Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Saptanan bu durum karşısında davacı kadının kendiliğinden evlenmekle aldığı soyadını değiştirme hakkı bulunmamakta olup, Nüfus Kanunu'nun 36/b maddesi uyarınca da soyadı değişikliği halinde eşin soyadının nüfus müdürlüğünce düzeltileceği dikkate alınmadan davacı kadının soyadının eşinden farklı olacak şekilde ve yasa hükmüne aykırı olarak düzeltilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 04.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfus kayıt düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacı,eşi ...'in ölümünden sonra çoçukları ... ve ...'ün nufus kaydını çıkardığında,kendi babası ...'ın soyadının yazıldığını,... ve ... ... gibi yazılı nüfus kaydından ...soyadının silinerek,soy adının ... olarak nüfusa kayıt edilmesine karar verilmesini istemiştir. Dava, bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan ve gerçeğe uygun olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

      NÜFUS HİZMETLERİ KANUNU [ Madde 35 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki soyadı düzeltilmesine ilişkin davada Şişli 2. Aile ile 5. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dilekçesinde evlilikle birlikte Türk Medeni Yasasının 187. maddesi uyarınca eşinin soyadının önüne kendi soyadını alarak "A.... B......" soyadını kullanmaya başladığını, ancak resmi işlemlerde zorluklar nedeniyle yalnızca eşinin soyadı olan "Baydemir"i kullanmak istediğini belirtip soyadının bu şekilde düzeltilmesini talep etmektedir. Dava, nüfus kayıt düzeltilmesi istemine ilişkindir....

        Somut olayda davacı, evlendiği sırada yasal engel nedeniyle kızlık soyadını kullanamadığı, bu nedenle dava açtığını ve soyadının “...” olarak düzeltildiğini, daha sonra boşandığını, boşanma kararından sonra nüfus kaydına ikinci kez “...” soyadının işlendiğini ve halen nüfusta “... ” olarak kaydedildiğini belirterek isim hanesinde yer alan “...” soyadının çıkarılmasını talep etmiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının ilgili asliye hukuk mahkemesinde açılacağı açıkça hükme bağlanmıştır. Bu niteliği itibariyle 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesinde düzenlenen ve çekişmesiz yargı işi mahiyetindeki haklı sebebe dayanan isim tashihi istemi ile ilgisi bulunmayan davanın Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 11....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davacının nüfus kaydında annesi olarak görünen ... ile ...'nün (...) aynı kişi olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde, nüfus kaydında anne adının ... olarak geçtiği halde annesi ile arasında bağ kurulmadığını bildirerek, nüfus kayıtlarındaki hataların düzeltilmesi suretiyle, annesi olarak görünen ...'nin ... ve ... kızı ... olduğunun tespitine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, nüfus kaydının anne yönünden düzeltilmesi istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde soyadının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin nüfus kütüğünde soyadının "..." olmasına karşın halk arasında ve çevrede ailece .... olarak bilinip tanındıklarını ileri sürerek, müvekkili ...'un nüfus kütüğündeki "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemiştir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 27. maddesi hükmü uyarınca, adın veya soyadın değiştirilmesi haklı nedenlere dayanılması koşulu ile hakimden istenebilir. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre de, bir kişinin çevrede bilinip tanındığı adını veya soyadını kullanması haklı neden olarak kabul edilmektedir....

              Davalı nüfus müdürlüğü temsilcisi duruşmada alınan beyanında; isim değişikliği hususunda takdirin mahkemeye ait olduğunu ancak doğum tarihinin düzeltilmesi talebi bakımından kayden engel bulunduğunu ifade etmiştir. İlk derece mahkemesince; 22 yaşından büyük kişilerin kemik yaşının tam olarak tespitinin mümkün olmadığı, davacının nüfusa tescil tarihinin 07/06/1990 olduğu ve kişi doğmadan nüfusa tescil edilmesi mümkün olmadığından yaş tashihi davasının reddine, isim tashihi davasının kabulü ile isminin Aynur olarak değiştirilmesine karar verilmiştir. Hükme karşı davacı tarafça, reddine karar verilen doğum tarihinin düzeltilmesi talebi bakımındandan yargılama sırasındaki gerekçeler ile istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dava, nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesi ve nüfus kayıtlarındaki ismin değiştirilmesi talebine ilişkindir....

              Somut olayda davacı, gerçek babasının Salih Palabıyık olmasına ve doğum tarihinin 1959 olmasına rağmen küçük yaşta yeni doğmuş gibi nüfusta anne-babası olarak görünen kişiler adına ve 1960 doğumlu olarak kaydedilmiş olduğunu, dava konusu taşınmazda belirtilen malikin aslında kendisi olduğunu belirterek dava konusu taşınmazda '...' olan isminin '...', '...' olan soyadının (evlenmekle) '...', 'Salih' olan baba adının 'Kazım' ve '1959' olan doğum tarihinin '1960' olarak düzeltilmesini düzelmesini talep etmiştir. Tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarında Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde belirtilen ve kütükte bulunması zorunlu olan kimlik bilgilerinden tapu malikinin adı ile soyadı, baba adındaki yanlışlıkların düzeltilmesi istenebilir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Doğum Tarihi ve Soyadının Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, müvekkilinin ..." olan soyadının..."olarak düzeltilmesini istemiş; mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. 1-Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesine göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur....

                  Somut olayda; davacılar tarafından nüfusa kaydedilen "Danayiyen" soyadının "Oruçbey" olarak değiştirilmesi talebi, nüfusa yanlış kaydedilen soyadının düzeltilmesi değil, gülünç ve alay konusu olması gerekçesiyle soyadının değiştirilmesine ilişkindir. Bu nedenle, 6100 sayılı HMK'nun 382/II-a-2. maddesi kapsamında olan uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 sayılı H.M.K.’ nun 21.,22. ve 23. maddeleri gereğince İstanbul 15. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 11.7.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu