Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nüfusta soyadı yazılmayan bir kişinin tapu kaydına soy isminin yazılması mümkün olmadığından davanın dinlenme olanağı yoktur. mahkemece dava reddolunmak üzere hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 31.1.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, nüfusta... olarak görünen annesi... İbrahim kız...olarak nüfus kaydının düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, anne yönünden nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacının annesi....k 1917 doğumlu olup 1924 yılında nüfusa tescil edilmiştir. Bu ...'nın annesi olduğu iddia edilen ... ise 1915 yılında ölmüş görünmektedir. 1915 yılında ölen kişinin 1917 yılında doğum yapması mümkün değildir. Bu husus dikkate alınmadan hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Aynı Kanun’un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....

        T1'in nüfus kaydı incelendiğinde; eski eşi T6'in 1958 yılında vefat ettiği, T6'in ilk ve tek evlilik kaydının 1921 tarihli olduğu, T1'in sağ olduğu, T2 Emine'nin torunu ve vasisi olduğu, husumete izin kararının alındığı, T1'in T6 ile olan evliliğinden nüfusta 1941 doğumlu T3, 1945 doğumlu T7, 1958 doğumlu Hatice Sezer adında üç müşterek çocuklarının varmış gibi gözüktüğü, T6'in resmi nikahsız olarak birlikte yaşadığı Hatice adlı kadından ise tek çocuğunun olduğunun nüfusta gözüktüğü, bu tek çocuğun 1929 doğumlu 2000 yılında vefat etmiş olarak gözüken Harun Sezer adlı kişi olduğu, Harun Sezer'in annesi olan Hatice'ye ilişkin dosyada ayrıntılı kimlik bilgilerinin bulunmadığı belirtildiği gibi Hatice ile T6'in evlilik kaydının da gözükmediği anlaşılmaktadır. Miras haklarının etkilenmesi açısından Harun Sezer mirasçılarının davaya dahil edildikleri ancak herhangi bir cevap vermedikleri görülmektedir....

        Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak dava açan kişinin aktif dava ehliyeti vardır. Tapu Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....

          Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak dava açan kişinin aktif dava ehliyeti vardır. Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....

            Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak talep eden kişinin takip yetkisi vardır. HMK'nin geçici birinci maddesi gereğince “Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmayacağından” kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra yapılan taleplerin tapu müdürlüğüne ilgili sıfatıyla yöneltilerek yapılması gerekir. Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....

              nın kaydı silinmiştir. Silinmesine karar verilen kayıt ile ipkasına karar verilen, (nüfusta cilt 88, hane 11 numarasında kayıtlı ... TC kimlik numaralı, 1931 doğumlu ... oğlu) ...’ya ait kayıtlardan hangisinin gerçek kayıt olduğu anlaşılamamıştır. Her iki kaydın nüfus müdürlüğünden getirtilerek Dairemize gönderilmesi için dosya mahalline iade edilmişse de, mükerrer kaydın gönderilmediği gelen yazı cevabından anlaşılmıştır. Bakanlıkça mükerrer kayıt olduğu anlaşılarak silinen, ... Köyü 52 hanede kayıtlı, ... TC kimlik numaralı, 1931 doğumlu ... oğlu ...'nın nüfus kaydının nüfus idaresinden araştırılarak Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 06.11.2012 günüde oybirliği ile karar verildi....

                Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta anne adı düzeltilmesi istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 2. Aile Mahkemesi ise, davalıların yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının,, ilgilinin yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda, dosya kapsamından nüfus kaydı düzeltilmek istenen ...’nın davalılar ... ve ... yanında “...-...” adresinde ikamet ettiğinin anlaşılmasına göre uyuşmazlığın ......

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Nüfusta mükerrer kaydın iptali istemine ilişkin davada ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi ve Malatya 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, küçük ...'ın mükerrer nüfus kaydının iptali istemine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının, ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından, ilgilinin yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda, nüfus kaydı düzeltilmek istenen küçük ...'in annesi ile birlikte “.....adresinde olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın ........

                    UYAP Entegrasyonu