Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA TÜRÜ :Nüfus Kütüğündeki Kaydın İptali-Evlatlık Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Bozma ilamına uyulduğu halde, bozma gerekleri yerine getirilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.11.2006...

    Nüfus Kanunu'nun 36. Maddesinde "nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları..." ibaresi yer aldığından, herhangi bir sınırlama olmaksızın Nüfus Kütüğünde mevcut her kaydın düzeltilmesinin istenebileceği kuşkusuzdur. İlk derece mahkemesince, davanın soy bağı istemine ilişkin dava olduğu ve görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiş ise de, davanın soy bağının düzeltilmesi davası olmadığı, yukarıda da açıklandığı üzere gerçek annenin tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu anlaşıldığından karar doğru olmamıştır....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı Aile Mahkemesi sıfatıyla Tunceli Asliye Hukuk Mahkemesi hakimliğine verdiği 18.08.2008 günlü havale tarihli dava dilekçesinde kızının, nüfus kütüğündeki "..." olan adının "..." olarak değiştirilmesini istemiş, Asliye Hukuk Mahkemesi davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakarak hüküm kurmuştur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasası'nın 36. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendi uyarınca nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme (değişiklik) davalarının düzeltmeyi isteyen kişilerin yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması ve karara bağlanması gerekir. Somut olayda davacının nüfus kaydındaki adın değiştirilmesi için açılan davanın, Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekirken davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılıp hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

      Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar Aile Mahkemesi sıfatıyla Sapanca Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimliğine verdiği 12.09.2008 günlü havale tarihli dava dilekçesinde kızının, nüfus kütüğündeki "...." olan adının "...." olarak değiştirilmesini istemiş, Asliye Hukuk Mahkemesi davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakarak hüküm kurmuştur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasası'nın 36. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendi uyarınca nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme (değişiklik) davalarının düzeltmeyi isteyen kişilerin yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması ve karara bağlanması gerekir. Somut olayda davacının nüfus kaydındaki adın değiştirilmesi için açılan davanın, Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekirken davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılıp hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar, dava dilekçesinde ...n kendi çocukları olduğunu ileri sürerek nüfus kaydının düzeltilmesini istemişler, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar dava dilekçesinde, nüfus kütüğünde davalı ... ve ...'ın çocuğu olarak kayıtlı bulunan ...'in kendi çocukları olduğunu ileri sürerek İrfan'ın kaydının düzeltilmesini istemişler, mahkemece davanın kabulüne İrfan'ın nüfus kütüğündeki anne ve baba adının düzeltilmesine karar verilmiştir....

          ın 5.9.2005 günü öldüğü, bu davanın ise 21.10.2005 havale tarihli dilekçe ile açıldığı, mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği, kararın nüfus müdürlüğü ve yerel Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarı üzerine Adalet Bakanlığının "davacının babasının Hakki olan adının Hakkı olarak düzeltilmesi ile mirasçıların hakları ve menfaatleri etkilenebileceğinden, muris Hakki'nin veraset ilamında yer alan diğer mirasçıların davaya dahil edilmesi gerekir. Mahkemece resen gözetilmesi gereken taraf teşkili sağlanmadan davanın esasına gidirilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur." gerekçesi doğrultusunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılğınca düzenlenen tebliğnamenin dosya ile birlikte Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davacının 18.04.1988 olan doğum tarihinin 05.05.1987 olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı nüfus müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili, davacının nüfus kütüğünde yazılı 18.04.1988 olan doğum tarihinin 05.05.1987 olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi kayden 25 yaşın üzerinde olan davacının yaşının düzeltilmesi için dosya içerisindeki bilgi ve belgeler yeterli sayılamaz. Mahkeme her ne kadar tanık anlatımlarına itibar etmiş ise de, ilgilinin doğum tarihi ile tanıkların dinlendiği tarih arasında uzunca bir zaman geçtiğinden beyanlarında yanılgı olasılığı da bulunmaktadır....

              nin çocuğu olarak nüfus kütüğüne kayıt edildiğini ileri sürerek, nüfus kütüğündeki anne baba adının değiştirilmesini istemiş, mahkemece davacının ... ve ... üzerindeki kaydının iptaline karar verilmiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesine göre açılan bu tür kayıt düzeltme davaları kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece kaydının iptali istenen kişinin gerçek anne ve babasının nüfus kütüğüne kaydedilmesi gerektiği düşünülmeden, davacının kaydının iptali ile yetinilip onun kayıtsız hale getirilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde davacı vekili müvekkilinin nüfus kütüğündeki anne adının ..., baba adının ise ... olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde ve yargılama sırasında evlatlık sözleşmesi kalkmadan, davacının nüfus kaydında birlikte evlat edinen Hatun ve Süleyman olan anne ve baba adının gerçek anne ve babasının (evlatlık veren) adı olan ... ve ... olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Nüfus kütükleri resmi sicillerdir. Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar T3nce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların değiştirilmesi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi anlaşılır. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne tescil edilmiş, kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....

                  UYAP Entegrasyonu