Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, nüfusa kayıt edilmeyerek kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanması nedeniyle bu kişinin nüfusa tescil edilmesi, dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindedir. Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 35/1. maddesinde de "Saklı nüfus olduklarını iddia edenlerin aile kütüklerine tescil için müracaat makamı illerde valilikler, ilçelerde kaymakamlıklardır..." şeklinde hüküm bulunmaktadır. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne geçirilmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....

    in nüfus müdürlüğünden 11.02.2014 tarihli dilekçe ile ve murisleri ...'nın 1943 yılında ...'da öldüğü halde, aile kütüğünde sağ olarak görüldüğünü belirterek, adı geçenin ölüm olay ve tarihinin aile kütüğüne tesciline karar verilmesini talep ettiğini, nüfus müdürlüğünün talebi ve Sur Kaymakamlığı'nın 13.02.2014 tarihli olur yazısı esas alınmak sureti ile 17.02.2014 tarihinde düzenlenen ölüm bildirim formuna istinaden adı geçenin 00.00.1943 tarihinde öldüğünün aile kütüğüne tescil edildiğini, bu aşamadan sonra davacı ... ...'nın tek kanuni mirasçısı olduğu halde davalılar ..., ... ve ...'in 27.05.2014 tarihli dilekçe ile başvurusu üzerine ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 02.06.2014 tarih ve 2014/67-29 E-K. sayılı kararı ile, adı geçenlerin murisi ...'...

      Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görevdir. Doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen davacının nüfusa kaydedilmediği, kendisinden önce doğarak nüfusa 18.04.1967 doğum tarihi ile tescil edilen ve öldüğü halde ölü kaydı düşürülmediğinden sağ görünen kardeşinin kaydını kullandığı anlaşılmıştır. Mahkemece, doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 7/1. maddesi gereğince görev yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Kabule göre de; Mahkemece, davacının doğum tarihi 18.04.1971 olarak düzeltilmiş ise de, nüfus kaydına göre davacı, 19.04.1967 tarihinde nüfusa tescil edilmiştir. Bir kimsenin doğmadan önce nüfus kütüğüne tescili mümkün değildir....

        Nüfus Hizmetleri Kanununun 15 maddesi ile doğumun bildirimi, 31. maddesi ile ölümün bildirimi, 33. maddesi ile ölü olduğu halde aile kütüklerinde sağ gözükenlerin nüfus kütüğüne geçirilmesi düzenlenmiştir. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görevdir. Nüfusa kayıt edilmeyen bir kişinin nüfusa tescil edilmesi, dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindendir....

        Nüfus Hizmetleri Kanununun 15 maddesi ile doğumun bildirimi, 31. maddesi ile ölümün bildirimi, 33. maddesi ile ölü olduğu halde aile kütüklerinde sağ gözükenlerin nüfus kütüğüne geçirilmesi düzenlenmiştir. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görevdir. Nüfusa kayıt edilmeyen bir kişinin nüfusa tescil edilmesi, dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindendir....

        in nüfusa kaydedilmediğini, kendisinden önce 28.02.1985 tarihinde doğup nüfusa tescil edilen ve küçük yaşta ölen ablasının nüfus kaydını kullandığını, gerçekte doğum tarihinin 06.01.1989 olduğunu ileri sürerek doğum tarihinin düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, nüfusa kayıt edilmeden kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanan kişinin nüfusa tescili dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari bir işlem niteliğindedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının nüfus kütüğünde 03.04.1963 olan doğum tarihinin 21.01.1968 olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulü yönünde karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkili ...'ün 21.01.1968 tarihinde doğmuş olmasına karşın, nüfus kütüğüne 03.04.1963 doğum tarihi ile tescil edildiğini ileri sürerek doğum tarihinin düzeltilmesini istemiştir. Yargılama aşamasında doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen ...'ün nüfusa kayıt edilmediği, bu güne dek kendisinden önce doğmuş nüfusa 03.04.1963 doğum tarihi ile 10.08.1966 da tescil edilen ölmesine karşın kaydı düşülmediğinden sağ gözüken aynı addaki kardeşi ...'...

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar, dava dilekçesinde oğulları ... nüfus kütüğüne iki kere kaydedildiğini belirterek mükerrer kaydın düzeltilmesini istemişlerdir. Mahkemece davanın kabulüyle 1.9.1993 doğum tarihli ... nüfus kaydının silinmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada ... adlı kişinin nüfus kütüğüne 1.9.1993 ve 10.6.1991 doğum tarihli olmak üzere iki kez kayıt edildiği ileri sürülerek mükerrer kaydın iptali istenilmiştir. Dosyaya getirtilen aile nüfus kayıt tablosuna göre ... adıyla nüfus kütüğünde 29.9.1993 tarihinde 1.9.1993 doğumlu ve 12.6.1997 tarihinde 10.6.1991 doğumlu olarak iki tescil kaydının bulunduğu, tanık anlatımlarına göre de her iki kaydın aynı kişiye ait olduğu, böylece ... adlı kişinin nüfusa mükerrer kaydedildiği anlaşılmaktadır....

              Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, davacının annesinin nüfusa tescili suretiyle nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus Hizmetleri Kanununun 15 maddesi ile doğumun bildirimi, 31. maddesi ile ölümün bildirimi, 33. maddesi ile ölü olduğu halde aile kütüklerinde sağ gözükenlerin nüfus kütüğüne geçirilmesi düzenlenmiştir. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görevdir. Nüfusa kayıt edilmeyerek doğup ölen bir kişinin nüfusa tescil edilmesi, dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindendir....

              Yapılan incelemede; Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ve İlçe Nüfus Müdürlüğü yazı cevaplarına göre davalı ...'in nüfus kaydı olmadığı halde hakkında ilanen tebligat yapılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu