Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bunun için de kaydının düzeltilmesi istenilen kişinin öncelikle nüfusta kayıtlı olması gereklidir. Ancak, bazı durumlarda nüfusta kayıtlı olmayan kişilerin de kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmektedir. Böyle durumlarda nasıl bir yol izlenmesi gerektiği Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararlarında belirtilmektedir. “… Kaydı düzeltilecek kişinin nüfusta kayıtlı olmaması durumunda, tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi olanağının bulunup bulunmadığı sorununun çözümlenmesi gerekmektedir....

    Dava, nüfusta kaydı olmayan kişinin nüfusa tescili, nüfus kaydında düzeltme, tespit, noter tarafından düzenlenen mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin olup; temyiz incelemesine konu uyuşmazlık, yerel yazımdan önce ölmesi nedeni ile nüfusta kaydı bulunmayan kişinin tescili, nüfus kaydında düzeltme ve tespit istemine ilişkindir. Yürürlükten kaldırılan; 1543 sayılı Genel Nüfus Yazımı Kanununun 5. maddesinde "Yazım kurullarının insan oturan yerleri birer birer gezip ev halkından evde bulunanları görmeleri suretiyle yapılır.", 6. maddesinde "Bölgelerinde; yazım yapılacağı ilan edilen günlerde o bölge halkının evlerinde oturmaları mecburidir." Nüfus Yazımı Yönetmeliği'nin 14. maddesinde "Yazılacak kişinin görülmesi esastır....

      ün tesciline karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile ... T.C. Kimlik numaralı....'in nufüs kaydının anne hanesinde adı geçen "..." ile .... TC kimlik numaralı ....'nın anne hanesinde adı geçen "..."nin aynı kişi olup, geçen ... adındaki kişinin ... ve ... kızı 01.01.1903 tarihinde doğan ve 25.05.1983 tarihinde ölen ... .. adlı kişi olduğunun tespitine karar verilmiştir. Dava, nüfusta kaydı olmayan kişinin tespiti istemine ilişkindir. Nüfus kayıtları ile ilgili taleplere ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda mahkemece salt taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip ... ve....'in annesinin aynı kişi olduğu iddiası da gözönünde bulundurularak, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak raporda gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir....

        Bunun için de kaydının düzeltilmesi istenilen kişinin öncelikle nüfusta kayıtlı olması gereklidir. Somut olaya gelince,tapuda paydaş görünen.... yapılan araştırmalara rağmen nüfusta kaydı bulunamamıştır.Nüfusta kaydı bulunmadığına göre mahkemece, tapu maliki hakkında yapılan inceleme ve araştırmada malikin, davacının murisi olduğu sonucuna varıldığından tespit hükmü kurmakla yetinilmesi gerekirken ayrıca düzeltme hükmü kurulması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 1. bendindeki "… ile bu tespitin tapu kaydına tesciline" ibaresinin hükümden çıkartılmasına, davalı idare temsilcisinin bu yöne değinen temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğe göre, ergin kişinin nüfusa tescili için kendisinin nüfus müdürlüğünce beyana davet edilmesi (Yönetmelik m.26/7), aile kütüğünde kaydı bulunmayan bir kişinin ölümünün nüfusa işlenebilmesi için de, bu kişinin ölümüne ilişkin tutanakların resmi veya özel sağlık kurumları veya kamu kurum ve kuruluşlarının kayıtlarına .... dayanılarak düzenlenmiş olması gerekir (Yönetmelik m. 72/1) Bunlar bulunmadıkça, nüfusta kaydı bulunmayan kişinin doğum ve ölümünün nüfusa tescili mümkün değildir. Bu sebeple, davacının, doğrudan nüfus idaresine başvurup tescili sağlama olanağı yoktur. Doğum ve ölüm, nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunur. Nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durum her türlü kanıtla ispat olunabilir. (TMK. m.30) Bu bakımdan davacının, mirasbırakanı .....'...

