NÜFUS HİZMETLERİ KANUNU [ Madde 14 ] "İçtihat Metni" Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının İnebolu Nüfus Müdürlüğündeki ana kayıtta Surat olarak kayıtlı soyadının Sürat olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, ilk kaydının yapıldığı İnebolu nüfus kütüğünde soyadının "Surat" olarak kayıtlı olduğunu, daha sonra İstanbul Büyükçekmece Nüfus Müdürlüğüne nakil yaptırdığını, buradaki kayıtlarda soyadının "Sürat" olarak geçtiğini, İnebolu'daki kaydında "Surat" olan soyadının "Sürat" olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davacının İstanbul ili Bakırköy ilçesindeki nüfus kaydında "Surat" olan soyadının "Sürat" olarak düzeltilmesine karar verilmiştir....
Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “...soyadının "................." olarak düzeltilmesi istenen Aziz karısı Ayşe'nin soyadının nüfusta "..............." olduğu, Aziz kızı Nazmiye'nin ise nüfusta adı ve soyadının "...................." olduğu, ne var ki, dava dilekçesinde bu kişilerin de soyadının "................ olarak düzeltilmesinin istendiği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, davacıya bu hususun açıklattırılması, taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken nüfus kaydıyla uyumsuz olacak şekilde ve eksik inceleme ile karar verilmiş olması isabetli değildir. Öte yandan, Behçet oğlu Atıf'ın soyadının "............." olarak düzeltilmesine karar verilmiş ise de, bu kişinin nüfus kayıtlarında soyadının bulunmadığı görülmektedir....
in nüfus kayıtlarındaki soy adı "... " olduğu halde düzeltimin kayıtlara uygun biçimde "... " olarak yazılması yerine soyadının "... " olarak düzeltimi doğru olmamış kararın açıklanan bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının reddine, hükmün 2. bend uyarınca BOZULMASINA, 27.2.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....
ın maliki olduğu 6 parça taşınmazın tapu kayıtlarında murisinin soyadının yazılı olmadığını, baba adının sehven "..." olarak yazıldığını ileri sürerek, tapu kayıtlarındaki malik isminin nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesini istemiş, yargılama sırasında ölümü ile mirasçısı ... davayı takip etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, mirasçı ... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; mirasçı ...'ın temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 15.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, dava konusu taşınmazda tapu maliki olarak gözüken Hasan Hüseyin kızı ...’in gerçekte Hasan Hüseyin ve Havva kızı 15/05/1948 doğumlu ... olduğu, kadastro tespit çalışmaları sırasında tapu malikinin nüfus kayıtlarındaki Nedime olan adının kayıtlara geçirilmediği, nüfus kayıtları ile tapu kayıtlarının birbirine uygun düzenlenmesinde yasal zorunluluk bulunduğu, Nedime'nin evlendikten sonraki soyadının "Sezen" olduğu, bu kapsamda davacı olan Nedime'nin Melek isminde kardeşi bulunmasına rağmen kişilerin doğum tarihleri ve soyadları birlikte değerlendirildiğinde Nedime'nin kardeşi olan Melek'in taşınmaz ile bir ilgisinin bulunmadığının anlaşıldığı ve TMK’nın 1027.maddesi gereğince davacının tapu kayıtlarında “Melek” olarak yazılı adının nüfus kayıtlarına uygun şekilde "Nedime" olarak düzeltilmesi talebinde bulunabilme hakkına sahip olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....
B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı nüfus idaresi, davaya cevap vermemiştir. C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/09/2022 tarih 2021/391 Esas 2022/397 Karar sayılı kararı ile,"...davacının nüfus kaydındaki doğum yerinin ve doğum tarihinin düzeltilmesi talebinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu anlaşılmakla davanın görev yönünden usulden reddine" karar verilmiştir....
Dosya içindeki nüfus kaydının düşünceler bölümünden davacının soyadının Kaman Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.03.1990 gün ve 1990/36-96 sayılı kararıyla ... olarak değiştirildiği ve davacının doğum tarihine göre soyadının düzeltildiği tarihte reşit olmadığı babasının açtığı dava sonucu düzeltimin yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacının babası tarafından açılmış dava sonunda soyadının ... tarafından yukarıda sözü edilen madde hükmü gereğince değiştirilmiş olması halinde davacı tarafından açılmış bir davadan sözedilemez. İdari nitelikteki soyadı değişikliğinin, aynı konuya ilişkin nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği hükmü kapsamında değerlendirilmesi haklı nedenlerin varlığı halinde davacının dava açma hakkını engellemesi sonucunu doğuracağından çoğunluğun davacının babası tarafından dava açmak suretiyle yapılmış bir soyadı düzeltmesi bulunduğu takdirde davanın reddi gerektiği yolundaki görüşüne katılmıyorum....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin nüfus kayıtlarında "Urhan" olarak gözüken soyadının "Orhan" olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dava dilekçesine ekli vekaletname genel nitelikte olup, vekil eden davacı ...’nin soyadının düzeltilmesi konusunda özel bir yetkiyi içermediğinden, davacı vekiline verilmiş özel bir vekaletname bulunup bulunmadığı kendisinden sorularak varsa dosyasına konulmasından, 2-Soyadının değiştirilmesi istenilen ...’nın (Urhan) nüfus kütüğüne tesciline esas belgenin (doğum tutanağı vs belgelerin) ve nüfus aile kayıt tablosunun tüm hareketleriyle birlikte ilgili nüfus müdürlüğünden getirtilmesinden, Sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 05.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, mahkemenin gerekçeli kararının içeriğinden; hüküm fıkrasının bir numaralı bendinde davacının yanında onun eşinin ve reşit olmayan çocuklarının da soyadlarının düzeltildiği görülmüştür. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36/1-b madde ve fıkrasında davacının soyadının düzeltilmesi halinde bu kişinin eşinin ve reşit olmayan çocuklarının soyadı değişikliklerinin kayıtlara işlenmesi ve düzeltilmesi nüfus müdürlüğüne verilmiş idari bir görevdir. Mahkemece sadece davacı kocanın soyadının değiştirilmesi ile yetinilmesi gerekirken, bu kişinin eşinin ve reşit olmayan çocuklarının da soyadlarının düzeltilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, mahkemenin gerekçeli kararının içeriğinden; hüküm fıkrasının bir numaralı bendinde davacının yanında onun eşinin ve reşit olmayan çocuklarının da soyadlarının düzeltildiği görülmüştür. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36/1-b madde ve fıkrasında davacının soyadının düzeltilmesi halinde bu kişinin eşinin ve reşit olmayan çocuklarının soyadı değişikliklerinin kayıtlara işlenmesi ve düzeltilmesi nüfus müdürlüğüne verilmiş idari bir görevdir. Mahkemece sadece davacı kocanın soyadının değiştirilmesi ile yetinilmesigerekirken, bu kişinin eşinin ve reşit olmayan çocuğunun da soyadının düzeltilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....