Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 06.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-1587 Sayılı Nüfus Yasasının 46. maddesi (5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesi) hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda Cumhuriyet Savcısı ile Nüfus Müdürü veya Memurunun hazır bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan Nüfus İdaresi Temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi, 2-Doğum tarihinin düzeltilmesi istenen ...'nın iddiası, alınan ... kurulu raporu ile kesin olarak doğrulanmamaktadır. İlgilinin doğum tarihi ile tanığın dinlendiği tarih arasında uzunca bir zaman geçtiği için beyanlarında yanılgı olasılığı da bulunmaktadır....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2018/355 KARAR NO : 2018/758 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK M TARİHİ : 30/01/2018 NUMARASI : 2017/480ESAS 2018/42 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Cinsiyet Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Cinsiyet düzeltilmesi istemli davanın reddi üzerine davacı tarafından kararın istinaf edilmesiyle dosya üzerinden yapılan incelemede ; TARAFLARIN DAVA VE CEVAP DİLEKÇELERİ : Davacı dava dilekçesinde özetle : Kız olarak dünyaya geldiğini, ancak erkek olduğunun kanıtlandığını belirterek cinsiyet değişikliği talebinde bulunmuştur. Davalı nüfus temsilcisi 30/01/2018 tarihli celsede davanın reddini talep etmiştir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/06/2022 NUMARASI : 2022/22 ESAS, 2022/142 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda; Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Hendek 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/22 Esas sayılı dosyası ve dava dosyasında verilen 14/06/2022 tarihli 2022/142 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi....

      Yargılama devam ederken davacı yurt dışında yaşadığını isminin yaşadığı ülkede telaffuzunun farklı olduğunu ve Fransızca tercümesinin "tecavüzcü" olduğunu davasını isim ve soy isim değişikliği şeklinde ıslah ettiğini söylemiştir. Davacı dava dilekçesi ile sadece soy isminin değiştirilmesini talep etmiş, ıslah suretiyle isim değişikliği talebinde bulunmuşsa da, hiç dava konusu edilmeyen bir hususun ıslah yoluyla davaya dahil edilemeyeceği ve dava konusu edilemeyeceği açıktır. Bu nedenle davacının isim değişikliği talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmiştir. Davacının soy isim değişikliği talebine gelince, kişinin sırf akrabalarını sevmemesi ve akrabaları ile görüşmek istememesi soy isim değişikliği talebini haklı kılmamaktadır....

      Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, geçici koruma kimlik belgesindeki ad ve soyadı kaydının tashihi istemine ilişkindir. Nüfus kütükleri resmi sicillerdir. Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar T3 dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların değiştirilmesi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi anlaşılır. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne tescil edilmiş, kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; davanın, davacının Akyol olan soyisminin Alihasanoğlu olarak değiştirilmesi istemli nüfus davası olduğunu, dava şartlarını düzenleyen HMK m. 114/1- ç hükmü uyarınca yetkinin kesin olduğu hallerde mahkemenin yetkili olmasının bir dava şartı olduğunu, aynı maddenin 2. fıkrasında diğer kanunlarda yer alan dava şartlarının saklı tutulduğu belirtilmekle 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinin 1/a bendinde; "Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır."...

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davalı nüfus idaresi ve davalı T3 tarafından istinaf edilmiş, Davalı nüfus idaresi verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, çocuğun evlilik birliği içerisinde doğup babasının soyadını aldığını, tarafların sonradan boşanmasının bu durumu değiştirmeyeceğini, velayet hakkının soyadı değişimine gerekçe olamayacağını TMK nun 321. Maddesinin anayasaya aykırılığı iddiasının Anayasa Mahkemesince reddedildiğini, çocuğun reşit olunca TMK 27. Madde uyarınca dilerse bu davayı ancak kendisinin açabileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T3 vekili ise Mahkemenin yetkisiz olmasına rağmen işin esası hakkında karar vermesinin hatalı olduğunu, soyadı değişikliği davasının ancak çocuk tarafından reşit olduğunda açılabileceğini, davanın hukuki dayanağının olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      (İstanbul BAM 2.HD 2020/1230 E, 2020/1243 K) Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının soyadının nüfus kaydında Semiz olması, çevresinde de bu soyadı ile bilinmesi, davacının soyadı ile dalga geçildiğine ilişkin tanık beyanı bulunmaması, davacının ailesinin sakini oldukları yörede Kadıoğlu, Semiz, Kadıoğulları ve Kadıgilinkiler olarak bilinmesi, davacının soyadının sosyal ortamda gülünç bir anlam taşımaması ve davacının soyadının değiştirilmesi bakımından haklı neden bulunmaması sebebiyle davacının soyadı değişikliği talebine ilişkin davanın reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Davanın REDDİNE" karar verilmiştir....

      Adın veya soyadının değiştirilmesi davalarında davacı taraf, örfi yahut çevresel nitelikteki sebep yahut başka sebeplere dayanıp, kendisini haklı gösterecek olguları ispat ederek, nüfus sicilinde değişiklik yapılmasını talep etmekte olup, esasen bu tür davalarda hasım gösterilen Nüfus Müdürlüğü ile aralarında bir uyuşmazlık olmayıp, nüfus müdürlüğü davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Gerçekte, davada taraf değil, sadece ilgilidir. İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı da söz konusu değildir. Ayrıca, bu davanın sonucunda verilen kararlar kesin hüküm sayılmamakta, kararın yersiz veya hatalı görülmesi halinde, ileri sürülen delillere ve duruma göre yeniden ad değişikliği talebinde bulunulabilmesi mümkün olmaktadır....

        UYAP Entegrasyonu