Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir. Somut olayda; davacı vekilinin, davacının nüfus kaydının anne adı hanesinde görünen T1 kaydının iptal edilerek anne isminin T16 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ettiği, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği, verilen kararın davalı Maliye Hazinesi tarafından istinafa taşındığı görülmüştür....
nin kaydının iptali ile annesinin ..., babasının ... ... olarak düzeltilmesini; birleşen davada ise, ... ...'nin ... ... ile olan ikizlik ve ... ...'nin davacı ... üzerindeki kaydının iptali istenilmiştir. Mahkemece ... ...'nin ... ... ile olan ikizlik kaydının iptaline, ... ...'nin nüfusta ... olan anne adının ..., baba adının ... olarak düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, ... ile evliliklerinden çocukları olmadığı halde, kayınbiraderi ... ... ve ...'in gayriresmi ilişkisinden olan ...'in kendi çocukları gibi nüfusa kaydedildiğini, ...'in bu kaydının iptali ile gerçek anne ve babasının nüfusuna tescilini; birleştirilen davada ise, davacı kaydının iptalini istediği ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nüfusta Anne Adının Düzeltilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm nüfus kayıtlarında anne adının düzeltilmesine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.21.10.2013(Pzt.)...
Mahkeme tarafından yapılan yargılama ve toplanan deliller hüküm vermeye yeterli değildir Düzeltilmesi istenen tapu kayıtlarından 82 ve 90 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tespit tutanakları içeriğine göre taşınmazlar “ ... ... oğlu ...’in malı iken ölümü ile veraseti evlatları ...kaldığı, ... ... oğlu ... kızı ... ölümü ile evlatları ..., ... ve ... terk ettiği” belirtilmiş ve bu kişiler adına taşınmazlar tespit ve tescil edilmiştir. Mahkemece kadastro tespit tutanaklarında , tapu maliki olduğu belirtilen kişilerin baba, anne ve kardeşlerini gösterir şekilde nüfus aile kayıtları getirtilip tutanak içerikleri ile karşılaştırılmamış ve ayrıca tapu maliki olarak gözüken “... oğlu ... ...” isminde nüfusta kayıtlı birisinin bulunup bulunmadığı sorulmamıştır. Mahkemece; tapuda malik gözüken diğer müşterek malikler ile kaydı düzeltilmesi istenen müşterek malik arasındaki irtibat araştırılmalı bunun için de” “......
un babasının ..., annesinin ... olduğunun tespitine karar verilmiştir. 1-Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de anne yönünden bilindiği üzere çocukla ana arasındaki soybağı doğumla kurulduğundan yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalıların nüfus kaydındaki anne ve baba adı düzeltilmesi istemine ilişkindir. ... 17. Asliye Hukuk Mahkemesince, davada, öncelikle, davacının ... ve ... üzerine olan nüfuus kaydının iptali (TMK 286. md), ikinci aşamada ise gerçek babası olduğunu iddia edilen ...'un nüfus kaydına (TMK 301 ve devamı maddeleri) taşınması talebi bulunduğundan davaya bakma görevi aile mahkemesine ait olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 8. Aile Mahkemesince ise çocuğun genetik ana ve babası yerine başka bir erkek ve kadın üzerine kayıt edilmesi yanlış kayıt olmakla her zaman nüfus kaydının düzeltilmesi istenebilir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasından söz edebilmek için, hem ana hem de baba yönünden kütükte bir yanlış kaydın bulunduğu ileri sürülmüş olmalıdır....
Kamu düzeni ile yakından ilgili bulunan böyle bir olayda davacı küçüğün mükerrer olan kaydının düzeltilmesi konusunda dava açılmasında hukuki yarar vardır. Açıklanan nedenlerle mükerrer kaydının iptali istenen küçüğe velayeten dava açan anne babanın aktif husumet ehliyetinin varlığının kabulü ile davaya bakılarak tüm deliller toplanıpoluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ün annelerinin ..., babalarının ise ... olarak nüfus kaydının düzeltilmesini talep etmişlerdir. Bir davada maddi olguları ileri sürmek, taraflara; ileri sürülen maddi olguların nitelendirilmesi, hâkime aittir. Davacı, bu dava ile küçük ... ve ...'ün nüfus kaydında ... ve ... olan anne ve baba adının iptali ile küçüklerin anne ve baba adının, gerçek anne ve babası olduğunu ileri sürdüğü ... ve ... olarak düzeltilmesini istemiştir. Görüldüğü gibi davacıların birbiriyle bağlantılı iki ayrı davası vardır: İlki, mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali; ikincisi ise genetik anne ve baba üzerine kayıt istemidir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2 - 36 - 47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmî sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının annesi ... ve ... kızı ... çocukları olarak nüfusta kayıtlı ..., ..., ..., ..., ... ve ...'nın kaydının iptali ile gerçek anneleri ... ve ... kızı ... üzerine tescili suretiyle, hatalı nüfus kaydının düzeltilmesini istemiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfusta kayıt düzeltimi davasında ... Aile Mahkemesi ve ... 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Talep, küçük ...'in nüfusta anne ve baba adının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince, davanın nüfusta kayıt düzeltimine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın nesebe ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, ... Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 2.HD.nin 06.12.2012 gün 2011/17590-2012/29415 sayılı kararı ile eldeki uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle bozulduğu ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır....