Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, mahkemenin gerekçeli kararının içeriğinden; hüküm fıkrasının bir numaralı bendinde davacının yanında onun eşinin ve reşit olmayan çocuklarının da soyadlarının düzeltildiği görülmüştür. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36/1-b madde ve fıkrasında davacının soyadının düzeltilmesi halinde bu kişinin eşinin ve reşit olmayan çocuklarının soyadı değişikliklerinin kayıtlara işlenmesi ve düzeltilmesi nüfus müdürlüğüne verilmiş idari bir görevdir. Mahkemece sadece davacı kocanın soyadının değiştirilmesi ile yetinilmesigerekirken, bu kişinin eşinin ve reşit olmayan çocuğunun da soyadının düzeltilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili, dava dilekçesinde davacının nüfus kaydında "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... ve Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 03.12.2007 günlü dava dilekçesi ile davacı ...'ın nüfus kaydındaki ... olan soyadının ... olarak düzeltilmesi istenilmiştir....

      B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı nüfus idaresi, davaya cevap vermemiştir. C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/09/2022 tarih 2021/391 Esas 2022/397 Karar sayılı kararı ile,"...davacının nüfus kaydındaki doğum yerinin ve doğum tarihinin düzeltilmesi talebinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu anlaşılmakla davanın görev yönünden usulden reddine" karar verilmiştir....

      Mahkemece, dava konusu taşınmazda tapu maliki olarak gözüken Hasan Hüseyin kızı ...’in gerçekte Hasan Hüseyin ve Havva kızı 15/05/1948 doğumlu ... olduğu, kadastro tespit çalışmaları sırasında tapu malikinin nüfus kayıtlarındaki Nedime olan adının kayıtlara geçirilmediği, nüfus kayıtları ile tapu kayıtlarının birbirine uygun düzenlenmesinde yasal zorunluluk bulunduğu, Nedime'nin evlendikten sonraki soyadının "Sezen" olduğu, bu kapsamda davacı olan Nedime'nin Melek isminde kardeşi bulunmasına rağmen kişilerin doğum tarihleri ve soyadları birlikte değerlendirildiğinde Nedime'nin kardeşi olan Melek'in taşınmaz ile bir ilgisinin bulunmadığının anlaşıldığı ve TMK’nın 1027.maddesi gereğince davacının tapu kayıtlarında “Melek” olarak yazılı adının nüfus kayıtlarına uygun şekilde "Nedime" olarak düzeltilmesi talebinde bulunabilme hakkına sahip olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....

        nun nüfus kaydında "..." olan soyadının "..." olacak şekilde düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dava; davacının vasisi olduğu ... ...'nun babası ... ı'nın ... ... 5 yaşındayken ölmesi sonrasında annesinin nüfus kaydına "..." soyadı ile kaydettirdiğini, gerçek soyadının ise "..." olması gerektiğinden sehven nüfusunda kayıtlı olan "..." soyadının silinerek gerçek soyadı olan "..."'nın kayıtlara işlenmesine karar verilmesini istemiştir. Bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu açıktır (Hukuk Genel Kurulu 2013/18-354 E. 2013/1554 K. 13.11.2013 T.)....

          Tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davasında, davacı taraf tapu kayıtlarındaki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesini talep etmekte olup bu tür davalarda hasım gösterilen Tapu Sicil Müdürlüğü ile aralarında bir uyuşmazlık yoktur. Tapu Sicil Müdürlüğü davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Gerçekte davada taraf değil, sadece ilgilidir. İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı söz konusu değildir. Davacının yukarıda belirtildiği gibi davada tapu kayıtlarının malik hanesindeki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun biçimde düzeltilmesi dışında ileri sürebilecekleri herhangi bir hakları da bulunmamaktadır....

            Bu açık hükümler karşısında; ölen kişinin nüfusta kayıtlı bulunmaması durumunda, önce doğum, sonrada ölüm olayının nüfus aile kütüğüne işlenebileceği kuşkusuzdur. Sonuç itibariyle; tapuda isim düzeltilmesi davalarında, nüfusta kaydı bulunmayan kişinin doğum ve ölüm bilgilerinin ancak nüfusa kaydedilmesinin sağlanmasından sonra, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanması mümkün olabileceğinden; bu koşul gerçekleştikten sonra, yukarıda sıralanan diğer şartların da varlığı halinde davanın kabulü yoluna gidilebilecektir…” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.07.2009 tarihli ve 2009/14-279 Esas, 2009/354 sayılı kararı) Davaya konu olayda; davacının murisinin tapu kayıtlarında “.....” yazılan soyadının “.....” olarak düzeltilmesi istenmiştir. Dosya içerisindeki Nüfus Müdürlüğü yazısından, isminin düzeltilmesi istenen şahısların nüfusta kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır....

              nın nüfus kaydında soyadı olduğuna göre tapu kaydının nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 1. bendindeki “ .... kızı ...'nın adının ve soyadının yerine olarak düzeltilmesine” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak, yerine “.... kızı ...'nın adının ve soyadının olarak düzeltilmesine” cümlesinin yazılmasına, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. (6100 sayılı HMK'nin 370/2. md.) maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı, dava dilekçesinde nüfus kayıtlarında ... olan soyadının, sosyal çevresinde ... soyadı ile tanındığı, işlemlerinde kolaylık olması ve kayıtlarda geçen soyadının bir anlam taşımadığı gerekçesi ile düzeltilmesi ve ... olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemede davacının talebi haklı görülerek nüfus kaydında ... olan soyadının ... olarak düzeltilmesine karar vermiş, hüküm nüfus müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.6.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu