Davalı nüfus müdürlüğü temsilcisi duruşmada alınan beyanında; talep edilen tarih bakımından tescil tarihi itibariyle kayden engel bulunduğunu ifade etmiştir. İlk derece mahkemesince; 25 yaş üstündeki şahısların gerçek kemik yaşının tespitinin tıbben mümkün olmadığı, davacının doğum tarihi ile tanıkların dinlendikleri tarih arasında uzunca bir zaman olması nedeniyle tanık beyanlarında yanılgı ihtimali bulunduğu, ayrıca davacının nüfusa 19/11/1979 tarihinde tescil edildiği, kişinin doğmadan nüfusa tescil edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükme karşı davacı tarafça, yargılama sırasındaki gerekçeler ile istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dava, nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesi talebine ilişkindir. Dosya kapsamına celbedilen belgelerden davacının 19/11/1979 tarihinde 16/11/1979 doğumlu olarak nüfusa tescil edildiği anlaşılmıştır....
Dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 1.Davacı, ......T.C kimlik numaralı ...olduğu halde mahkemenin gerekçeli kararının başlığında “...T.C kimlik nolu” kişinin davacı olarak gösterilmesi maddi hata olarak kabul edildiğinden bozma nedeni yapılmamıştır. 2.Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda mahkemece salt taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip gerçek annenin Meral Mahmutoğlu olduğu iddiası ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir....
Karar tarihinden sonra getirtilen 18.06.2009 tarihli nüfus kayıt örneğinde davacının baba adının "..." olarak idari yoldan düzeltildiği bildirilmiştir. Dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarındaki davacının hatalı yazılan baba adının nüfus kayıtları ile uyumlu hale getirilmesi gerektiğinden, mahkemece nüfus müdürlüğünden getirtilen resmi nüfus kayıtlarına göre yeniden değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 07.07.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
in ... olan anne adının iptali ile gerçek anneleri olan ... olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde, davalılar İsmail ve ...'in "..." olan anne adının iptali ile gerçek anneleri olan "..." olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 1-Dava dilekçesi içeriğine göre dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davalıların kaydının istem gibi düzeltilmesi durumunda, kayden anneleri olarak görünen ölü ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 17.8.2005 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.9.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 67,69,101,102,167 ve 178 parsel sayılı taşınmazlar tapu kayıtlarındaki ... oğlu Tahir Aydın'a ait bilgilerin nüfus kayıtlarına uygun şekilde düzeltilmesi istemiyle ... tarafından açılmıştır. Mahkemece dava kabul edilmiş, Hükmü davalı ... Sicil Müdürlüğü temyiz etmiştir. Dava konusu parsellerde ... oğlu Tahir Aydın paydaştır. Mevcut nüfus bilgilerinden de bu kişinin sağ olduğu anlaşılmaktadır....
ün gerçek annelerinin ... ve ... kızı 09.03.1928 doğumlu ... olmasına rağmen nüfusta ... ve ... kızı 14.03.1916 doğumlu ... olarak yazılı olduğu belirtilerek yanlışlığın düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Keşap Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 18.06.2010 gün 2010/3 sayılı davanamesi ile davalılar ..., ... ve ...'ün ... olarak yanlış yazılan anne adlarının gerçek anneleri ... olarak düzeltilip nüfusa kaydedilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 1-Dava dilekçesi içeriğine göre dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mükerrer nüfus kaydının iptaline ilişkin davada Zonguldak 2.Asliye Hukuk ve Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfus kayıtlarındaki ... 'ya ait mükerrer kaydın iptaline ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Bu durumda nüfus kayıtlarındaki mükerrer kaydın iptaline ilişkin uyuşmazlığın Nüfus Hizmetleri Kanun’unun 36/1-a maddesi uyarınca kesin yetki olup, ...'nın yerleşim yeri Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması kuşkusuzdur. Dosya kapsamından, ...'...
ın kendilerinin evlilik birliği içinde doğan müşterek çocukları olduğunu, nüfus kütüğüne de bu şekilde kayıt edildiğini, gerçek annesinin ... değil nüfus kütüğündeki gibi ... olduğunu ileri sürerek temyiz etmişlerdir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden dinlenen tanık beyanları içeriğinden; ...'ın annesinin nüfus kütüğündeki kayıt gibi ... olduğu ileri sürülmektedir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek somut olayda mahkemece salt tanık anlatımı ile yetinmeyip, bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da dikkate alınarak karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı, dava dilekçesinde; nüfus kayıtlarındaki ... T.C kimlik nolu ... isimli kaydın nüfus bilgilerinin ... T.C kimlik nolu ... isimli şahsın kimlik bilgilerine aktarıldıktan sonra iptalini, kaydın .... T.C kimlik nolu ... isimli şahıs olarak devamını talep etmiştir. Mahkemece; ... ve ... aynı kişiler olup iki ayrı T.C kimlik numarası ile nüfusa kaydedildiği, nüfus kayıt tutanaklarının incelenmesinde her iki kaydın da resmi bir belgeye dayanmadan yapıldığı gerekçesiyle, dava dilekçesindeki talep doğrultusunda davanın kabulü ile, davacının yakını olan ... T.C nolu ...'...
Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davanın reddine karar verildiği ve verilen kararın 11.05.2016 tarihinde kesinleştiği muris... oğlu...nın veraset belgesinin çıkartılabilmesi için nüfus kayıtlarındaki bu hatanın düzeltilmesi gerektiği, ancak ...1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/181 Esas ve 2013/718 Karar sayılı ve 11.05.2016 tarihinde kesinleşen kararı ile nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davanın reddolunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 598. maddesine göre, başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir. Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur. Nüfus kayıtları belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herangi bir şekle tabi değildir....