ün gerçek annelerinin ... ve ... kızı 09.03.1928 doğumlu ... olmasına rağmen nüfusta ... ve ... kızı 14.03.1916 doğumlu ... olarak yazılı olduğu belirtilerek yanlışlığın düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Keşap Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 18.06.2010 gün 2010/3 sayılı davanamesi ile davalılar ..., ... ve ...'ün ... olarak yanlış yazılan anne adlarının gerçek anneleri ... olarak düzeltilip nüfusa kaydedilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 1-Dava dilekçesi içeriğine göre dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....
Bu nedenle davacıların birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de anne yönünden yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olması baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. Davacıların çocuğun gerçek ana babası üzerine kayıt istemi ise anne ve baba arasında evlilik ilişkisi olmadığından baba yönünden soybağının düzeltilmesi davasıdır. Bilindiği üzere, çocukla ana arasındaki soybağı doğumla; baba arasındaki soybağı ise ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. Esasen soybağına ilişkin uyuşmazlıklarda, kişisel durum ile ilgili nüfus kaydında yer alan bilgi "doğru" olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında da açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi sebebiyle mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacıların birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de anne yönünden yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olması baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Somut olayda dava, ...'ın ... ve ... çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyanı ile oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ..., babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosyada bulunan nüfus kayıtlarının incelenmesinden; ... 15/10/1964 doğumlu olduğu, gerçek anne ve baba oldukları iddia edilen ...'ın 15/12/1957 tarihinde evlendikleri, dolayısıyla davacının doğum tarihinde adı geçenlerin evli bulundukları anlaşılmaktadır....
ın 19-20 yaş aralığı ile uyumlu olduğu saptanmış olup Yargıtay uygulamalarına göre kişinin doğum tarihinin anne baba ve kardeşlerin doğum tarihleri ile çelişki yaratmayacak biçimde düzeltilmesi gerekmektedir. Mahkemece rapora uygun olarak,...'nın nüfusta 07.05.1998 olarak görünen doğum tarihinin iptali ile ay ve gün baki kalmak kaydı ile 1991 olarak, ...'ın nüfusta 06.05.1999 olarak görünen doğum tarihinin iptali ile ay ve gün baki kalmak kaydı ile 1994 olarak düzeltilmiş olup, bu hanede baba ...n ...'in 10 yaş 11 ay 6 günlük iken baba olduğu anlaşılmaktadır. Baba ...n'in belirtilen yaşta çocuk yapıp yapamayacağı tıbben araştırılıp bu konuda uzman bilirkişiden rapor alınmadan eksik inceleme ve yetersiz araştırma ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
in gayriresmi birlikteliğinden doğduğunu belirterek davalının nüfus kaydının buna göre düzeltilmesi talep edilmiştir. Aile mahkemesince baba adının düzeltilmesine ilişkin talep tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmiş olup eldeki uyuşmazlık yönünden davanın kabul edilmesi halinde davalının hatalı kaydedilen anne adının değiştirilmesi söz konusu olacağından, dava bu niteliği itibariyle bir nesep davası değil, 5490 sayılı Kanun uyarınca hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Bu nedenle soybağı kurulmasıyla ilgili olmayan bu davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.“ denilerek .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiş. .... Aile Mahkemesi ise, "babalık talebine ilişkin .... Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının halline ilişkin Yargıtay 17....
Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir. Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın, babalık sıfatı kendiliğinden ortadan kalkacaktır....
Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir. Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın, babalık sıfatı kendiliğinden ortadan kalkacaktır....
Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir. Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı ididasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “Genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın babalık sıfatı, aksine bir iddia bulunmadığı takdirde, ortadan kalkacaktır....
ile davalı ... vd. arasındaki davada Bünyan Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ve Yargıtay’ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan 26.10.2005 günlü ve 2003/160-2005/239 sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.05.2013 gün ve 2013/145139 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan nüfusta anne adının tashihi davasında, davacıların anne baba bir kardeş olduklarını, gerçek annelerinin ... olduğunu, ancak nüfusta ... olarak kayıt yapıldığını belirterek, anne adının ... olarak değiştirilmesine karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. Dosya içerisindeki mevcut nüfus kaydından, mahkeme kararı ile anne adı düzeltilen ...'ın 1947 doğumlu olduğu, nüfus kaydına anne olarak kayıt edilen ...'...