            tam olarak yerine getirilmediği, nüfusta kaydı olmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de tapu malikinin davacının iddia ettiği kişi ile aynı olduğunun ispatlanması halinde çoğun içerisinde az da vardır kuralı gereği bu yönde bir tespit kararı verilmesi gerektiği, davacının iddia ettiği kişinin nüfusta kayıtlı olmadığı saptandığından tapuda paydaş ... ile davacının iddia ettiği ... oğlu ...’ün annesi ...’nın aynı kişi olduğunun tespitine şeklinde bir tespit hükmü kurulması gerekirken bozma ilamına aykırı biçimde tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesine karar verilmesinin doğru olmadığı” gerekçesiyle yeniden bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile dava konusu 591 ada 11 parsel sayılı taşınmazda 1/8 oranında pay maliki görünen ...’nın davacının iddia ettiği ... oğlu ...’ün annesi ... ile aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmiştir....

              nın davacı murisi olduğunun tespitine" şeklinde bir tespit hükmü kurulması gerekirken nüfusta kaydı bulunmayan ve evliliğinin dahi kayıtlara geçmediği bildirilen "... kızı ...."nın soyadının "Obalı" olarak tesciline karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 24.01.2013 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi....

                Aile Mahkemesi ise talebin, nüfusta kaydı olmayan şahsın yaşadığının tespitine yönelik olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Davacı, 01.07.1889 tarihinde doğan ve 1968 tarihinde ölen ... isimli şahsın kendi öz teyzesi olmasına rağmen nüfusta tescilinin bulunmadığını belirterek, bu kişinin kendi annesi Habibe ile diğerlerinin öz kardeşi olduğunun tespiti ile nüfus kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, bu niteliği itibariyle soybağına ilişkin olmayıp, tespit davası mahiyetindedir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının ilgili asliye hukuk mahkemesinde açılacağı açıkça hükme bağlanmıştır. Bu nedenle anılan madde uyarınca davanın asliye hukuk mahkemesi tarafından görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

                  Müdürlüğünün temyizi üzerine Dairemizce, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2009/14-279 Esas, 2009/354 sayılı kararı doğrultusunda; “…Sonuç itibariyle; tapuda isim düzeltilmesi davalarında, nüfusta kaydı bulunmayan kişinin doğum ve ölüm bilgilerinin ancak nüfusa kaydedilmesinin sağlanmasından sonra, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanması mümkün olabileceğinden; bu koşul gerçekleştikten sonra, yukarıda sıralanan diğer şartların da varlığı halinde davanın kabulü yoluna gidilebilecektir. Dosya içerisindeki Nüfus Müdürlüğü yazısından, davacının murisinin nüfusta kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır. İsminin düzeltilebilmesi için murisin nüfusta kaydının bulunması gereklidir....

                    Köyü, C:23, Hane No:8, BSN:4'de nüfusa kayıtlı ... ve ... kızı 1884 doğumlu kişinin davacının babaannesi olduğu ve adının da ... bulunduğu belirtilerek, bu kişinin adının nüfus kütüğünde yer almadığını, sözü edilen kimlik bilgilerine sahip kişinin adının ... olarak tespiti ile nüfusa tesciline karar verilmesi istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne sözü edilen kişinin "..." olduğunun tespiti ve tescili yolunda hüküm kurulmuştur. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 14. maddesinde nüfus kaydının kapatılması sonucu o kaydın işlem yapılmaz hale geldiği belirtilmiş ve evlenmesinde nüfus kaydının kapatılmasına neden olacak bir olay olduğu belirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde ... İlçesi, ... Köyü, C:23, Hane:8'de 11434203592 kimlik numaralı ... soyadlı kişinin ... ve ...'den olma 1.7.1884 doğumlu olduğu ve 2/112 evlenme vukuatı ile ... Köyü, C:23, Hane:179, Sıra no:2'ye ... ile evlenmek suretiyle gittiği ve kaydının kapalı olduğu anlaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu