Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, davacının evlenme ile kapatılan bekarlık hanesindeki soyadının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14. maddesinde; “(1) Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. (2) Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir.” hükmü düzenlenmiştir....

    /Köyü, Cilt No:33, Hane No: 17, bs no:34'te nüfusa kayıtlı, T.C.Kimlik numaralı T1 nüfusta "04/03/1966" olan doğum tarihinin "04/03/1964" olarak tashihine, " karar verilmiştir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Nüfusta Doğum Tarihinin Düzeltilmesi KARAR : İzmir 16. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 04/02/2022 tarih 2021/306 Esas 2022/54 Karar nolu kararına karşı, davacı tarafından İstinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; nüfus kaydında yaşının 01/03/1983 olarak kayıt ve tescil edildiğini ama kendisinin 1981 yılında Afyonkarahisar Sincanlı Elvanpaşa köyünde evde dünyaya geldiğini, o zamanın hayat şatları ve iklim nedeniyle babasının nüfusa geç kaydettirdiğini, gerçek yaşının 1981 olduğunu belirterek nüfus kaydındaki doğum tarihinin ay ve gün baki kalmak kaydıyla 01/03/1981 olarak kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir....

    Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....

      Türk Medeni Kanununun 30. maddesinin 2. fıkrasında "nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durum her türlü kayıtla ispat edilir." 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin (c) fıkrasında, "tespit davaları, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil eder." hükmünü getirdiğinden; mahkemece açılan tespit davası yönünden hukuku etkilenecek kişiler davaya dahil edilerek gerekli kanıtlar toplanıp oluşacak sonuca göre işin esası hakkında bir karar verilmesi yerine uygun bulunmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür taleplerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. HMK'nin geçici birinci maddesi gereğince “Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmayacağından” kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra yapılan taleplerin tapu müdürlüğüne ilgili sıfatıyla yöneltilerek yapılması gerekir. Bu tür kayıt düzeltme veya tespit taleplerinde, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....

          Davacı tarafından, davalı aleyhine 01.04.2005 gününde Asli Müdahil tarafından ise 22.11.2005 gününde verilen dilekçe ile tapuda kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; ...'ın davasının reddine, ...'ın davasının kabulüne dair verilen 14.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Davacı yetki belgesine dayanarak açmış olduğu davada 102 ada 9 sayılı parselin kayıt maliki ... oğlu ...'e “Kahvecioğlu” soyadının eklenmesini istemiştir. Eldeki dava ile birleştirilen 2005/650 sayılı dosyada ise ... aynı parselde ''... oğlu ...'' şeklindeki kimlik bilgilerindeki baba adı ...'in “...” olarak düzeltilmesini istemiş, kendisinin ... oğlu ...'...

            ın nüfus kütüğündeki 12.12.1994 olan doğum tarihinin 12.12.1991 olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Nüfus kayıt tablosu içeriğinden, doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen ...'ın davacıların müşterek çocukları olduğu, nüfusta 12.12.1994 doğum tarihli bulunduğu görülmektedir. Yargılama sırasında Hatay Antakya Devlet Hastanesinden alınan 21.11.2012 günlü sağlık kurulu raporu içeriğinden, ...'ın 21 yaş ile uyumlu olduğu belirtilmiştir. Doğum tarihinin düzeltilmesi istenen ..., babası ... beyanına göre davacılar hanesine kaydedilmiştir. Dosyada toplanan tüm bilgi ve belgeler, özellikle sağlık kurulu raporu ile istem doğrulandığından ...'ın nüfus kütüğündeki 12.12.1994 olan doğum tarihinin istem gibi düzeltilmesine hükmedilmesi gerekirken, mahkemece yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....

              Asliye Hukuk ve Kırşehir Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta kayıt düzeltilmesi istemine ilişkindir. Kırşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın Aile Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Kırşehir Aile Mahkemesi ise, davanın mahiyeti itibari ile yanlış olan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğunu bildirerek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, davalı ...'ın annesi ... olduğu halde, babasının resmi nikahlı eşi olan ... üzerine kayıt edildiğini bildirerek, ... üzerindeki nüfus kaydının iptaliyle, anne adının Hatice olarak düzeltilmesine ilişkindir....

                Dosya içine getirilen davacının murisine ait nüfus kayıt bilgi ve belgelerine göre davacının babası ... oğlu ... ..., Asliye Hukuk Mahkemesinin 1970/568 E. 1971/573 K. sayılı kararı ile ... olan soyadını ... olarak düzelttirmiş ve gelen kayıtta da soyadı ... olarak görünmektedir. Türk Medeni Kanunun 1027.maddesine dayanılarak açılan tapuda malike ait nüfus düzeltimi isteğine ilişkin davalarda tapu kaydı nüfus kaydına uygun hale getirilmelidir. Murisin soyadı nüfusta son olarak ... olduğuna göre eski soyadına göre düzeltme yapılması doğru olmadığından hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, 21.2.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu