyadının da "Zazaoğlu" olarak değiştirilmesine karar verilmesini istemiş; mahkemece; "adın değiştirilmesi için yeterli tanıklık bulunmadığı, soyadı yönünden de, aile içi sorunlar sebebiyle soyadının değiştirilemeyeceği” gerekçesiyle istek reddedilmiş, kararı davacı...
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, gerçek durumu yansıtmayan nüfus kaydı baştan yanlış olarak kütüğe yanlış geçirilmiştir. Nüfus Kanunun 46.maddesinde " yaş, ad, soyadı ve diğer kayıt düzeltme davaları..." ibaresi yer aldığından herhangi bir sınırlama olmaksızın nüfus kütüğünde mevcut her kaydın düzeltilmesinin istenebileceği koşulsuzdur. Bu yönlerden bakıldığında, eldeki dava nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacı taraf, küçük T3 gerçek doğum tarihlerinin nüfus kaydında görünenden daha önce olduğunu belirterek kayıtların düzeltilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Yerel mahkemece yapılan yargılama sırasında küçük Doğan'ın Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesine sevki sağlanarak hangi yaşta olduğunun tespiti için rapor alındığı, hastanenin 27/02/2020 tarihli raporu ile küçüğün kemik yaşının 18 olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır....
baba adının nüfusta, gerçek adı olan ...." yerine soyadı olan "....." şeklinde yazıldığını, bu nedenle müvekkillinin annesi olan .....n babasının, aynı hane 6 ..... 'de nüfusa kayıtlı olan.... olduğunun tespitine ve .... nüfus kaydına maddi hata sonucu "...." olarak yazılan baba adının "..." olarak düzeltilmesine, .... ile babası ..... arasındaki ebeveyn bağının nüfus müdürlüğünce yeniden kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinin 1/a bendine göre nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılması gerekir. Bu yer mahkemesinin yetkisi itiraza tabi olmayıp kamu düzenine ilişkin kesin yetkidir. Dolayısıyla mahkemece itiraz olup olmadığına bakılmaksızın bu husus mahkemece resen gözetilir....
soyadı kanunundan önce öldüğünden nüfusta sadece "..." olarak kayıtlı olduğunu, buna rağmen tapuya tescil yapılırken murislerinin adının yanına "Karaçanak" soyisminin eklendiğini ileri sürüp "..." olarak kayıtlı malikin, mirasbırakanı "... oğlu ..." olarak düzeltilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, tapu kayıt maliki ile kök miras bırakanın aynı kişiler olduğunun tespiti ve kayıt malikinin tapudaki isminin düzeltilmesi isteğine ilişkindir....
DAVA TÜRÜ :Nüfusta Ana Adı Tashihi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davacı ve davalıların vukuatlı nüfus kayıt örneklerinin eklenerek gönderilmesi, 2-Nüfus Müdürlüğüne karar ve temyiz dilekçesinin tebliğ edilmesi, 3-Davalı ... dışında diğer davalıların temyiz dilekçesi tebliğ edilmemiştir.Diğer davalılara da temyiz dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmesi, 4-Davalı ...'na karar ve temyiz dilekçesi Tebligat Kanununun 21. maddesine göre yapılmış haber verilen komşunun adı soyadı ve imzası alınmamıştır....
Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir öğesidir. Kişi bununla anılır ve tanımlanır. Ad veya soyadı niteliği gereği onu taşıyan kişi tarafından benimsendiğinde anlam taşır. Adını benimsemeyen kişiliği ile özdeşleştirmeyen kimsenin, adını değiştirmek istemesi en doğal hakkıdır....
Asliye Hukuk ve Ankara 8.Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta anne baba adı düzeltilmesi istemine ilişkindir. Ankara 6.Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın soybağına ilişkin olduğu belirtilip, TMK nun 2. kitabında düzenlendiği bildirilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Ankara 8.Aile Mahkemesi ise, anneye karşı soybağının reddinin ileri sürülmesinin olanaksız olduğunu belirterek, anne ve baba adının düzeltilmesine ilişkin davanın nüfus kaydının düzeltilmesi niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur . Dava ile davacı, gerçek anne ve babası muris ...ile ... olduğu halde , nüfusta amcası ... ve eşi ... üzerine kayıt edildiğini bildirerek, nüfustaki ... ve... olan baba ve anne adının iptaliyle, anne ve baba adının ... ve ...olarak düzeltilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada Batman 2 Asliye Hukuk ve Ağrı 3.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Batman 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, nüfusta kayıt düzeltimi istenen kişilerin yerleşim yeri Asliye Hukuk Mahkemesinde açılacağı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Ağrı 3. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, nüfusta kayıt düzeltilmesi istenilenlerin yerleşim yerlerinin Batman olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Dosya kapsamından, davaname ile ... ve ......
Bu durumda davacının dava dilekçesinde belirttiği talebinin tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin nüfus kaydına göre düzeltilmesi istendiğine ve tapu maliki "... kızı ... 'nin "..." soyadı yazılı olan bir nüfus kaydı bulunmadığına ve "..." soyadının eklenmesi mümkün değildir. Diğer bir deyişle ıslah ile istenilen "..." soyadının eklenmesine ilişkin talebin nüfusta "... ..." isimli kişinin kaydı bulunmadığından "..." soyadının eklenmesi suretiyle tapu kaydının düzeltilmesi doğru değildir. Davacı isterse "... ..."in tapu maliki olduğuna ilişkin tespit davası açılabileceğinden ıslah ile istenen talebin reddi gerekirken, yazılı gerekçelerle kabulü doğru olmamış hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan 1. Bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 20.11.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....