Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tan intikal ettiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, Mahkemece, taşınmazların tarafların ortak murisleri olan ancak nüfusta kaydına rastlanmayan ... ... lakaplı ... isimli şahsa ait olduğu, ancak dava konusu taşınmazların, davalıların ortak murisi olan fakat davacının murisi olmayan ... ve ...'ın 80-90 yıldır zilyetliklerinde bulunduğu ve bu şahısların ... ... lakaplı ... mirasçısı olduğunun davacı tarafından ispatlanamadığı kabul edilmiş ise de, davacıya kök muris ...'ın veraset ilamını dosyaya sunması için süre ve imkan tanınmaksızın, dolayısıyla davacı ve davalılar ile kök muris ... arasında miras ilişkisi bulunup bulunmadığı yöntemince belirlenmeksizin, nüfusta kaydı olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu belirtilerek, davacıya, kök muris ...'ın veraset ilamını sunması için süre ve imkan tanınarak toplanmış ve toplanacak tüm deliller göz önünde bulundurularak sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir....

    D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın hukuka ve kanuna aykırı olduğunu, davacının oğlunun nüfusta sağ olarak göründüğünü, nüfus müdürlüğünce işlem yapılamayacağının belirtildiğini, bu nedenle dava açıldığını, ölüm nüfus müdürlüklerince tescil edilirken ölümün tespiti için asliye hukuk mahkemesine dava açılabileceğini, hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddin isabetsiz olduğunu, mahkemece resen araştırma yapılması gerektiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacının oğlunun ölü olduğunun tespiti ile ölümün tescili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

    Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....

    Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak dava açan kişinin aktif dava ehliyeti vardır. Somut olayda; dosya içinde mevcut tapu kayıtlarının incelenmesinden 1028 ve 1034 parsel sayılı taşınmazların kayıt malikinin Hazine olduğu anlaşıldığından bu taşınmazlar yönünden davacının aktif dava ehliyeti bulunmamaktadır. Mahkemece davacının bu parseller yönünden aktif dava ehliyeti bulunmadığından istemin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir Kabule göre de; dava konusu taşınmazda malik olarak gözüken "... oğlu ... " isimli bir kişinin bulunup bulunmadığının nüfus müdürlüğünden sorulması gerekir iken "... oğlu ... ile ... oğlu ...'in" aynı kişiler olup olmadığının sorulması ve nüfus araştırmasının usulüne uygun yapılmaması da doğru görülmemiştir....

      'ın kızı olmadığını ileri sürerek nüfusta bu kaydın iptali ile gerçek annesi ... üzerine yazılmasını istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar vekili, davalı ... vekili ve dahili davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada, davalı ...'ın, ... 'ın kızı olmadığı ileri sürülerek bu kaydın iptali ile annesi ...'ın nüfusuna kaydı istenilmiştir. Mahkemece ...'ın ...'ın nüfusuna yazılması isteminin reddine, nüfus kaydının tamamının iptaline karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davalı ...'ın DNA testi sonucunda nüfusta kayıtlı annesi görünen ... 'ın kızı olmadığı gibi annesi olduğu iddia edilen ...'ın da çocuğu olmadığı anlaşılmıştır. Buna göre davalı ...'...

        in eşi olduğunu, ayrı yaşadıklarını, ancak eşinin boşanmak için nüfusta kendisini öldü gösterdiğini beyan etmesi üzerine ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından soruşturma başlatıldığı, bu soruşturma sırasında gerçek kimliğini söyleyen sanığın nüfusta kaydı bulunmayan ... olduğunun, 1992 yılında vefat eden kardeşi ... 'a ait nüfus cüzdanına kendi resmini yapıştırmak suretiyle kardeşine 1978 yılında bağlanan özürlü aylığını almaya devam ettiğinin ve ... 'ın eşi olan şikayetçi ...'...

          Somut olayın incelenmesinden; davalı Kurum'un tescili re'sen yapılan sigortalılığı, TC kimlik numarası eşleştirmesi sırasında davacıya mal ettiği, daha sonra yapılan denetimde tescili yapan muhtarın vefat etmesi, köyde aynı isimde başka şahısların bulunması, davacının sigortalılığa ilişkin tebliğ belgesi ve oda kaydına ilişkin belge ibraz edememesi nedeniyle, başlangıç itibarıyla iptal ettiği anlaşılmaktadır. Bildirgede, sigortalının 1950 doğumlu, Mehmet oğlu ... olarak belirtildiği, ... isimli şahıslara ait nüfus kayıtlarının celbedildiği, nüfus kayıtlarından 1950 doğumlu Hasan oğlu Erdem ile 1941 doğumlu Ali oğlu ...'in tescil tarihinden önce vefat ettiği, 1950 doğumlu Ali oğlu ...'in 1998 Türk vatandaşlığından izinle çıktığı, 1933 doğumlu Hacı oğlu ...'in 1995 yılında vefat ettiği, 1954 doğumlu İbrahim oğlu ... ile davacının kardeşi 1940 doğumlu ...'in bulunduğu anlaşılmaktadır....

            Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada, taraf olmayan ... adlı bir avukatın ihbarı üzerine ... C.Başsavcılığının 02.07.2009 gün 2009/6 sayılı davanamesi ile nüfusta davalılar ... ve ... çocuğu olarak kayıtlı bulunan ...’ın bu kaydının iptali ile gerçek anne ve babası olduğu iddia edilen ... ile ... çocuğu olarak nüfusa tescili istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36.maddesinin 1/a bendine göre, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları düzeltmeyi isteyen şahıslar ile, ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde açılır. Yasanın bu hükmünden de anlaşılacağı gibi nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davasının Cumhuriyet Savcısı tarafından açılabilmesi için yasada öngörülen koşulların bulunması gerekir....

              nın nüfusta ... olan anne adlarının iptali ile gerçek anneleri olan ... olarak tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 23.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili, dava dilekçesinde nüfusta davacı ile ölen eşi ... oğlu olarak görünen davalı ...'in bu hanedeki kaydının iptali ile gerçek annesi ve babası olan davalı ... ve ... nüfusuna tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 17.7.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu