Aynı Kanun'un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....
Aynı Kanun'un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/539 ESAS 2020/96 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Diğer Kayıtların Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Nazilli 2....
ASLİYE HUKUK TARİHİ : 11/01/2022 NUMARASI : 2022/8 2022/33 DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan (Boşanan Kadının Kocasının Soyadını Kullanmaya İzin) KARAR : K A R A R Dava, nüfus kayıtların düzeltilmesi istemli ilişkindir. Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının evli olduğunun tespiti ile eşinin soyadının tesciline ilişkin taleplerinin olduğu, davanın konu itibariyle Aile Mahkemesinin görev alanına giren davalardan olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Büyükekmece 3....
Önemle vurgulanmalıdır ki; zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü delile başvurulabilir (YHGK, 11.2.1998 gün ve 2-87/77 sayılı). Şu durumda; zamanaşımı veya hak düşürücü süreye bağlı olmaksızın açılabilen nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık da dinlenebilecektir. Buna karşılık, nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur (TKM 39. md, Nüfus Hizmetleri Kanunu 11.md). İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....
Dava, nüfus kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı iddiasına dayalı 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36. maddesi kapsamında nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106.maddesinde, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespit davası yolu ile mahkemeden istenebileceği, Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında ise, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durumun her türlü kayıtla ispat edileceği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36.maddesinin 1/c bendine göre ise tespit davalarının, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil edeceği hükmünü içermektedir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır....
Aynı Kanun’un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....
ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 13/05/2019 NUMARASI : 2018/727 ESAS - 2019/373 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Diğer Kayıtların Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükme karşı davalı nüfus idaresi tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı dava dilekçesinde özetle; gerçek anne ve babasının T4 ve T3 olmasına rağmen kendisinde doğduğunda anne ve babasının nikahları bulunmadığından amcası Abdülkerim Akıncı ile yengesi T5 üzerine kaydedildiğini belirterek, amcası ve yengesi üzerindeki nüfus kaydının iptali ile gerçek annesi ve babasının üzerine tesciline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı nüfus idaresi temsilcisi; davacının davasını ispat etmesi gerektiğini beyan etmiştir....
(YHGK, 11/02/1998 gün ve 2- 87/77 sayılı karar) Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur." TKM.39. Md, Nüfus Hizmetleri Kanunun 11. Md." Nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgileri veya Cumhuriyet Savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirileceğinden mahkemece nüfus kayıtları getirtilip davacıların aktif husumet ehliyetleri bulunup bulunmadığı denetlenip, bulunduğunun tespiti halinde dava nedeni ile hukukları etkilenecek kişilerin taraf olarak katılımları sağlanıp, taraflarca gösterilen ve mahkemece resen yapılacak araştırma sonucu elde edilecek kanıtlara göre esas hakkında karar verilmelidir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile ilgilidir. Bu bakımdan hakim resen araştırma yetkisinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir....
D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; miras bırakan Ömer Horzum hakkında ölüm hanesinde bilinmeyen kaydı bulunduğunu, bu kaydın düzeltilmesi için dava açıldığını, 5490 sayılı Kanunun 36/1- a maddesindeki yetkinin kesin yetki olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddinin hukuka aykırı olduğunu, 36/1- a'da bahsedilen yerleşim yerinin kesin yetki olmadığını, ölüm tarihinin düzeltilmesi davasında kesin yetki kuralı öngörülmediğini, somut olayda seçimlik yetki bulunduğunu, mahkemenin hataya düştüğünü, mahkemece kamu düzeni ibaresinin yanlış yorumlandığını, nüfus müdürlüğünce yetki itirazında bulunulmadan yetkisizlik kararı verilemeyeceğini, mahkemenin kararının yerleşik içtihatlara aykırı olduğunu, yerleşim yerinin yanlış tespit edildiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, murisin ölüm tarihinin nüfus kaydına işlenilerek nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....