“Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir (Nüfus Yönetmeliği m.143). 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 35. maddesine göre, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak, olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar, nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Buna karşılık, nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur (TKM m.38, Nüfus Kanunu m.11). İşte bu noktalarda, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır (HGK 13.04.2016 gün 2014/18-717 sayılı kararından)....
nın soyadının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; davalı olarak Tapu Müdürlüğünü göstererek, ninesi ..... kızı.....'nın soyadı "......" olduğu halde nüfus kaydında yer almadığını ileri sürerek ninesinin soyadının düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. ...-Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'na göre açılan nüfus kaydının (soyadının) düzeltilmesi davasıdır. Nüfus Hizmetleri Kanununun 36.maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda Nüfus Müdürü veya Memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur....
Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava dilekçesinde, davalılar ... ve ...'nın, davacı ...'ün çocuğu olmadıkları, nüfus kaydına yolsuz olarak tescil edildiklerinden nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istenmiş, mahkemece dava soybağının reddi davası olarak nitelendirilerek hakdüşürücü süreden reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresinde davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiş, (Kapatılan) 18....
nin aynı kişiler olduklarını, dahili davalıların ve tanıkların beyanları ile de bu durumun sabit olduğunu, davalı olarak...Nüfus Müdürlüğü'nü de göstermiş olmalarına rağmen gerekçeli karar başlığında...Nüfus Müdürlüğü'nün gösterilmediğini, nüfus kayıtlarının düzenli tutulmamasından kaynaklı olarak bazı tarihlerde oluşan farklılıklar sebebi ile müvekkilinin zarar gördüğünü, davanın kabulü gerektiğini, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlık davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kayıtlarının Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin nüfus kayıtlarında davalıların murisi ...'un çocuğu görünmekte ve bu bilgilere göre Bakırköy Nüfus İdaresince düzenlenen 27/04/1948 tarihli ve ... F sayılı nüfus cüzdanını kullanmakta iken, nüfus idaresinin tek taraflı işlemi ile bu kaydının silindiğini ve bulunduğu haneye BSN 1 olarak kaydedildiğini ileri sürerek, nüfus kayıtlarının düzeltilmesini ve babasına ait Isparta İli, ......
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Tapu kaydında malik görünen ... oğlu ...'in 300 sayılı parselin tapulama tutanağında 1942 doğumlu olduğu belirtildiğinden nüfus müdürlüğüne yazı yazılarak "Tapu kaydında malik görünen 1942 doğumlu ... oğlu ..." isimli kişi veya kişilerin kayıtlarının bulunup bulunmadığı sorulmalı, davacı 01.01.1956 doğumlu ... ve ... oğlu ... dışında şahısların nüfus kayıtlarının gönderilmesi halinde bu kişiler veya mirasçıları çağrılıp dinlenmeli ve Dairemizin yukarıdaki ilkelerine uygun inceleme yapılmalıdır. Ayrıca, “Mülkiyet hakkının tescili” başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı ve soyadı, baba adı ile edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir....
Bu nedenle davanın hatalı nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36/1-a maddesine göre nüfus kaydının düzeltilmesi davalarının da asliye hukuk mahkemesinde açılması gerektiği dikkate alındığında, mahkemece asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi yerine aile mahkemesi sıfatıyla bakılarak davanın kabulü doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... 8.Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, 25.11.2013 tarihli davaname ile, nüfus kaydında küçük ...'ın, anne ve baba adının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, davanın soy bağının düzeltilmesi davası olduğunu belirterek görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise,nüfusta anne/baba adının düzeltilmesi davalarında 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu, bu hususta özel kanunda açık düzenleme bulunduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, ...'ın ... ve ...'ın gayri resmi evli oldukları sırada dünyaya geldiği halde, nüfusa... in kardeşi olan... ve ... ın eşi... 'in çocuğu olarak kaydedildiği belirtilerek,... ve ... üzerindeki nüfus kayıtlarının iptali ile ...'ın, ... ve ...'...
Bu durumda, soybağı ihtilafı ortaya çıkmayacağından, açıklanan muhtevadaki davalar, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davasından ibaret kalacak ve görevli mahkeme, 5490 sayılı Kanunun 36/1- a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olacaktır. Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, “babalık karinesi” gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir. (Yargıtay HGK 2013/354- 1554, 18....
Bu durumda, dava niteliği itibarıyla bir nesep davası olmayıp, hatalı aktarım ya da mükerrer kayıt suretiyle nüfus kayıtlarının hatalı olduğu iddiasına dayalı nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca, nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13/01/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....