WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin kaydının iptaline karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, özellikle nüfus kayıt örneği içeriğinden, davacının annesi ve nüfusta sağ görünen ... ile kardeşleri ..., ... ve ...'nin bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu tür kayıt iptali davalarında davacının nüfus kütüğünde sağ gözüken anne ve kardeşlerinin de davaya dahil edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilerek tüm deliller toplanıp oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, bu hususa riayet edilmemesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....

      ın kendi anne-baba hanesine kaydedilerek nüfus kaydının buna göre düzeltilmesini talep etmiştir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. Maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Kayıtların Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı dava dilekçesinde nüfusta bekar ve sağ görünen ...'in nüfus kaydının iptalini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Bu tür davalarda ilgililerin ve kaydın iptali halinde hukuku etkilenecek kişilerin davaya dahil edilmesi ve nüfus kayıt düzeltim davalarının kamu düzenini yakından ilgilendirdiğinden mahkemece re'sen araştırılması ve tarafların göstereceği tüm deliller toplanmak ve doğuma tanık olan kişiler dinlenmek ve deliller değerlendirilerek hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan ve eksik inceleme ile davanın kabulü doğru görülmemiştir....

          Bu açık hükümler karşısında; ölen kişinin nüfusta kayıtlı bulunmaması durumunda, önce doğum, sonrada ölüm olayının nüfus aile kütüğüne işlenebileceği kuşkusuzdur. Sonuç itibariyle; tapuda isim düzeltilmesi davalarında, nüfusta kaydı bulunmayan kişinin doğum ve ölüm bilgilerinin ancak nüfusa kaydedilmesinin sağlanmasından sonra, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanması mümkün olabileceğinden; bu koşul gerçekleştikten sonra, yukarıda sıralanan diğer şartların da varlığı halinde davanın kabulü yoluna gidilebilecektir…” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2009/14-279 Esas, 2009/354 sayılı kararı) Dosya içerisindeki nüfus müdürlüğü yazısından, davacının murislerinden “... kızı ...”nın nüfusta kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Soyadı düzeltilmesi için murisin nüfusta kaydının bulunması gereklidir....

            Bu açık hükümler karşısında; ölen kişinin nüfusta kayıtlı bulunmaması durumunda, önce doğum, sonrada ölüm olayının nüfus aile kütüğüne işlenebileceği kuşkusuzdur. Sonuç itibariyle; tapuda isim düzeltilmesi davalarında, nüfusta kaydı bulunmayan kişinin doğum ve ölüm bilgilerinin ancak nüfusa kaydedilmesinin sağlanmasından sonra, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanması mümkün olabileceğinden; bu koşul gerçekleştikten sonra, yukarıda sıralanan diğer şartların da varlığı halinde davanın kabulü yoluna gidilebilecektir…” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2009/14-279 Esas, 2009/354 sayılı kararı) Dosya içerisindeki Nüfus Müdürlüğü yazısından, davacının murislerinden “... ...”in nüfusta kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Soyadı düzeltilmesi için murisin nüfusta kaydının bulunması gereklidir....

              Bu nedenle mahkemece, öncelikle kaydının düzeltilmesi istenen kişinin yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri gereğince doğum ve ölüm kaydının nüfus kütüğüne işlenmesi hususunda davacıya önel verilerek, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandıktan sonra, sonucu çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Hüküm açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, 19.11.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                Davacı, nüfus kaydında teyzesinin isminin... olduğunu, tapu ve evlilik kayıtlarında ise ... olarak göründüğünü bu yanlışlığın haklarını etkilediğini ve idarece düzeltilmediğini ileri sürerek, nüfus kayıtlarında...olarak görünen kişi ile tapu ve evlilik kayıtlarındaki ...ın aynı kişi olduğunun tespitini ve nüfus kaydının ... olarak düzeltilmesini istemektedir. Eski kayıtta .. ismiyle kayıtlı olan kişi, yeni kayıtta ... ismiyle kayıtlı olduğuna göre dava, ad düzeltmeye ilişkin şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı değil; eski ve yeni kayıtta farklı isimle kayıtlı olan kişinin aynı kişi olduğunun tespiti ve yeni kaydın, eski kayda uygun olarak düzeltilmesi; kayıtlar arasındaki farklılığın bu yolla giderilmesi isteğine ilişkindir....

                  Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.Bu nedenle yapılacak inceleme ve araştırma sonucunda tüm şüphe ve teretdütler giderilmeli ve ... malikinin kaydı nüfus kaydına uygun şekilde düzeltilmelidir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Bu tür davalarda amaç, ... maliklerinin kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Bunun için de kaydının düzeltilmesi istenilen kişinin öncelikle nüfusta kayıtlı olması gereklidir. Ancak, bazı durumlarda nüfusta kayıtlı olmayan kişilerin de kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmektedir. Somut olayda davacı; 630, 631, 632 ve 633 parsel sayılı taşınmazların ... kayıtlarında malik olarak görünen ...oğlu ...'ın dayısı,... kızı ...'...

                    Buna göre mahkemece dava tarihinde sağ olan kişilerin kendileri tarafından açılan bir dava bulunmadığı ve davalıların kayden ölü görünen maliklerle aralarındaki irsiyet bağının kanıtlanamadığı göz önünde tutularak gerek sağ olan ve davada yer almayan malikler ve gerekse davacılarla aralarında irsi bağlantısı kanıtlanmayan ölü malikler hakkında açılan davanın sıfat yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. II-Ayrıca, tapu maliklerinden ... ...’nin baba adı nüfusta ... olduğu halde tapuya Hacı ... olarak yazılmasına karar verilmesi de doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir. III-Davalı vekilinin yukarıdaki iki bent dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu