Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ayrıca gerek tanık anlatımları gerekse davacıların beyanı ve dosyada toplanan diğer bilgi ve belgelere göre Cihan'ın hangi ayda doğduğu kanıtlanamamış olmakla, mahkemece nüfusta yazılı ay ve gün baki kalmak üzere salt doğum yılının 1983 olarak düzeltilmesi gerekirken, doğum tarihinin ay olarak da değiştirilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 8.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta kayıt Düzeltilmesi istemine ilişkindir. .... 1.Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın soybağının düzeltilmesine ilişkin olduğu ve TMK nun 2. kitabında düzenlendiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. ... Aile Mahkemesi ise, davanın Cumhuriyet Başsavcılığınca açılan hatalı nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğunu belirtip, davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Davaname ile davalı ...'ün ...'le olan evlilik dışı ilişkisinden dünyaya gelen kız çocuğu ...'ün, davalı ... ile ...'ün çocuklarıymış gibi nüfusa kaydedildiği belirtilerek,...'ün, ... ile ...'ün aile kaydından silinmesi ile gerçek anne ve babası olan ... ile ...'ün nüfusuna kaydedilmesi istenmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Ana-Baba Adının Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacılar dava dilekçesinde gerçek anneleri olan ... değil üvey annelerinin nüfusuna kayıt edilmiş olmaları sebebiyle gerçek anneleri ile nüfus bağı kurulamadığını ileri sürerek söz konusu yanlışlığın düzeltilmesine ve gerçek anneleri ile nüfus bağının kurulmasına karar verilmesini talep etmişler, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Yaş ve Kayıt Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. ... A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin çocuğu ..... nüfus kaydında 01.12.2002 olan doğum tarihinin ve Manisa olan doğum yerinin, 01.12.2001 ve .....olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiş, mahkemece doğum tarihinin değiştirilmesine ilişkin talebin reddine, doğum yerinin düzeltilmesine ilişkin talebin kabulü ile doğum yerinin..... olarak nüfusa yazılmasına karar verilmiştir....

          Her ne kadar davacı vekili celse arasında sunmuş olduğu dilekçede davacının kardeşlerin de ikiz olmamasına karşın aynı tarihlerde nüfusa kaydının yapıldığını beyan etmiş ise de davacının kardeşlerinin iş bu dava ile bir bağının bulunmadığı kaldı ki kardeşlerinin doğum tarihinin düzeltilmesi durumunda dahi davacının yaşının düzeltilmesi durumu oluşsa dahi yukarıda da belirtildiği üzere tescil tarihinden sonra davacının doğum tarihinin düzeltilmesi mümkün olmayacağından dolayı açılan davanın reddine..." şeklinde karar verilmiştir....

          Her ne kadar davacı vekili celse arasında sunmuş olduğu dilekçede davacının kardeşlerin de ikiz olmamasına karşın aynı tarihlerde nüfusa kaydının yapıldığını beyan etmiş ise de davacının kardeşlerinin iş bu dava ile bir bağının bulunmadığı kaldı ki kardeşlerinin doğum tarihinin düzeltilmesi durumunda dahi davacının yaşının düzeltilmesi durumu oluşsa dahi yukarıda da belirtildiği üzere tescil tarihinden sonra davacının doğum tarihinin düzeltilmesi mümkün olmayacağından dolayı açılan davanın reddine..." şeklinde karar verilmiştir....

          Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Mahkemece, dava konusu taşınmazların tapu kayıtları, tapulama tutanakları, mirasbırakanlara ait nüfus kayıtları getirtilerek dinlenen tanık beyanı ve diğer delillere göre, nüfus kayıt bilgileri ile tapu kaydındaki bilgilerin birbirini teyit etmediği, böylece davanın isbat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dava, Medeni Kanunu'nun 1027. maddesi gereğince tapuda isim düzeltilmesi istemine ilişkindir. Tapu kayıtlarının düzgün tutulmasında kamu yararı bulunup, kamu düzenine ilişkin kayıt düzeltme davalarında mülkiyet nakline meydan vermemek için tapu maliki ile adının düzeltilmesi istenen kişinin aynı şahıs olup olmadığının saptanması gerekir. Eldeki davada mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir....

            Dava; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36.maddesi uyarınca nüfusta yaş tashihi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. "Dava dilekçesinde, davacının 05/07/1964 olan doğum tarihinin 05/07/1959 olarak düzeltilmesi istenilmiş; mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamında nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili, dava dilekçesinde nüfusta davalı ... ve ... kızı olarak görünen ...'ün kaydının iptali ile gerçek anne ve babası olan davacılar üzerine yazılmasını istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve duruşma istemi konu itibariyle reddedildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacılardan ... ve ...'nin evliliklerinden 1982 doğumlu ...'ün dünyaya geldiğini, yanlışlıkla davacı ...'nin kardeşi olan davalı ...'in kızı olarak nüfusa kayıt ve tescil edildiğini, bu yanlışlığın düzeltilmesini, küçük ...'ün davalı ...'...

              İlk derece mahkemesince iddia kapsamında DNA araştırması yaptırıldığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Biyolojik İhtisas Dairesi'nden rapor aldırıldığı buna göre davalılar Bedriye ve Muammer'in nüfusta anneleri olarak gözüken davacı T1 ile biyolojik anneliğinin ayrı ayrı reddedildiği hususunda rapor sunulduğu görülmektedir. Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve nüfus kayıtlarına yönelik tespit davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olduğundan, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Bu bakımdan hakim re'sen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir. Somut olayda, davalılar T3 ve T7'in davacı T1'in çocukları olmadığı anılan kişilerin annesinin nüfusta baba bir ana ayrı kardeş olarak gözüken Harun Sezer'in anneleri olan Hatice olduğu ileri sürüldüğüne göre, dava anneliğin tespiti istemine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu