WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfus kaydının ve baba adını iptali ile küçüğün ana hanesine kaydı istemine ilişkindir. Denizli 1.Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın nüfus kaydının iptali davası olduğu, Türk Medeni Kanunu 286 vd. Maddelerine dayalı soybağının reddi talebini içerdiği ve Aile Mahkelerinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Denizli 1.Aile Mahkemesi ise, Aile Mahkemesinin soybağı ile ilgili hükümlerinin Medeni Kanun 282 ve devamı maddelerinde düzenlendiği, davanın nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak açıldığı ve M.K. 282 vd. Maddeleri kapsamında olmadığından bahisle, genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur ....

    İrs ilişkisi ise, mirasçılık belgesiyle ilgili çekişmeli olarak görülecek bir davada, kayıtlar arasında irtibat kurulmasa veya nüfus kaydı mevcut olmasa dahi her türlü delille ispat olunabilir. Diğer bir ifade ile nüfus kaydının bulunmaması, irs ilişkisinin diğer delillerle ispatına engel değildir. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalar, bir çekişmesiz yargı işidir. (6100 s. HMK. m. 389/2- a-5) Davanın bu niteliği göz önüne alındığında nüfus idaresi hasım gösterilmek suretiyle çekişmesiz yargı işi olarak yürütülmesi usule uygun düşmez. Davacıların, irs ilişkisini mirasçılık belgesiyle ilgili davada tespit ettirme olanağı varken, kişisel durum sicillerinin tesisinde düzeltmeyi gerektiren bir yanlışlığın varlığını ileri sürmeksizin, nüfus idaresine de husumet yöneltmek süretiyle çekişmesiz yargı yoluyla hüküm elde etmeye çalışmaları doğru bulunmamıştır....

    Dava bu niteliğiyle evliliğin iptali yahut butlanı davası olmayıp hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 145. maddesinde düzenlenen mutlak butlan ve evlenmenin iptali ile ilgisi bulunmayan bu davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 30/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13.11.2013 tarihli ve 2013/18-354 E. - 2013/1554 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemlerle kanuna aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesi, niteliği itibarıyla bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medenî Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Dosya kapsamından, davacıların, davalı ...'in, amcaları ... ... ve amcalarının eşi ... ... çocuğu olmadığı, gerçekte ... ... kardeşinin çocuğu olduğu'nu ileri sürerek davalı ...'in nüfus kaydının iptali istemiyle dava açtığı, ... ... ve ... ... evlenme tarihinin ... olduğu, davalı ...'...

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ Mahkemece, "Nüfusa kayıtlı olmayan kişilerle ilgili 5490 sayılı kanun ve yönetmeliği'ne göre nüfus kütüklerine doğum, ölüm olaylarının yazılmasının Nüfus Müdürlükleri'nin görevinde olduğu, davacının Türkiye Cumhuriyeti nüfus kaydı olmadığı gibi çocuğu olduğunu beyan ettiği kişininde nüfus kaydının bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1- Davanın REDDİNE," şeklinde karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eşitlik ilkesine, ailenin korunması ve çocuk haklarına aykırı sonuçlar doğurduğunu, gerekli araştırmanın yapılmadığını, çocuğun mağduriyetine neden olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava nüfus kaydının düzeltilmesi talebine ilişkindir....

        KARAR Davacı dava dilekçesinde, babası ..... 01.07.1927 olan doğum tarihinin 06.02.1926 olarak düzeltilmesini istemiş; mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14 maddesinde; “(1) Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. (2) Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir.” hükmü düzenlenmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının babası Hasan Dedeoğlu'nun 06.11.2016 tarihinde ölümü üzerine nüfus kaydının kapatıldığı anlaşılmaktadır....

          Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı). Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre davalı ... babası ... 24.03.1980 doğumlu olarak ... ile eşi ...'nin çocukları olarak nüfusa tescil edilmiştir. Somut olayda dava, davacının kardeşi ...'ın anneannesi ... ve dedesi ... çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ... gerçek babasının da davalı ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında davalı ...'ın gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan ... ve ... hanesindeki nüfus kaydının iptali ile gerçek annesi ...'nin nüfus kaydına tesciline ilişkin talep nüfus kayıt düzeltme davası olup asliye hukuk mahkemesi görev alanında kalmaktadır. İkinci talep olan ...'ın ...'...

            Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına asliye hukuk mahkemesinde bakılır. Açıklanan nedenlerle,yanlış beyana dayalı olarak oluşturulan nüfus kaydının iptali davasında, davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi yerine aile mahkemesinde bakılarak işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 29.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Anne-Baba Yönünden Nüfus Kaydının İptali Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiş, işin niteliği gereği duruşma isteminin reddedilmesi üzerine, dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. ... A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin kocası .... 23/11/2010 tarihinde vefat ettiğini, evliliklerinden çocukları olmadığı halde, başkalarından olma davalı ...'...

                ın ... ile olan evliliği içinde doğan Semanur Danışman'ın nüfus kütüğünde annesinin kızlık hanesine yapılan kaydının iptali ile ...'nın nüfus kütüğüne kaydının yapılması istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Kangal Cumhuriyet Başsavcılığının 09.03.2007 gün ve 2007/1 sayılı davanamesi ile; 28.09.1998 tarihinde evlenip, 01.06.2003 tarihinde boşanan davalı ... ve ....'in bu evlilik birliği içinde 01.06.2000 günü dünyaya gelen .....adlı çocuklarının nüfus kütüğünde davalı ...'ın kızlık hanesine yapılan kaydının iptali ile "evlilik birliği içinde doğan çocuğun babası kocadır" hükmü gereği babası ...'nın nüfus kütüğüne kaydının yapılması istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu